Halkımız deprem gerçeğine, 1999 dan sonra inanmış, ancak çabuk unutur bir belleğe sahip olmuşlardır. Bunu aşmak için, zaman medyada yer alan yeni deprem haberleri, yeni fay hatları araştırmaları olayı biraz canlandırıyor, ancak yine de çok çabuk unutuluyor. Oysa bu gerçek asla unutulmaması ve tedbir alınması gerekli açık bir tehlikedir.

Alınacak tedbirlerde:

TOPLUMSAL TEDBİRLER olarak, Devlet kısmen planlarını yapmış, şöyle ki: deprem olduktan sonra görevliler, ulaşım yolları, toplanma mahalleri ve görevli heyetler şeklinde kağıt üstünde bu işi tamamlamışlardır, 1999 depreminden sonraki belirsizlik olmayacak, ancak esas görevi olan mevcut bina stokunun olası depreme karşı nasıl GÜÇLENDİRİLECEĞİNİ belirleyen bir çalışma yok, bu çalışma işin hukuki ve ekonomik yönünü çözmek ve yol göstermekle mümkündür. Yani devlet mortgage gibi uzun vadeli krediler verip, işin hukuki yönünü de çözerek binalarını güçlendirmeyi sağlamak en büyük başarı ve sevap hizmeti yapmış olacaktır.

BİREYSEL TEDBİR ise: önce deprem gerçeğini anlamak ve bu işi beynimize monte etmekten geçmektedir.
Geçenlerde başımdan geçen bir anımı size aktarmak istiyorum, bu anı, insanımızın olayı ne kadar henüz anlayamadığının aynasıdır.
Deprem güçlendirme yaptığımız kalfam ile Bağcılar anacadde de boş bir iş hanının deprem güçlendirme isteği olduğunu söyledi, birlikte gittik, mal sahibi Tekstilci bir hanım bizi karşıladı, güçlendirme olayını kendisine teferruatı ile anlattım, işin tekniği olan: önce zemin etüdü ve binanın röleve projesi hazırlanıp bilgisayar ortamında binaya sanal deprem uygulayıp, binanın nerelerini, ne kadar güçlendirileceğimi anlattım ve işin maliyetleri konusunda da ön kaba fiyatlar verdim. Bizi dinleyen bayan, kalfaya döndü böyle bir işi hiç yaptın mı, ne kadara olur, hangi kolonlarımızı ne kadar güçlendireceksin diye sordu. Biz şaşırdık, kalfa dedi ki, işte mühendisim anlatıyor ya, o proje yapacak, bende uygulamasını yapacağım, işte ’’uzun uzun dinleyip sonra hiçbir şey anlamamak’’ buna denir. Bireysel tedbirlerde, önce inanmak, sonra binayı güçlendirmek, olamıyorsa, bireysel tedbir olarak çelik odalar, çelik karyolalar veya içi kitap dolu sandıklar evde bulundurarak hayat üçgeni denilen boşluklar oluşturmaktır.
Deprem çantalarını hazır tutmak ve elden hiçbir şey gelmiyorsa dua etmek tedbirlerden sayılabilir.

Yazılarımda mevcut bina stokunun, ancak yönetmelik şartlarında deprem güçlendirme yolu ile kurtulacağını şiddetle savunuyorum İstisnalar hariç olmak üzere, bunlar da, güçlendirmenin ilk şartı olan, zemin etüdüne göre karar verildiğinden ( çürük zeminlerdeki binaları da yıkılmasını öneriyoruz ) biz daha çok onarılıp güçlenebilecekleri burada anlatmaya çalışıyoruz. Deprem bilincinin oluşması için ALLAH KORUSUN yeni bir musibet başımıza gelmesin. Son zamanlarda Marmara Denizinde bulunan yeni fay hatları, İstanbul’ un ne kadar hassas bir ortamda olduğunu göstermesine rağmen, hala yaptığı binaların üstüne çekme kat gibi bir ağırlık yükleyen müteahhitlere bir anlam veremiyorum. Saygılarımla
 
Mustafa DEMİR
İnş. Müh.
Uzman, Denetçi, Deprem Müşaviri
PM 193
Web Adresi : www.yapi-kur.com.tr
E-mail Adresi : info@yapi-kur.com.tr
YAPIKUR MÜH.MİM. LTD.ŞTİ. Tel: 0 212 564 64 80