''Çalışan Gazeteciler Günü''nün Anlamsızlığı
Bilindiği üzer 10 Ocak 1961 yılında 212 sayılı yasa ile
gazetecilere iş güvenliği ve bazı sosyal haklar tanındı. Bu haklara 9 gazete
patronu itiraz ederek 3 gün gazete çıkartmadılar. Fakat bu 3 gün boyunca
gazeteciler BASIN adı altında kendi gazetelerini çıkarttılar. O gün çıkan bu
yasa ile 10 Ocak tarihi “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlanmaya
başlandı. Fakat 12 Mart 1971 müdahalesi sonrası basına getirilen
kısıtlamalardan dolayı bugün “Bayram” olmaktan çıkartılarak ‘Çalışan
Gazeteciler Günü” olarak kutlanmaya başlanıldı.
212 ile gelen haklar kalktı
Gazetecilere verilen bu sosyal haklar zaman içinde hep geri
alınmaya çalışıldı. Nitekim 1 Ekim 2008 tarihinde 5510 sayılı yasa ile Ak Parti
hükümeti tarafından çalışan gazetecilerin –yıpranma payı adı ile bilinen-
itibari hizmet süresi kaldırıldı.
Gazeteciler 212 sayılı yasa ile normalde % 20 olan yaşlılık, emeklilik
primleri, % 22 olarak ödeniyor; ¼
oranında yıpranma payı kazanıp erken emekli oluyorlardı. Yani yılda 90 gün
ilaveten gün kazanıyorlardı. Bu ortadan kaldırıldı. Fakat, 5 yıl sonra tekrar
geri geldi. Ama tırpanlanarak. Bu haktan yararlanmak için sarı basın kartı
sahibi olmanız gerekiyor. Sarı basın kartı sahibi olmak içinde uzun süre
çalışmanız lazım. İşte o uzun süreden sonra bu haktan yararlanıyorsunuz.
Yerel medya 212'den zaten faydalanamıyordu
Fakat ne acıdır ki Yerel Medya mensuplarının çoğu bu haktan yararlanamıyor pozisyonda idi. Bir çok yerel medyada çalışan arkadaşım, gazetesi ile kendi ilgilenmekte, personel çalıştırmakta zaten zorlanmaktadır. Ayrıca işyeri açtığında Bağ-Kur şartlarına tabidir. 212 sayılı yasa zaten SSK’da geçerli idi. 5510 sayılı yasa ile SGK şartlarında bundan yararlanılıyor. Vergi levhası sahibi yerel medya mensubu bundan yararlanamıyor. Çünkü Ba-Kur şartlarına tabi. Hile mi? Olur. Başka bir medya kurumunda SGK şartlarına tabi görün, şartları yerine getir. Ne gerek var. Bağ-Kur şartlarına da bu hak verilsin. Sarı basın kartı neden aransın.
Dolayısı ile gazetecilerin bu günü kutlamalarının çok fazla anlamı kalmamıştır. 10 Ocak artık sembolik bir gündür ve anlamını yitirmiştir. Bugün kutlanmaya devam edecekse yeni anlamlar yüklenmelidir.
Bugün zülfiyara dokunan bir yazı yaz, bir haber yap, telefonların seni hatırlayandan geçilmez...
Ama yıkama- yağlama haber yap, ne arayan olur ne soran...
Medya mensupları kamu yararına çalışır. Tetikçilik yapanları, belgesiz ve bilgisiz olarak sürekli saldırgan tavırda olanları, sormadan reklam koyanları, kişi ve kurumlar kendileri dışlamalılardır.