Devlet Bahçeli: Bilim Kurulu bir sözcü tayin etsin!

"Aziz milletimiz Bilim Kurulu’nun değerli üyelerinin hangi birisine kulak versin? Hangisine itibar etsin? Hangisini dikkate alsın? Karşımızda bir karmaşa vardır. Bu çerçevede ihtiyaç varsa Bilim Kurulu’ndan bir sözcü tayin edilerek beyanat enflasyonun önüne geçilebilecektir."

 

Şeklinde paylaşımda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle oldu:

 

"Bilim Kurulumuzun 26 muhterem üyesi bulunmaktadır. Hepsi de birbirinden değerli bu bilim insanlarının fedakârca çalışmaları ümitlerimizi diri tutmaktadır. Ancak bu bilim insanlarının her birisi farklı farklı televizyon kanallarına çıkıp sürekli aynı şeyleri tekrarlamaktadır.

 

Ellerin nasıl yıkanacağından tutun da diğer temizlik ve hijyen şartlarına nasıl uyulup riayet edileceği Bilim Kurulu’nun saygın üyeleri tarafından ısrarla ve inatla anlatılmaktadır.

 

Herhalde söylenenleri anlamayan, ellerin nasıl yıkanacağını bilmeyen kalmamıştır. Bunlar oluyorken değerli bilim insanlarımızın kimisi umut vermekte, kimisi ufuk çizmekte, kimisi korku salmakta, kimisi de zevahiri kurtarmaktadır.

 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devreye gireli 628 gün olmuştur. Bu süre zarfında AK Parti’nin sözcülüğü görevini Sayın Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğünü de Sayın İbrahim Kalın gayet başarılı bir şekilde yapmışlar ve kamuoyunu isabetle bilgilendirmişlerdir.

 

Sağlık Bakanımız her gün şeffaf ve samimi bir üslupla KOVİD-19 virüsüyle ilgili gelişmeleri açıklayıp milletimizle en doğru bilgileri paylaşmaktadır. Bu gerçek ortadayken, televizyon ekranlarından maksadı aşan, farklı yerlere çekilen, kargaşa yaratan beyanatlara ne gerek vardır?

 

Aziz milletimiz Bilim Kurulu’nun değerli üyelerinin hangi birisine kulak versin? Hangisine itibar etsin? Hangisini dikkate alsın? Karşımızda bir karmaşa vardır. Bu çerçevede ihtiyaç varsa Bilim Kurulu’ndan bir sözcü tayin edilerek beyanat enflasyonun önüne geçilebilecektir.

 

Tıp eğitimi almamış, virüs nedir bilmeyen sabitleşmiş sabit yorumcular ekranlarda bilirkişilik taslamaktadır. Deprem olur bunlar çıkar, sel olur bunlar konuşur, salgın olur bunlar dile gelir. Bıktık bunların hezeyan ve cehaletlerinden! Susulacak yerde konuşmak ahmaklıktır.

 

Mücadele ettiğimiz hastalıkla ilgili derinlikli, doyurucu ve tesirli bilgilendirme gerekirse anbean yapılmalıdır. Herkes konuşursa, önüne gelen müktesebatına göre yorum yaparsa vatandaşlarımızın kafası allak bullak olacak, belirsizlik korkuları ve kaygıları tırmandıracaktır.

 

Ya etkin bir aşı bulunacak, ya insanlar virüse karşı bağışıklık kazanacak, ya da virüs tıpkı SARS hastalığı gibi zamanla mutasyona uğrayıp bulaşma özelliğini kaybedecektir. Bir dördüncü yol şimdilik yoktur. Doğru mücadele, doğru tedavi, doğru süreç yönetimiyle mümkündür.

 

KOVİD-19 hastalığından hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, tedavi gören vatandaşlarımıza şifalar diliyorum. Hükümetin çalışmalarını ve aldığı tedbirleri sonuna kadar destekliyorum. Türk milleti bu badireyi atlatacak, bu belayı inşallah def edecektir.

 

Sosyal izolasyonla, evde kalarak, birbirimize dayanarak, yardımlaşma kanallarını aktifleştirerek, karamsarlığı kovarak virüs karanlığını bertaraf edeceğiz. Zamanı geldiğinde hayat normalleşecek, birbirimizle kucaklaşacağız. Dayan milletim, geceyi gördük, güneşi de göreceğiz."