Gophaber'le nerdeyiz... Bugünde Güveç'teyiz...
.
Gaziosmanpaşa Meydan'da Altınoluk Döviz'in sahibi Şenol Bayramgürler'in bir gün aklına Güveç yapmak düşer. Hani nerden çıktı bu Güveç işi derseniz... Bayramgürler 'dostlar birde birlikte yemek yesin' demiş...
Bayramgürler piyasadaki en büyük Güveç Çanağı'nı bulur ve sabahtan itibaren içini doldurmaya başlar. Öğleden önce fırına verilen Güveç, hesapta öğleden sonra iki gibi alınacak...
Nerde... Koca güveç üç-dört saatte pişer mi? Pişmemiş tabi... Ekip Güveç niye pişmedi diye fırına baskı kurmaya gider. Fırındaki usta bunlara "ben güveç bekliyordum, siz kazan getirdiniz... Bunada dua edin, pişince göndeririz" diyerek ekibi bertaraf eder.
Ekip Murat Haşhaş'ın Bağlarbaşı'ndaki ofisinde Güveç'i beklemeye başlar. Derken komando Bektaş, kucağında Güveç ile çıka gelir...
Sonunda hazırladığı Güveç'ine kavuşan Şenol Bayramgürler dostlarına kendi elleri ile servis yapar. Bunun yanında yaptırdığı pilav ve tatlılarda ekstra...
Daha sonra kurulan masaya oturan Şenol Bayramgürler, Murat Haşhaş, Savcı Hasan Hüseyin Günay, Ali Yıldırım, Remzi Yılmaz, Erdal Çalık, Selami Soydan, Fatih Aydemir güveci bir güzel yediler.
Savcı Hasan Hüseyin Günay, eski görev yaptığı yerlerden birinde, avcıların yemeğine katılmış. 'Etler ve yemek ne güzel' demiş. Avcının biri 'kimse duymasın ama Karaca vurduk' demiş. Savcı 'öylemi demiş ve yarın hepinizi savcılığa kahve içmeye beklerim' diyerek davetten ayrılmış. Ertesi gün avcılar savcılığa gidip keyifle kahvelerini içerken, Savcı Günay, daktiloyu ve sekreteri çağırıp kaçak karaca vurmaktan ifadelerini almış...
Savcı Günay gittikten sonra söyledikleri, acaba yarın hangimizi savcılığa kahve içmeye davet edecek diye espirisi konusu oldu. Murat Haşhaş'ın ofisinde Güveç sonrası koyu muhabbet, Erdal Çalık'ın taraflara iltifatları ile devam etti. www.gophaber.com