Kongrelerde Mesleğin Sorunları Konuşulmalıdır

TÜRMOB Olağanüstü Genel Kurulu dolayısıyla İstanbul Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Derneği Başkanı Salih Ünal bir açıklama yayınladı. Ünal “Meslektaşlarımızın ve mükelleflerin devasa sorunları varken ufak tefek işlerle uğraşıyoruz. Bu durum İstanbul’un fethi sırasında Bizans alimlerinin meleklerin kanadı var mı tartışmasına benziyor” dedi.

10 Haziran Cumartesi günü Ankara’da yapılacak TÜRMOB Olağanüstü Kongresi öncesi dernek merkezinde bir toplantı yapan İstanbul Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Derneği yönetim kurulu sonrası yapılan açıklamada “105 bin kişinin üst kuruluşu olan TÜRMOB olağanüstü kongre gündemine sadece bazı yönetmeliklerde ufak tefek revizyonunu almıştır. Bu değişiklikleler doğrusu neler amaçlanıyor anlamadık. Bunlar mesleğimizi ifa ederken ortaya çıkan sorunların yanında basit şeylerdir. Yüz binlerce lira harcanarak yapılan bu tür organizasyonlar boşa zaman harcanacak yerler değildir. Oysa gelinen bu noktada meslektaşlarımızın sorunları her gün büyümekte, çözülmesi de zorlaşmaktadır. Angaryalara karşıyız Öncelikle meslektaşlarımızın her geçen gün iş yükü artmakta ama buna karşın gelirleri hızla azalmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu ve Maliye Bakanlığının yanı sıra İŞKUR ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı gibi bakanlıklar ve kurumlar da bizden yeni yeni bilgiler istemekte ve bunları periyodik olarak güncellememizi istemektedirler. Bakanlıklar kendi insan gücünü her geçen gün azaltırken biz meslek mensupları her geçen gün çalıştırdığımız insan gücünü artırmak zorunda kalıyoruz. Adını saydığımız bu bakanlık ve kurumların iş yükü bizim üstümüze yüklenmektedir. Bu da yetmiyormuş gibi Kimlik Bildirme Kanunu gibi çağı geçmiş bir yasa ile işe giren çıkan her işçisinin tekrardan bildirilmesi yükümlüğü hortlatılmaktadır. Bu tür angaryalara tümden karşıyız. Emeğimize uzanan el istemiyoruz Son günlerde tekrar güncellenen bir mevzuat ile basit usul ve işletme esasına göre defter tutan mükelleflerin defterlerini tutma ve beyannamelerini gönderme işi esnaf odalarına devredilmek istenmektedir. Elbette ülkenin kaymak tabakasına ait defterleri tutan, onlara müşavirlik yapan yöneticilerimizin ilgisini çekmez bu tür ufak tefek işler ama bu tür defterlerle hayatiyetini devam ettiren onbinlerce meslektaşımızın işlerinin ellerinden alınmasına göz yumamayız. Bu konuda oda ve birlik yöneticilerimizden yeterince bir ses duyamamanın üzüntüsünü hissediyoruz. Nispi aidata bir çözüm bulunmalıdır Bir arkadaşımızın açtığı dava ile gündeme gelen munzam aidat konusu Danıştay gündemine gelmiş ve hakkında yürütmeyi durdurma verilmiştir. Bu konuda odalarda uygulama birlikteliği göremiyoruz. Son günlerde bir ilimizde yapılan şikayete oda yetkilileri mahcup bir şekilde “biz zaten tahsilat yapmıyoruz” şeklinde bir cevap vermek zorunda kalmışlardır. Böyle demek oda yöneticilerini kurtarmayacaktır. Oda hesap ve defterlerinde yapılacak bir inceleme gerçeği gün gibi ortaya çıkaracaktır. Esas bu tür konuların gündeme alınması ve uzlaşma ile bir çözüm aranması gerekmektedir. Odalarımız Demokratik Bir Şekilde Yönetilmiyor Oda seçimleri üzerinden bir yıl geçmesine rağmen oda yönetimlerinde demokratik usul ve kaidelere uyulmadığı şeklinden birçok şikayetler tarafımıza iletilmektedir. Çoğunluğu eline geçirenin her sözü söylediği, ama yönetimde olan grup ve kişilerin teklif ve temennilerinin hiç dikkate alınmadığı tarafımızdan bilinmektedir. Oysa meslek yasamızın temeli nispi temsil üzerine oturtulmuştur. Odalar hiçbirimizin özel mülkü veya derneği değildir. Odalar zorunlu olarak üye olunan mesleki kuruluşlardır. Her türlü siyasi görüşe sahip kişiler odalarımızın üyesidir. Yönetimi de üyeler adına seçilen kişiler vasıtasıyla yapılmaktadır. Öyle ise yönetimler bunun farkında olarak adil ve demokratik bir yönetim sergilemelidirler” dedi.