Süleyman Bal kimdir?

1961 Sivas zarar doğumlu olan Bal evli ve iki çocuk babasıdır. 1976 yılından itibaren Gazi mahallesinde ikamet etmekte olan Bal, 80 darbesinde 6 yıl cezaevinde tutuklu kalmış ve davasından beraat etmiştir. Uzun yıllar sendaka temsilciliği görevinde de bulunan Bal, 1974 yılında aktif siyasete başlamış olup 1996 yılın da CHP GOP ilçe başkanlığı bünyesinde bir dönem yöneticilik bir dönem de ilçe sekreterliği görevlerinde bulunmuştur.

Bal’ ın adaylığına dair açıklamaları;

“Biz, Sultangazi ilçesindeki delegasyonu yok sayanlara karşı başkaldıran bir ekip olarak aday olduğumu açıklıyor ve bu haksızlığa karşı ‘ben’ değil, ’biz’ diyoruz. Bu göreve layık, benden daha iyi bir kişi üzerinde de bu haksızlığa karşı kongrede uzlaşabiliriz. Adaylığım sürecinde, delege seçimleri sırasında ayrışan grupların aynı çatı altında aynı hedef doğrultusunda uzlaşmasını ve bir araya gelmesini sağladık.

Biz kişilerin değil, halkın adayıyız.

Delegasyon seçimleri ile sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinin örtüşmediği görülmüştür. Örnek olarak, Gazi mahallesi delegasyonunda 79 delegeden sadece 3 ünün bayan olması gösterilebilir. Soruyorum; bu 79 delegenin kaç tanesi 30 yaş altındadır?

Bizim hedefimiz partimizi halkımız ile bütünleşerek, yerelden seçimlerden iktidara yürüyüşe geçmek ve genel seçimlerde sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu başbakan yapmaktır.

Belki genel merkezimizin bilgisi yoktur ama Sultangazi'de eski düzen devam etmektedir. Delege ağalarının işbaşında olduğu halka göre siyaset değil delege ağalarına göre siyaset yapılmaktadır. Bu düzene karşı adayız ve bu yolda haklıyız, kazanacağız.

Delege seçimlerinde birlikte hareket ettiğimiz kişiler ile neden ayrıştığımızı soranlara ise cevabım, sayısal çoğunluğu elde ettiğini düşünen ve zafer sarhoşluğuna kapılan CHP ve Sosyal Demokrasiye yakışmayan, delegeleri elma ve armut gibi sınıflandıran, oluşturulacak ilçe yönetimini bir manav zihniyeti ile sarmak isteyen bu anlayışı rededen ben ve benim gibi düşünen insanların bu anlayışa dur demesi gerekiyordu. Bu düşünceyle harekete geçmiş bulunuyoruz. Zaten gerçek sosyal demokraside bu düşüncenin temsil edilmesi gerekmektedir."