Deniz Köken Gençlerle Buluşmaya Devam Ediyor

AK Parti Eyüpsultan Belediye Başkan Adaylığı açıklanmasının ardından sahaya inerek seçim çalışmalarına hızlı bir şekilde başlayan Deniz Köken, gün içerisinde ziyaretlerini sürdürürken akşam da gençlerle buluştu.

AK Parti Eyüpsultan Belediye Başkan Adayı Deniz Köken, gençlerle çay içerek geç saatlere kadar sohbet etti.   Alibeyköy Osmanlı Parkı Sosyal Tesisleri'nde gerçekleşen toplantıya, Eyüpsultan Belediye Başkan Adayı Deniz Köken'in yanı sıra, AK Parti Eyüpsultan İlçe Gençlik Kolları Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri de katıldı. Gençlerle bir araya gelen Köken, Eyüpsultanlı gençlerle fikir alışverişinde bulundu. Onlardan gelen soruları cevapladı.   "SUYA SÜT KATAN SÜTÇÜLER GİBİ DAVRANMADINIZ BURAYA GELDİNİZ" “Buraya geldiniz. Elinizi taşın altına koydunuz. Sorumluluk duygusunu htiğiniz için sizlere teşekkür ederim” diyerek sözlerine başlayan Deniz Köken, "Bireylere birey gibi davranmak zorundayız. Çünkü Allah bu dini bireylere indirmiştir. İnsanlara indirmiştir. Şunu iyi bilmemiz lazım. Biz şerefli bir mahlukuz. Allah bizi şerefli bir mahluk olarak yaratmıştır. Bunu asla unutmamamız lazım. Benden bir şey olmaz. Bizi kimse dinlemez gibi düşünceleri unutun. Necip Fazıl ne diyor? 'Zaman bendedir ve mekan bana emanettir' Benim olmadığım yerde kimse yoktur. Kim var dendiğinde ben varım diyen bir gençlik diye de tanımını böyle yapmış. Bu akşam için ben gelmesem de olur. Beni kimse farketmez. Arada kaynarız demediniz. Bu çok önemli bir şey. Devrin birinde bir vali var. Şehirde herkes süte su katıyor. Ve o yerin mesleği sütçülük. Halk muzdarip. Sütçüler süte su kattığı için sütün bir kıymeti kalmıyor. Bir gün vali haber veriyor. Bütün sütçüleri sabah benimle tanışmaya gelsin. Ama tan vakti ağırmadan. Sabah namazından önce gelsin. Herkes gelirken de bir kap süt getirsin. Sarayın önündeki vali konağının önünde bulunan havuza boşaltsın diyor. Bütün sütçüler bakraçlarla getirdikleri sütü havuza boşaltıyor. Vali herkesi havuzun başında topluyor. Gün ağardığında havuza baktıklarında havuzun içindeki bütün süt aslında su. Birisi süt getirse havuz süt renginde olacak. Herkes su getirmiş. Nasıl olsa komşum süt getirmiştir benim suyum gözükmez diye düşünmüş. Herkes kendini uyanık zannetiği için bir havuz sadece suyla dolu. Herkesin süt değil su getirdiği hile yaptıkları anlaşılıyor. Bugün buraya çok kalabalık bir şekilde geldiniz. Ben gelmesem arada gözükmezdim deseydiniz eğer kimse gelmezdi buraya. Biz de burada ilçe başkanıyla ve yönetimle baş başa çay içip giderdik. Bu yüzden aslında sizin yaptığınız iş önemli. Sütçüler gibi davranmadınız. Hile yapmadınız." açıklamasında bulundu.   "ÖNCE KENDİNİZE YATIRIM YAPACAKSINIZ" Köken, konuşmasının devamında sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir davaya gençler el atmışsa büyür. Atmamışsa büyümez. Onun için Cumhurbaşkanımız uğraşıp duruyor. Her fırsatta gençlik ve kadın teşkilatının önemini dile getiriyor. Gençlere ve kadınlara kontenjan veriyor. Onlarla bir şeyler yapmaya çalışıyor. Değerli arkadaşlar bir yola çıktık. Devam ediyoruz. Bu yolculuk birlikte bir yolculuk. Biraz önce 5. Levent'te Eyüpsultan sakinleriyle toplantıdaydım. Bir ev sohbetindeydim. Yaklaşık evde 13-14 kişi vardı. Bizi çağıran ve aracı olanların hiçbiri dışında bize oy vermeyeceklerdendi. Çıkışta sanırım oy vermeye razı oldular bize. Bizim mutlaka farklı argümanlar geliştirmemiz lazım. Aynı apartmanda yaşarken nasıl istediğimiz gibi gürültü yapmıyoruz komşularımız rahatsız olmasın diye. Şehirde yaşarken de evimizde, apartmanımızda davrandığımız gibi davranmamız lazım. O parkları bizden başka insanlar da kullanacak. Bizden başkaları da bu yolu kullanacak. Batı toplumu kurallara uyarak, birbirlerine saygı duymayı öğrenerek büyüdü. Empati denen kavramı hayatımıza işlememiz lazım.  