Rekabet ve Düşmanlık
Rekabet yaşadığımız çağda en çok kullanılan sihirli kelimelerden biri.
Rekabet rakiplerinden sıyrılma öne geçme, bazen de yarış dışına itmek gibi düşünülebilir.
Küresel rekabet, bölgesel rekabet,kendi içinde rekabet, her yerde,her kurumda vardır.
Ticaret, spor ve Siyasette rekabet kıyasıya sürer. Rekabet etmek yarışı güzelleştirir, zenginleştirir.
Rakip parti veya kişi ile rekabet hem kendini hem de partiyi geliştirir.
Daha iyiyi, daha güzeli yapma gibi bir refleks kazandırır.
Yaşamın her alanında olan rekabetin güzelliğinin yanında bir sıkıntısı var.
Rekabeti düşmanlığa dönüştürme.
Evet, elde ettiğin kazanımları kaybedecek korkusu, taraftarlarınla birlikte rekabet ettiğin tarafa kuralsız, orantısız, ahlaki olmayan bir davranış tarzına sürükler seni ve bunu da kendine hak görürsün.
Yaşıyoruz ve görüyoruz bunları
Savaşlar çıkıyor,cinayetler işleniyor..Ahlak,arkadaşlık,dostluk,gibi insanlığın binlerce yılda oluşturduğu kavramları bir,bir yıkabiliyor.
Bunun önlenmesi zor.
Tek çare dinin ve insanlığın oluşturduğu kurallara uymak kazansan da,kaybetsen de vicdanlarda yargılanacağın unutmamak.
Evet, beylik olacak, herkesin bildiği bir şey ama biz gene de yazalım
Rekabeti düşmanlığa dönüştürmemek lazım.
Düşmanlık unutulmuyor toplum hafızasında ve vicdanında...
SAYGILARIMLA