Sistem köhnemiş olsa da bir yolunu bulup varlığını sürdürüyor yinede.

Sürdürüyor, çünkü “celladına aşık!” olmuş bir toplum haline geldik.

Görmüyoruz,araştırmıyoruz,her şeyden önce hiç ama hiç düşünmüyoruz.

*

Nasıl olsa yerimize düşünenler var!

Akşamdan şarj olup duyduklarımızı başkalarına satmaya çalışıyoruz gün boyu, bir uzman

edasıyla!

*

Dört bir taraf demokrasi ve özgürlük ninnileri ile çınlatılmakta,içimizdeki uyuyan devin

uyanmaması için.Cılız sesler çıkmıyor da değil hani, ama nafile.

*

Şu çirkinliklere bir bakın.

Yoksulluk gibi yolsuzluk da ülkemizi terk etmeyen bir illet haline dönüştü.

Makyaj akıyor, çirkinlikler ortaya çıkıyor,iktidar kanadı kendini  savunma çabası içinde.

*

Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile yüzleşiyoruz.

Bakan çocukları,emniyet müdürleri,banka genel müdürleri,işadamları tutuklanıyor,

ayakkabı kutularından milyon dolarlar çıkıyor,  ne gam.!

*

Yine faiz lobisi,dış ve iç mihraklar,çeteler,gezi olayları ile ilinti kurularak gezi direnişini

lekeleme çabası,ardından devlet kurumlarının çetelerden temizlenmesi vaadi, kendilerinin

atamış oldukları emniyet teşkilatının tepeden tırnağa yenilenmesi.

*

Aslında biz bu filmi yıllar önce görmüştük!.

Halkın temel değerlerini hiçe saymışlardı. Banka hortumlamaları,hayali ihracat yani

yolsuzluk ve iktidar kanadının aile boyu  saltanat hayatı yaşamanın doyumsuz

çılgınlıklarına şahit olmuştuk.

*

Artık yoklar..

Bunları yapanlar ve bunlara çanak tutanlar artık yok.

Haritadan silinir gibi siyasi hayatımızdan silinip gittiler.

Halkın başkaldırabileceğini,saltanat hayatının da bir sonu olabileceğini hiç düşünmediler

ve o hayatın sonsuzluğuna kendilerini inandırdılar.

*

Ya bugün?.

Halk,banka hortumcularını,rüşvet çarkının bileşenlerini,halkı soyup soğana çevirenleri

cezalandırabilecek mi?.?

Görülen o ki devlet kurumları arasında yaşanan karşılıklı güvensizlik buna müsaade etmeyecek gibi görülüyor.

*

İstenen sadece o beğenmediğimiz,iktidarın kendi elleriyle dizayn etmeye çalıştığı yargının

rahat bırakılması,hakim ve savcıların özgürce görev yapabilmeleri ve ülkemizin yolsuzluk

batağından bir an evvel kurtulması.

Çok şey mi istiyoruz acaba?

*

Bir de yaşanan bunca olumsuzluğa karşın ana muhalefet partisi CHP’nin sokaklara

dökülmemesini,kitlesel mitingler yapmamasını,artılarını ve eksilerini düşünmeden eleştiri

yolunu benimseyenler var.

*

CHP’nin sokaklara dökülmesi,geniş tabanlı mitingler düzenlemesi şu an itibarıyla CHP için

tuzaktır.

Yoksulluk gibi yolsuzluk da sadece CHP’nin değil,tüm toplumun ortak sorunu olması

sebebiyle şu aşamada sivil insiyatifin öne çıkması daha çok önem kazanmaktadır.

*

CHP’nin sokaklara,meydanlara çıkması demek,yazılı ve görsel basını elinde tutan iktidar

kanadının geçmişte olduğu gibi gerilim politikalarını öne çıkararak yaşanacak toplumsal

kamplaşma sayesinde iktidar bütünlüğünü korumaya çalışacaktır.

*

AKP’de çözülme başladı.

Milletvekillerinin aralıklarla istifa etmeye başlamaları ve yeni oluşturulan bakanlar kurulu

ile top yekün bir savunma mücadelesi verilecek olması nafile bir çaba olarak tarihteki

yerini alacak gibi.

*

Bilinen bir gerçek var ki, AKP-Cemaat ilişkisi çok eskilere dayanır.

Son 12 yıllık AKP iktidarı döneminde yaşanan birliktelik tarafların güç kazanmasına sebep

olurken çıkar çatışmalarını da beraberinde getirdiğini görüyoruz. 

*

Okyanus ötesi ve AKP iktidarı arasında yaşanan güç savaşı artık ayyuka çıkmıştır.

Ticari ve siyasi rant’ın paylaşıldığı bu ortaklığın sürmesi söz konusu olmadığı görülüyor.

Artık gerçekler ortaya çıkmalı,daha önce de söylediğim gibi ülke yolsuzluk batağından

kurtulmalıdır.

*

Yargı görevini eksiksiz yapmalıdır.

Yargının önüne çıkartılan tüm engellerin ortadan kaldırılması toplumun ortak dileği.

Yolsuzluk dosyalarının işlem görüp suçluların cezalandırılması halkın en büyük beklentisi.

*

Buna sebebiyet veren siyasi erklerin dosyalarının hesabı, geçmişte  olduğu gibi yine seçimlere bırakılacak!

30 mart 2014’de yerel seçim var.

Bu yolsuzluk kirliliğinin temizliği, bahar yağmurlarınca seçim sandıklarının yıkanmasından

geçecek gibi!

Ne dersiniz? Saygılarımla. 

(Not:2014 yılının tüm insanlığa, sağlık,mutluluk ve refah getirmesini diliyorum.)

Hasan TEMEL