Hani hikâye yazmak zevklidir ya… Okuyucuyu sürükler ya…  Şöyle bir hikâyede ben yazayım dedim. Gittim… Biraz eski zamanlara gittim…

Eskilerde… Eski zamanlarda… Dünyanın bir yerinde, Ütopya diye küçük bir ülke varmış…

Bu ülkenin entelektüel ve birikimli birde padişahı  varmış…

Yine ülkede Şehr-i Emin’lerin başında da prensler bulunuyormuş…

Prenslerden biri bir süre valilik yaptıktan sonra merkeze alınmış ve başkentin Şehr-i Meclis başkanı olmuş… Bu merkeze alınış hakkında, padişahtan sonra yeni padişah bu mu olacak sorularının sorulmasına neden olmuş. Ama asıl gerçek ülkede valiliklerin birinin kapatılması sonucu merkeze alınma olduğu bilinse de; yeni padişah beklentisi hep söylene gelmiş…

Merkeze alınan prens bir süre sonra medyaya merak sarmış…

Önceleri “Padişahım çok yaşa” şeklinde yazılar yazarmış… Bir gün bu prens “Kral çıplak” şeklinde bir yazı yazmasın mı?

Vay Vay vay… Neden demiş ki?

O günlerde İhtisap Ağaları, yolları fazla işgal eden esnafa müdahalede bulunurken bazı gerginlikler yaşanmış.

Eeee sonra…

Sonrasında Şehr-i Meclis Prensi, İhtisap Ağaları’nın başında bulunan Prensi de eleştirmeye kalkmasın mı?  Tabi İhtisap Prensi bu durum karşısında Şehr-i Meclis Presine çıkışmış.

Daha sonra ülkenin padişahı iki prens için “Tez huzuruma getirile” demiş…

Huzura çıkan İhtisap Prensi “Ben emirlerinizi İhtisap Ağalarım ile yerine getiriyorum Padişahım” demiş.

Şehr-i Meclis Prensi ise huzura çıkınca “Padişahım ben gerçek gazetecilik yaptım” demiş.

Padişahta her ikisini dinledikte sonra Şehri-i Meclis Prensine… “Bizim verdiğimiz kelleden sonra sende başka bir kelle daha oluşmuş. İki kelle bir koltukta gitmez. Ya sen kendi kelleni vur gel; ya da biz verdiğimiz kelleyi vuracağız” demiş.

Her iki prenste “Karar padişahımındır” diyerek huzurdan ayrılmışlar… Fakat Şehr-i Meclis Prensi Padişahın verdiği kellenin vurulmasına razı olur bir görüntüde huzurdan ayrılmış.

Şimdi Ütopya’da bir iç karışıklık hüküm sürmeye başlaşa bile önce Teşkilat-ül Divan toplanıp bir karara vardıktan sonra padişaha yeni Şehr-i Meclis Prensi ….

Tüh, kim uyandırdı beni tam rüyanın sonunu da görecektim...