Taksim Gezi Parkı dolayısı ile harekete geçen ve günlerdir eylem yapan gruplar bir amaca ulaştı.

Taksim Gezi Parkı’nda ‘Çevre ve yeşil alan’ duyarlılığı ile hareket edenler amacına ulaştı.

Taksim Gezi Parkı ile ilgili olarak devam eden olaylar artık siyasidir.

Biz Taksim Gezi Parkı’nda çevreye vereceği zarar, her tarafın AVM ve bina yapılması noktasında insancıl ve yaşamsal hak noktasında çevresel karşı duruş mantığı içersinde idik.

Biz yıllardır aynı şeyi yazıyoruz, söylüyoruz ve yazıp söylemeye devam edeceğiz…

Bu sadece Taksim Gezi Parkı meselesi değil… Bizim meselemiz başka…

Bunun siyasetle ilgisi yok.

Her yer AVM her yer bina olmaz. 

İstanbul bina çöplüğüne çevriliyor.  Her taraf gökdelen, her boşluk AVM yapılıyor.

Nurettin Sözen’de çöğ dağları dolayısı ile gitmişti. Ak Parti’yi de İstanbul’da bu bina çöplükleri götürürse şaşırmayın!

Şimdi Gezi Parkı dolayısı ile günlerdir eylem yapanlar, daha önce İstanbul’da yaşanan yeşil alan talanlarında nerede idi. Her taraf AVM ve bina olurken nerde idi.

Eyüp Yeşilpınar’da Belediye yılların parkını yıkarken, park olacak devasa alana Vialand alışveriş merkezini kurarlarken nerde idi bu eylemciler.

Kemrburgaz’da halkın spor tesisi yıkılırken, göletler hafriyatlarla doldurulurken nerde idi bu eylemciler.

Tanıdığım birkaç çevre örgütü var. Onları uzun zamandır hiçbir çevre katliamına karşı dururken göremiyorum.

Biz olayın siyasi tarafında değil, dün olduğu gibi bugünde yarında Anayasal olarak, çevresel ve yaşamsal hak talebi tarafında olacağız.

Anayasa’nın 56. maddesi açık “Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.”