Saadet Partisi'nde gelenek devam etti...

Saadet Partisi Gaziosmanpaşa Teşkilatı Gençlik Kolları, ilçe meydanında 10. Geleneksel Aşure Etkinliğini gerçekleştirdi...

Saadet Partisi'nin aşure dağıtım geleneği bu yılda devam etti. Merkez Cami önünde binlerce kişiye aşure dağıtımı gerçekleştirildi. Aşure dağıtım programına İlçe Başkanı Recep Polat, Gençlik Kolları Başkanı Mahmut Özdemir, ilçe ve gençlik kolları yöneticileri katıldılar.  Saadet Partisi'nin geleneksel olarak her yıl düzenlediği aşure etkinliğine vatandaşlar bu yılda yoğun ilgi gösterdi.

Programın açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi Gaziosmanpaşa Gençlik kolları İlçe Başkanı Mahmut Özdemir “Aşure belli bir dönemde çeşitli meyvelerle yapılmış bir tatlının yenmesi veya belli bir dönemde hatırlanıp sonrasında unutulması gereken bir adet değildir. Aşure bir inançtır, aşure bir duruştur, aşure bir kıyamdır ve aşure bir teslimiyettir.

Bizler Milli Görüşçü Gençler olarak, Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN’ın öğrencileri olarak, Saadet Partisi Gaziosmanpaşa İlçe Gençlik Kolları olarak 10 yıldır bu inanç, bu duruş, bu kıyam ve bu teslimiyetle Aşure Programları düzenlemekteyiz.

Aşure’nin gerçek manasını hatırlatmak, tatlı yeme kültürü değil Peygamberi duruş olduğunu anlamak ve aşureyi bir döneme hapsetmeden tüm yıl boyunca aşure inancıyla yaşama gayretindeyiz. Bugünde bu duruş ve mana ile buradayız; meydanlardayız. Rabbim aşurenin manasını anlamayı ve anlatmayı cümlemize nasip etsin.

Katılımlarınızdan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyor tüm yılımıza aşurenin manasının hakim olmasını Cenabı Haktan niyaz ediyorum.” Dedi.

Selamlama konuşması için kürsüye gelen Saadet Partisi Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Recep Polat “10 yıldır geleneksel olarak bu programı aralıksız düzenleyen gençlik teşkilatımıza sizlerin huzurunda teşekkürlerimi sunuyorum.

Kıymetli Gaziosmanpaşalı kardeşlerim sizleri çok fazla bekletmeden güncel meselelerimizi birkaç dakika içinde değerlendirmek istiyorum.

1- Biz Saadet Partililer olarak, 50 yıla yakın bir süredir Erbakan hocamızın açmış olduğu yolda eğilmeden bükülmeden yürüyoruz.

− Bizler Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu,

− Partizanlık, Adam kayırma, hemşericilik değil, liyakatin esas alındığı,

− Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu değil, gelir dağılımında adaletin sağlandığı,

− Hukuk, adalet ve insan haklarının kamil manada ve eşit bir şekilde uygulandığı,

− Herkesin hür bir şekilde düşüncesini açıklayabildiği  ve kardeşliğin hakim olduğu bir Türkiye istiyoruz

Saadet Partisi olarak arzu ettiğimiz bu Türkiye’ye ulaşabilmek için 3 prensibimiz var.

1-Çökmüş olan eğitim sisteminin temeline Ahlak ve maneviyatı koymak zorundayız. Evlatlarımıza, helal olan 5 liranın, haram olan 10 liradan daha değerli olduğunu ve bedenlerimizin Allah'ın (cc) bize bir emaneti olduğunu ve emanete hıyanet edilemeyeceğini öğreteceğiz ve bu vesileylede, hırsızlığın,  yolsuzluk, israf, uyuşturucu ve sair kötü alışkanlıkların önüne geçeceğiz. Çocuk istismarı, vatana ihanet ve terör başta olmak üzere idam cezası getirilmeli.

2-İkinci olmazsa olmazımız “Üreten bir Türkiye” üreten ekonomi prensibimizdir. Yüksek teknolojiden ağır sanayiye, tarımdan hayvancılığa kadar üreten bir ekonomi olmak zorundayız.

Türkiyemiz tarımda dünyada kendi kendine yeten 7 tarım ülkesinden biriyken bugün 100 den daha fazla ülkeden tarım ürünleri ithal ediyoruz.Her tarafta bim ve a101 var değilmi. Oradan bir mercimek alıyorsunuz arkasında ne yazıyor Kanada, ceviz alıyorsunuz arkasına Amerika yazıyor, sırbistandan et, bulgaristandan saman ithal eden bir ülke haline geldik. TÜİK açıkladığı dış ticaret verilerine göre, Türkiye'nin 2017'de ihracatı 157 milyar dolar, ithalatı ise 234 milyar dolar oldu. Böylece geçtiğimiz yıl dış ticaret açığı 77 milyar dolara ulaştı.

3-Üçüncü olmazsa olmazımız, bir gün Avrupa Birliği, ertesi gün ABD, bir sonraki gün Rusya diyerek ordan oraya savrulan bir Türkiye yerine, uyguladığı şahsiyetli dış politika ile İslam birliğini kurarak müslüman ülkelere liderlik yapan bir Türkiye haline gelmektir.

Cennet mekan Erbakan Hocamız:

Bir milletin asıl gücü, tankı, topu, tüfeği değil, İnançlı ve imanlı evlatlarıdır.

Dedelerimiz haçlı seferlerinde, çanakkalede kurtuluş savaşında bunu ortaya koydular bizler de 15 temmuzda onlara layık olduğumuz gösterdik.

Biz biliyoruz ki iman varsa imkanda vardır. Bu inançla davamıza ve ilkelerimize dört elle sarılacağız, özümüze döneceğiz, her birlikte çalışacağız bu düzeni değiştireceğiz ve yeni bir dünya kuracağız inşallah." Dedi.