28 Şubat Darbesi’nin Tanıkları Yaşananları Anlattı

Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından düzenlenen “28 Şubat Darbesi” konulu söyleşide Gazeteci-Yazar Halime Kökçe ve Avukat Gülden Dönmez 28 Şubat sürecinde yaşadıklarını anlattı.

28 Şubat Postmodern Darbesi’nin yıldönümünde Gaziosmanpaşa Belediyesi, dönemin tanıklarından Gazeteci- Yazar Halime Kökçe ve Avukat Gülden Dönmez’in katılımıyla bir söyleşi düzenledi. Gaziosmanpaşa Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen programda Kökçe ve Dönmez, demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçen ve toplum ile siyaset üzerinde derin izler bırakan 28 Şubat sürecini anlattı. Programın ardından davetliler o dönem uygulanan başörtüsü yasağı dolayısıyla lise ve üniversite öğrencilerinin yaşadığı zulmü anlatan fotoğraf sergisini gezdi.   “BU ŞUURU AKTARMAK ZORUNDAYIZ” 28 Şubat’ın tanıklarından Gazeteci-Yazar Halime Kökçe, “28 Şubat, kuşkusuz bir darbeydi. Ben postmodern darbe ismine itiraz ediyorum. 28 Şubat’ın sadece siyasete ve iktidardaki bir partiye yönelik bir darbe olmadığını düşünüyorum. 28 Şubat, farkı bir sosyolojiye, bir inanç grubuna, bir kalabalığa yaşam hakkına, eğitim hakkına, hayal kurma hakkına yöneltilmiş bir darbeydi. Geleceği inşa edecek imkanlardan yoksun bırakıyorsunuz. Sırf başındaki örtüden dolayı işinden atıyorsunuz. Sırf mezun olduğu okul belli bir tür okul diye tüm yaşıtlarından onu dezavantajlı hale getiriyorsunuz. Mücadelemizi verdik, süreci değiştirdik ama bu şuuru aktarmak zorundayız” dedi.   “15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ, 28 ŞUBAT DARBESİ’NİN BİR SONUCUDUR” Avukat Gülden Dönmez ise, “28 Şubat, Türkiye’nin mayası olan, esas değeri olan İslam’ın geriletilmesi projesidir. Bildiğimiz İslam anlayışı yerine başka bir İslam’ın ikamesi amaçlanmıştır. Bu açıdan 15 Temmuz darbe girişimi, 28 Şubat Darbesi’nin bir sonucudur. Dindar kesim geriletilip onun yerine sözde ılımlı İslam getirilmeye çalışılmıştır. Bugün FETÖ’den içeride olan çok kişi aktör olarak 28 Şubatçıların yanında yer almıştı. Yapılan şey de şuydu; dinlerinden vazgeçmiyorlarsa bizim istediğimiz gibi İslamcılar olsunlar. Yani bir yerlere hizmet eden. Yani Amerika ile Siyonizm ile çatışmayan Türkiye’yi başka yerlere bağlı yürüyen bir ülke haline getirmek istediler” diye konuştu.