Deprem Gerçeği -7- Temel Atmanın Önemi
Bu haftaki deprem yazımız daha çok meslektaşlarımızı, inşaat kalfalarını, ustalarını ve inşaat yaptıracakları (müteahhit ve şahısları ) bilgilendirme konusunda olacaktır.
Bina yapılacak arsalara açılan hafriyat çalışması, zemin cinsine göre, bazen çok düzgün peynir kalıbı gibi kesilip alınabiliyor, bazı zeminlerde ise bu mümkün olmayıp, temel atılacak taban, düz yüzeyli bir satıh olamıyor, çukurlu, tümsekli olabiliyor.
Kazı yapan makinacı ( operatör’ de) genelde bilinçsizce o kalan çukurlukları, zemin düz görünsün diye doldurup tesviye ediyor ve hesapta, amacı düzgün bir satıh yaratmak Kendince, temel altına dökülecek düzeltme betonunun (Grobeton) az harcanmasını sağlamaktır.
ANCAK: HAYATİ SORUN ORADA BAŞLIYOR.
Bu sonradan, düzeltme amacı ile doldurulmuş, kepçe ile düzeltilmiş molozun üstüne atılan grobeton ve oturtulan temel, bina yükleme yapılıp inşaat bitince olası ilk depremde ,(Küçük veya Büyük deprem fark etmiyor ) binada oturmalara sebep oluyor, yani tam o dolgu kısma gelen kolonlar, milimetre mertebesinde çökmeye, oturmaya sebep oluyor ve altındaki dolgu malzemesi, beton olmadığından, moloz basınç altında sıkışıyor, eziliyor ve oturmaya sebep oluyor. Bu da binada eşit, homojen ve dengeli yük dağılımını bozup, bina elemanlarını strese sokuyor.
Şöyle ki; Bu farklı oturmalardan dolayı, çekmeye çalışan kiriş, bazen basınca, basınca çalışan kiriş bölgesinde çekmeye çalışmaya sebep olmaktadır. Buda, deprem yönetmeliğinin izin vermediği, iç konsollaşmaya sebebiyet vermektedir. Dolayısıyla, bina yeni yapılsa da, Beton ve donatıları yerinde yeterli olsa da, bina depreme bu nedenle dayanıklı sayılmıyor.
Bu arızanın önceden tahkiki olmayıp, Depremle tahkik olduğunda, iş işten geçmiş demektir. Bu arızayı yapanlar, yaptıranlar, özellikle dikkat etmelidirler. Bu dikkat te en çok kalfalara düşmektedir.
Yapımda bu hususun izalesi nasıl olacak?
Söyle ki; Hafriyat alındığında terazisinde veya değil, çukurlu veya tümsekli önemli değil , oralara sonradan kepçe ile veya kürekle moloz doldurulmayarak ve tabii zemin bozuk yüzeyli de olsa öyle kalacak.Bu boşluklar tamamen betonla doldurulup tesviye edilmesi gerekecek.Yani Temeller tamamen “ ALLAHIN YARATTIĞI ZEMİNİN ” tabii hali içine oturtulmalıdır.
Bu konuya öncelikle, meslektaşlarım (mühendis, mimar) sonra kalfa ve ustalar aşırı dikkat göstermelidirler.
“ Doktorun hatasını Eczacı, Eczacının hatasını Mezarcı düzeltir “ derler.
Sonuç Allah korusun, bunun gibi olmasın. Demek ki binayı çok sağlam yapmak yetmiyor, binanın kazılan tabii zemine iyi yapıştırılması da büyük önem kazanmaktadır.
Mustafa DEMİR
İnş. Müh.
Uzman, Denetçi, Deprem Müşaviri
PM 193
Web Adresi: www.yapi-kur.com.tr
E-mail Adresi: info@yapi-kur.com.tr
YAPIKUR MÜH.MİM. LTD.ŞTİ. Tel: 0 212 564 64 80