Rafta bekleyen büyük tehlike
Bir grup Türk bilim insanının yaptığı araştırma, hazır gıdalarla ilgili yeni bir tartışmaya yol açtı. Fatih Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü'nden Dr. Ergün Şakalar, Merve Aktaş ve Özlem Çırak'tan oluşan araştırma ekibi, et, et ürünleri ve baharatlarda yoğun olarak kullanılan ışınlama teknolojisinin zararlarını araştırdı.
Ekip üyeleri, halk arasında meyve sinekleri olarak bilinen ve gen dizileri insanlarla benzerlik taşıyan drozofilanın besleneceği mamaları 25, 50 ve 100 kilo Gray (kGY) oranında ışınladı. Ardından 3 grup sineği bu mamalarla besledi. Başka bir grup sineğe ise ışınlanmamış mama verildi.
YÜZDE 70'İ ÖLDÜ
Sineklerde önemli 3 belirgin fark tespit edildi. Birincisi rengi soluk sarımsı olan sinekler karardı. İkincisi sayılarında ciddi oranda azalma meydana geldi. Işınlanmış mamalarla beslenen sineklerin yüzde 70'e yakını öldü. Üçüncüsü ise üremelerinde gecikmelerin olduğu tespit edildi.
Öte yandan, hiç ışınlanmamış mamaları yiyen sineklerin sayısında ve renginde herhangi bir değişikliğe rastlanmadı. TÜBİTAK destekli projenin başında bulunan Dr. Ergün Sakalar, ışınlamanın doğrudan gıdaların genetiğini değiştirdiğini belirterek, "Bilim insanları zararlı etkisi olduğuna dair ikiye bölünmüş durumda. Ben kesinlikle zararlı olduğu kanısındayım. Gıdaların geninde meydana gelen bu moleküler değişikliğin kansere neden olma ihtimali söz konusu" dedi.
Işınlama radyasyon uygulaması
Dr. Ergün Şakalar, ışınlamada radyasyonun bir çeşidi olan iyonize radyasyon kullanıldığını söyledi. Şakalar, "Işınlama, gıdaların raf ömrünün uzatılması amacıyla bakteri, küf, böcek ve parazit gibi canlıların yok edilmesi amacıyla kullanılıyor. Bunlar avantajlı kısmı. Ancak ışınlama canlıların DNA'sına zarar verebilir. Hatta 9 kGy ışınlama dozu gıdanın DNA'sında yüzde 99,7 oranında parçalanmaya sebep olabiliyor" dedi.
Gıdalarda yoğun kullanılıyor
Türkiye'nin de içinde bulunduğu yaklaşık 60-65 ülkede ve yaklaşık 60-65 gıda türünde ışınlamanın yaygın olarak kullanıldığını belirten Dr. Ergun Şakalar "En yaygın olarak baharat, çay, yumrular, tahıllar gibi bitkisel ürünlerde ve dondurulmuş et-et ürünleri ve balıkta yaygın olarak kullanılıyor" diye konuştu.
Kansere davetiye çıkarıyor
Yapılan araştırmaların birçoğunda ışınlama teknolojisinin faydadan çok zararı olabileceğine dikkati çeken Dr. Şakalar şöyle devam etti: "Örneğin ışınlama ile gıdada, kanserin habercisi olan toksik maddeler ortaya çıkabiliyor. Bu gıdaları sürekli tüketince toksik maddeler vücudumuzda birikebiliyor. Ayrıca ışınlama sonucu gıdadaki vitaminlerde önemli ölçüde (%80) eksiklik meydana gelebiliyor."
Direkt DNA'ya etkiliyor
Sabahattin Zaim Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Nazlı da ışınlamanın insan sağlığını etkilediğini belirtti. Nazlı şunları söyledi: "Belli şiddette ve belli dalga boyunda olması gerekiyor. Eğer onun dışına çıkılıyorsa gıdalarda ve onu tüketen insanlara zarar verebilir. Çünkü hücre çekirdeğine kadar girip direk DNA'ya etki edebiliyor."
İnsan sağlığı baz alınmıyor
TÜBİTAK MAM Gıda Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Gürbüz Güneş, dozlar belirlenirken bunun insan sağlığına etkisinin göz önüne alınmadığını söyledi. Güneş, "Belirtilen limitler gıdanın kalitesi açısından değerlendirilir. Yani gıdalar bozulmaması baz alınır. İnsan sağlığına zararlı olduğu somut olarak bilinse kullanımına izin verilmezdi" dedi.
Haberin linki - NESRULLAH SONAY - BUGÜN GAZETESİ