ORHAN VELİ ile SOHBET !

Orhan Veli’nin “Bedava adlı şiirini bilirsiniz, gelin birlikte okuyalım.

 

“Bedava yaşıyoruz bedava

Hava bedava, su bedava

Dere tepe bedava

Yağmur çamur bedava

Otomobillerin dışı

Sinemaların kapısı

Camekanlar bedava

Peynir ekmek değil ama

Acı su bedava

Kelle fiyatına hürriyet

Esirlik bedava

Bedava yaşıyoruz bedava”

 

İşte” bir garip Orhan Veli, Velinin oğlu” yapmış yapacağını yine.

İsyanın adı sanki.

Ama, isterdim bu günleri görmesini,yaşamasını.

Havayı solumanın bedava, ama suyun parayla olduğunu,

Dere tepe, yine bedava olsa da

Termik santraller ve siyanür şirketlerince işgal edildiğini nereden bilsin.  

Artık, yağmurumuz yine olsa da, çamurumuz pek yok gibi sokaklarımız asfalt.

Her yağmur yağışında evleri su bassa da, rahmettir deyip şükretmesini öğrendik.

 

Otomobillerin dışının,sinemaların kapısının,camekanlara bakmanın hala bedava olduğunu düşünsen de sevgili Orhan Veli, bir bilsen seni ve şiirlerini ne çok sevdiğimi, sana nasıl saygı duyduğumu .

Ama artık devir değişti.

Yalnız,otomobillerin ve camekanların dışı, sinemaların kapısı  değil, artık içleri de fakir fukaranın oldu!

Merak ettin değil mi?nasıl olur diye’ anlatayım.

Otomobil almak için, artık çok paraya gerek yok.

Taksitle mal alır gibi, git al, gel.

Öderken ömrün tükenirmiş, benzini nasıl koyarmışsın, bilemem

Ama alırsın.

Artık sinemalar evimizin içinde.

Televizyon denen bir alet sinemaları evimize getirdi.

Gel keyfim gel.

O senin camekanlar dediğin yerler kurumaya yüz tuttu.

Artık çook çoook büyük alışveriş merkezlerimiz var.

Büyük büyük camekanları var.

İnsan seyretmeye doyamıyor!

Hem de ne istersek, paramız olsa da olmasa da alabiliyoruz.

Kredi kartı diye bir şey çıktı.Al al, sonra öde.

Öderken zorlansak da, ne gam, önemli olan almak, tüketmek değil mi? 

 

Görmeliydin bu güzellikleri, yaşamalıydın doya doya!

Haksızlık yapmak istemiyorum.

Peynir ekmek, ramazan ayları dışında bedava olmasa da

Hayat boyu pirinç,bulgur,makarna bedava.

Kelle fiyatına hürriyet

Esirlik bedava derken komünistlik damarın kabarmış yine!

Hangi devirde yaşıyoruz Allah aşkına.

Sahi unuttum.Acı suyun bedava olduğunu söylemişsin ya.

Aramızda kalsın, bugün parayla.

 

Birde hala memnun olmayan bir kitle var ki

İflah olacak gibi değiller!

Tutulmuşlar senin gibi hürriyet sevdasına, yanıp tutuşurlar.

İnsan hakları,demokrasi,özgürlük,adalet,eşitlik,sosyal hukuk devleti

ve en önemlisi de laiklik sözcüğünü ağızlarından düşürmezler.

İktidar bir türlü bunlara yaranamaz nedense!

Bende bu memnuniyetsizlerin içindeyim,

İtiraf etmek gerekirse.

Sanki senin yaşadığın dönemde insanlar daha mutlu imiş gibi geliyor bana.

Ama söyleyemiyorum,

Ya statükocu, devletçi, ileri demokrasi  karşıtı derlerse, diye korkuyorum!

 

Emperyalizme karşıyım dersem eğer bugün, bir çok insanı

hem güldürmüş hem de kızdırmış olurum!

Globalleşen bir dünyada hala komünistlik yapmaktan.

Ayıp değil mi! derler diye çekiniyorum.

İşsizliğin sebebi olarak üretim ekonomisi yerine tüketim ekonomisinin

uygulanması olduğunu desek de kimseyi inandıramıyoruz. 

Geriye tek şey kalıyor, ısrarla doğrularımızı anlatmak, anlatmak, anlatmak...

Ve, yalancı baharın geçmesini beklemek. Saygılarımla.

 

Hasan TEMEL                   hasan@temel.us