Yerel Yönetim Reformu...
TEK BAŞKAN, TEK MECLİS OLMALI: İl düzeyinde doğrudan seçilen, tek bir yerel meclis olmalı. İl meclis üyeleri, dar bölgeli, 2 turlu, doğrudan seçimle göreve gelmeli. Tek bir belediye başkanı ve vali olmalı. Valilik devletin ve hükümetin ildeki tek temsilcisi olarak yeniden tanımlanmalı. Uygulamadaki ilçe belediye başkanları doğrudan il meclisi üyesi olmalı. Her il sadece bir belediye başkanıyla temsil edilmeli.
'BONSERVİS' FORMÜLÜ: Bir il ve ilçede işe alınan bir öğretmen, başka bir ile gitmeyi düşündüğünde, gitme talebiyle bonservisi kendisine takdim edilerek, işine son verilecek. Gittiği yerde işe alınmasıyla ilgili hiçbir sorumluluk olmayacaktır. İl içi tayini de boşluk varsa ve talep edenlerden kriteri en iyi olanın önceliği şartıyla köyler ve ilçeler öğretmensizlikten kurtulacaktır. Aynı uygulama doktor ve sağlık çalışanlarına da yayılarak ülkemizin iki kanayan yarası kesin olarak çözülür.
BAYINDIRLIK DA BIRAKILMALI: Kültür-turizm, gençlik-spor, huzurevleri-çocuk esirgeme kurumu, bayındırlık hizmetleri gibi daha birçok hizmet, usul ve esasları bakanlıklarca belirlenerek, denetimi bakanlıklar tarafından yapılarak, yerel yönetimlere devredilmeli.
VERGİ VE HARÇ KOYABİLSİNLER: Yerel meclislerin, sınırları kanunla belirlenmek şartıyla vergi ve harç koyma yetkileri olmalı. Yetkilerin bölgeler arası refah uçurumuna dönüşmeyecek şekilde uygulanabilmesi için 'denkleştirme' gibi düzenlemeler yapılmalı.
BAKAN GÖREVDEN ALAMASIN: İçişleri bakanının görevden alma yetkisinin kaldırılarak bu yetkinin mahkeme ve seçimlerle yerel halkın iradesine bırakılması gereklidir.
İL ÖZEL İDARELERİ KALDIRILMALI: Mevcut ve yeni kurulacak büyükşehir belediyelerinin sınırlarının il sınırı olması nedeniyle bu yerlerde il özel idareleri kaldırılmalıdır. Görev, yetki, teşkilat ve gelir kaynaklarının tamamı büyükşehir belediyelerine devredilmeli.
YETKİLER GEREKSİZ KISITLANMAMALI: Yerel yönetimlerin yetkileri, kanundan daha düşük düzenlemelerle kısıtlanmamalı. Ülkemizde düzenleme yetkisini de kanundan almayan yönetmelik ve genelgelerle yerel yönetimlerin yetkilerinin kısıtlandığı örneklerine sıkça rastlanmaktadır.
BÜTÇE PAYLARI İKİYE KATLANMALI: Türkiye'de yerel yönetimlerin genel bütçeden aldıkları pay mevcut yüzde 10.29'dur. Merkezi idareden yerel yönetimlere devredilecek görevlerle bu oran yüzde 20'ye çıkarılmalıdır.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İKİYE AYRILMALI: İçişleri Bakanlığı'ndan, emniyet ve jandarma birimlerini ayırarak bir İç Güvenlik Bakanlığı oluşturulması ve İçişleri Bakanlığı'nın doğrudan ve yalnızca yerel yönetimlerle ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Bir yerel yönetim bakanlığı veya başbakanlığa bağlı bir müsteşarlık kurulmalıdır. Akşam haberin devamı...