Çene ishaline yakalanmış insancıklar!

İnsanlar konuşa konuşa,hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır derler!  Ama insanlar birbiriyle didişmekten konuşmaya pek fırsat bulamaz oldular.
Dünyada ne kadar insan varsa o kadar da farklı davranış şeklinin olduğunu bir gerçek.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta,davranışlarımızın,beşeri ilişkilerimizi zedelemesine izin verilmemesi olmalıdır.

Günlük hayatımızı ve beşeri ilişkilerimizi etkileyen en önemli faktörlerden biri de günlük olağan konuşmalarımızdır.
Kimimiz az konuşur veya konuşmaktan ziyade dinlemeyi yeğler,kimimiz de konuşmak için dışarıdan baskı görsek de konuşmamayı tercih ederiz.

Şems-i Tebrizi der ki;
“İnsanlar,susanı korkak,görmezden geleni aptal,affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar.”
“Oysaki istediğimiz kadar hayatımızdalar.Göz yumduğumuz kadar dürüst ve sustuğumuz kadar insanlar”

Ne güzel bir söz değil mi?, baştan aşağı anlam yüklü olmasına karşın bunun ayırdına varamayan insancıklar çevremizde cirit atmakta.
Ne söylediğini bilmeyen ve duymayan,takılmış plak misali cızırdayan ve cevresi tarafından itici bir hal alan ama bunun dahi farkında olmayan ve çene ishaline yakalanmış zavallılar değil de nedir bunlar.

Bunlar hiçbir zaman karşıt bir düşünce ortaya koymazlar,koyamazlar.
Sadece insanları karalamakla meşguldürler ve amiyane tabirle nasıl giydirdiklerini ulu orta etrafta anlatırlar.
Kendilerine o kadar derin anlamlar yüklerler ki fincancı katırlarını ürküttüklerini sanırlar.
İnsanların yüzüne gülerler ama arkadan konuşurlar.

Okuduklarını anlayamayacak kadar siyaset cahili olduklarını söyleyemem ama sırf eleştiri olsun diye karşısındaki insanları anlamamazlıktan gelerek eleştiri oklarını yöneltmekten geri kalmazlar.

Yaptıkları bu düzeysiz eleştiriler, karşısındakileri yücelttiğini ve insanların istediği kadar toplumsal hayatın içinde olduklarını göremeyecek kadar kör,çapsız ve karakter yoksunu olduklarını görmezden gelirler..

İstendiği an çember dışına atılabilecekleri ve toplum tarafından soyutlanacaklarının  farkında değillerdir bu insancıklar.
Dürüst ve namuslu olduklarını her fırsatta dile getirseler de karşındakilerin, kendi bazı olumsuzluklarından haberdar olmadığını sanırlar.

Ya da öyle görünmek için çaba harcarlar.

Kısacası,Tebrizi’nin kullandığı bu iki cümle, anlatmak istediği bu kişilik yoksunu insanlara küpe olmalı. Ama anlayabilene.Çünkü bu kişilik yoksunu insanlar toplumsal yaşamda asla yer edinemezler.

Yer edinememelerinin sebebi olarak da karşısına aldıklarının gücünden değil kendi zavallı kişiliklerinden kaynaklandığını göremeyecek kadar da cahil ve zavallılıklarındandır.  Saygılarımla.

Hasan TEMEL            hasan@temel.us