Empati yapmayı öğrenirsek eğer 1 yıl içerisinde trafik kazalarında bu kadar kayıp yaşamayacağız. Birbirlerine yol vermediği için darp edilen, vurulan, içeriye giren, hastanelik olanlara bir baksanız savaşta bu kadar kayıp vermiyoruz. Neden kaynaklanıyor bu? Tahammül ve empati yeteneğimizin gelişmemesinden kaynaklanıyor. Sizler iktidar partisine gönül vermiş gençlersiniz. Bizlerin yerine geleceksiniz. İyi yerlere geleceksiniz. Şunu asla unutmayın arkadaşlar. Birinci olarak yapmanız gereken şey, sizden başkalarının da başka şekilde farklı düşünce içinde olduğunun bilincinde olmanızdır. Olmazsanız huzursuz ve kendinizi dar kalıpların içine sıkıştırmış olursunuz.  O zaman Türkiye Partisi büyük bir parti olamazsınız. Marjinal küçük bir parti olursunuz. Ömür boyu hep aynı yerde kalırsınız. Kendinize de topluma da faydanız olmaz.   "HERKESİN ÖRNEK GÖSTERECEĞİ BİR EYÜPSULTAN OLACAK" Gençlerden kendileri geliştirmelerini ve kitap okumaya zaman ayırmalarını söyleyen Köken, "Gençlerden istediğim bir kaç konu var. Her ay bir kitap okuyun. AK Gençlik bir yerden bir yere giderken minübüste bile kitap okuyor olmalıdır. Kelime hazinenizi geliştirin. Bir ajanda edinin. Senede en azından bir tane şiir ezberleyin. Kendinize yatırım yapın. Bir işletme bile kendisine yatırım yapmazsa gelişemez arkadaşlar. Mutlaka işletmenin kendini yenilemesi lazım. Bizler kendimizi geliştirerek büyümemiz lazım. Her yıl hedeflerimizin üstüne bir tane koymalıyız. Bu şekilde planlar yapıyoruz arkadaşlar. Bilmeyen doktorların elinde hastalar nasıl ziyan oluyorsa, bilmeyen mühendislerin yaptığı binalar nasıl hemen üzerimize çöküyorsa, toplumun dertlerini bilmeyenlerin toplumun başına yönetici olarak gelmeleri topluma felaket getirir. Nitekim olmuştur. Siz bunların çoğunu yaşamadınız. 2001 krizinde insanlar başbakanlığın önünde kendilerini yakmaya çalıştılar. Büyük kaoslar yaşandı o dönemde. ABD'de kriz oldu. İnsanlar intihar ettiler. Neden oldu bunlar? Dağarcığı olmayan, kendilerine geliştirmeyen, vizyonsuz insanların yönetici olmasıyla yaşandı bunlar. Yerel yönetimlerde böyle yöneticiler olursa daha kötü sonuçlar doğurur. Şehircilik insan vücudu gibi bir şey. İnsan vücudunda neyi eksik bırakırsan başına bela olacağı gibi, şehircilikte de bir şeyleri eksik bıraktığınızda şehrin başına bela olur. Şehri planlarken günü kurtarmaya çalışmamalıyız. Orada yaşayan insanların sayısına göre okul yapmazsanız, hastane yapmazsanız, park yapmazsanız yetersiz kalacaktır. On yıl sonrayı da düşünmelisiniz. Düşünmezseniz 10 yıl sonra bu şehir yaşanmaz hale gelir. Artacak nüfusa göre şehri planlamalısınız. 31 Mart seçimleri Cumhurbaşkanımızın 2023 ve 2023 sonrası Türkiye hedeflerinin son dönemecidir. Seçim sonuçları itibariyle son dönemeci olacaktır. Hem de Türkiye'nin kendisine çağ atlatabilecek şehirciliği tekrar hayata geçiriyor olabilmesinin bir başlangıcı olacaktır. Şehirler kalabalıklığıyla övülmez. Ürettiğiyle övülür. 2-3 yıl sonra karşınız çıkıp şu kadar asfalt döktük, şu kadar yol yaptık, kaldırım yaptık benim belediyecilik anlayışımda yok. Bunlarla övünülmez. Herkesin örnek göstereceği bir Eyüspsultan olacak" diye konuştu.