GEZİ PARKI DERSLERİ...

90’lı gençler ayakta..

Apolitik, toplumsal sorunlara karşı duyarsız..!

Kayıp olarak nitelediğimiz gençler!

İstekleri var..

AKM yıkılmasın, gezi parkı korunsun.

Masum ve masum olduğu kadar demokratik talepler.

 

Cevap gecikmedi..

Oldukça sert ve dehşet verici görüntüler.

Anlaşılması zor, hem de çok zor.

Halkın haber alma özgürlüğüne saygı..

Ara ki bulasın..

Bir tek HALK TV ve ULUSAL KANAL..

Teşekkürü fazlasıyla hak ettiler.

 

İktidarın eylemcilere müdahalesi..

Orantısız, güç kullanımı..

Geriye kalan sadece itibar kaybı.

Marjinal guruplar..

Eylemler üzerinden siyaset yapmak isteyenler..

Çıkarlarına tahvil etmek isteyenler..

İyot gibi açığa çıktıklarını hala göremiyorlar.

 

Beklenen oldu..

Eylemcilerin meşru direnişi..

Marjinal grup eylemlerinin gölgesinde kalışıyla..

Meşruiyet tartışmaları gündeme geldi.

 

Gönlüm, taleplerin karşılanmasından yana.

Önemsenmeli..

Kürt meselesinde radikal kararlar alacaksın..

Terör örgütü ile diyalog kurma cesaretini gösterip..

Akan kanı durdurma cesaretini göstereceksin..

Böylesine masum,demokratik bir talep karşısında..

Akıl tutulması yaşayacaksın..

Anlaşılır gibi değil.

 

Kurumsal akıl..

AKP’nin sahip olduğuna inandığım ,hakim inanç..

Yaşananları doğru okumakta zorluk çekmeyeceği yönünde.

Sorun, Sn.Başbakanın ısrarında..

Tek adak olma..

Ve mutlak hakimiyet arzusu.

 

Önemsediğim bir şey daha  var,

Bu halk hareketinin..

Unutulmaya yüz tutan bazı şeyleri hatırlatması..

Ve yaşadıklarımızın bize öğrettikleri.

 

Halk, yaşamına müdahalesini..

Özgürlüklerine dokunulmasını istemiyor…

Giyimine kuşamına karışılmasını..

Ne içip ne yiyeceğine karar verilmesini..

Özel yaşamına..

Kişilik haklarına dokunulmasını..

Başkalarının kendi adına düşünmesini istemiyor.

Sokağa çıkmak..

Bize biat etmeyi  değil..

Özgürlük..

Haksızlığa karşı,isyan..

Güzel bir gelecek ve güzelliklerle dolu bir dünya olduğunu öğretti.

 

Ulusal medyanın sınıfta kaldığını gördük..

İnsanların haber alma özgürlüğünün kutsal bir hak..

Bu hak kullanımına  saygı göstermenin elzem olduğunu.

 

Gördük ki, ülkemizde basın özgürlüğü sizlere ömür.!

Ülke de milyonlar sokaklara dökülmüş..

Ortak demokratik talepler haykırılmakta..

Ülke ayağa kalkmış..

Ulusal kanallar da, penguenlerin çiftleşmesi izlettirilmekte insanlara.!

Sanki hiçbir şey yokmuş gibi.

 

Şu iyi bilinsin ki, halk tarihe notunu düştü!

Unutulmayacaksınız..

Unutturulmayacaksınız..

İşlediğiniz suçun utancını, hayat boyu yaşayacaksınız.

Bu halk sizi hiçbir zaman unutmayacak.

Sn.Başbakan’ın yurda döndükten sonra ki yayın akışını da..

Günah çıkartmaktan öteye geçmediğini, bu halk gördü.

Bu böyle bilinmeli.

 

Yaşananları ,bilinenin dışında gelişen bir halk hareketi olarak görmeli…

Önemli badireler atlatan bir ülkeyiz.

Darbelerin ,ekonomik ve siyasal krizlerin eksik olmadığı bir ülkeyiz.

Umutların tükendiği..

Karamsarlığın tavan yaptığı bir ortamda..

Kendiliğinden oluşan..

Hiçbir kurum veya şahsın önderliğinde olmayan..

Bir halk hareketi ile karşı karşıyayız.

 

Bu hareketin ideolojik anlamda bir çerçevesi yok..

Bu hareketin halktan başka sahibi yok..

Bu hareket ne iktidarın düşmanı ne de muhalefetin dostu..

Bu hareket başka bir şey..

 

Bu hareket ,bize bir şey daha öğretti.

Bildik yöntemlerle demokratik taleplerin elde edilmesinin olanaksızlığını..

Ve bir bütün halinde hareket etme zorunluluğunu.

 

Toplumsal ayırımcılık tehlikeli boyutlarda..

Çoğunluğun desteğini almak, sizi her zaman haklı kılmazken..

Demokrasinin, her beş yıl da bir seçim yapmaktan ibaret olmadığını öğretti.

 

“İki ayyaş”,”çapulcular” gibi söylemler toplum vicdanını yaraladı..

Uzak durulmalı bu tür söylemlerden..

“%50’yi evlerinde zor tutuyorum” gibi..

Bölünmeyi körükleyen..

Marjinal gruplarla halkın aynı kefeye koyan..

Olaylar üzerinden siyaset yapmanın..

Yangına körükle gitmek olduğunu birlikte hatırladık.

 

Yaşananların,1960 ve 1980 öncesi olaylarla  benzerlik kurulması..

Ve hedef saptırmaktan öteye geçmeyen..

Siyasi rant elde etme çabası değil de nedir?

Bu iflah olmaz hastalığın tescillendiğini gördük birlikte..

Halkın, ısrarlı uyarılarına rağmen.

 

Kazanan kim?

Eylemciler mi?

İktidar mı?

Marjinal gruplar mı?

Muhalefet mi?

Kim kazandı?

 

Herkes kazandığını söyleyecek..

Herkes kendi penceresinden bakıp haklılığını savunacak..

Herkes demokrasi ve özgürlükten dem vuracak.

 

Oysa, bu halk hareketin tek kazananı, yine halk olacak.

Bize düşen görev öğrendiklerimizi hayata uyarlamak..

Ve halkın menfaatlerine uygun biçimde kullanmak olmalı.

Saygılarımla.

 

Hasan TEMEL       hasan@temel.us