Kırklareli'ne iktidar eli değmesi lazım...

Son aylarda birkaç kez Kırklareli gitme durumum oldu. Gaziosmanpaşa’dan tanıdığımız Kırklarelili Hüsmen Terkin’in Ak Parti İl Başkanı olduğu kongreye gittik.   Daha sonra bir program dolayısı ile Kırklareli’ne gittik… Ardından İğneada’da gözlemlerimiz oldu.   Kırklareli’ne girene kadar yollar güzel… Otobandan çıktıktan sonrada bölünmüş dört şeritli duble yol devam ediyor.   Fakat Kırklareli’nin içindeki yollar için aynı şeyi söylemek doğru olmaz. Çünkü şehrin içindeki yollar kırık, çıkık ve çukurlarla dolu. Kırklareli bir şehir görüntüsünden çok kasaba görüntüsü sergiliyor.   Belediye burada şehre çok fazla vizyon katamamış. Belediye başkanının makam arabası eski model bir opel. Başkan ya gerçekten halkçı ve tutumlu, yada belediyenin araba alacak parası yok!   Kırklareli İstanbul’a çok uzak değil. Yatırım için müsait ve uygun yerler var. Ama yatırımcıları buraya çekecek bir çalışma yapılmamış görünüyor. Yol üzerinde birkaç tesisten başka bir şey yok.   Yatırımdan kasıt illada bacası tüten fabrikalar olmamalı elbet! Kırklareli’nin doğal güzelliklerini koruyarak yatırıma dönüştürmekte önemli bir merhaledir.   Bu anlamda İğneada’da bir süre kalarak gözlemlerde bulunduk. Doğal yaşam alanları bolca var. Longoz ormanları, göletler, alabildiğince uzanan kumsallar, Dupnisa Mağarası, kekik toplayacağınız tepeler…   Fakat İğneada’ya giden yol çok virajlı ve tehlike arz ediyor. Bir çalışma başlamış ama ne kadar yeterli olur bilinmez.   İğneada’nın içide çok bakımlı değil. Meydan’daki parkın içinde bulunan elektrik aydınlatma direklerinin ampulleri yok, demirleri pas içinde çalışmaz durumda! Yine parkta yer yer çöpler göze çarpıyor. Oturacak bank bile pek yok!   İğneada merkez sahil kenarındaki deniz manzaralı tesislerin hepsinde alkol veriliyor. Alkolsüz bir çay bahçesi var. O da yaz dolayısı ile açılan alanda, arkada Osmanlı Otağ Çadırı’nda… Bir tane işletmeyi de deniz gören yerde alkolsüz olarak hizmete açmak zorunluluğu var.   Yine yaz ayı dolayısı ile açılan etkinlik alanlarında küçük büyük yerler belediye tarafından kiraya verilmiş. Fakat bu alanda tuvalet bile üretilmemiş. Altyapı yok! Buradaki esnaf yağan yağmurda birkaç tanesinin zarar gördüğünü ifade ediyor.   İl özel idaresinin denize sıfır 1 numaralı tesisi ve onunda yanındaki devletin bir tesisi daha kapatılmış atıl durumda! Sadece İl Özel İdaresi’nin 2 nolu tesisi bütün zorluklara rağmen iyi bir şekilde hizmet vermeye devam ediyor. Vatandaşların dışardan gelip çadır kurduğu alanlar birilerine kiraya verilmiş. Çadırcılarda ortadan kaybolmuş.   İğneada küçük bir yer… Fakat sahili ve çevredeki doğal güzellikleri, temiz havası dolayısı ile gezilmeye değer…  İğneada’dan Panayır İskelesi tarafına doğru dördüncü kilometrede kumsalın bitip, ormanın başladığı yerde ıssız noktada ilginç bir mezar var. Sürmene eşrafından Saffet Şensoy, 1900 doğumlu, 1947’de vefat edip buraya defnedilmiş bir denizci…   Yazının özeti olarak Kırklareli’ne yeni heyecan getirecek yöneticilere ihtiyaç var. Yine yerelde iktidarla aynı partiye mensup olunması, hizmetin daha verimli alınmasını sağlamaktadır.   Yani Kırklareli’nin vizyon kazanması, yatırım alması, tesislerin yeniden hayata geçmesi için iktidar elinin değmesi gerekiyor.   Kırklareli insanı olaya ilin gelişmesi olarak değil, siyasal düşüncenin hakim olması için bakmış gibi görünüyor.   Ama şuna katılıyorum, doğal yaşam alanları bozulmadan, insanların huzurunu kaçırmadan bu işler yapılmalı… Örneğin inekler ve mandalar her sabah sahilden geçerek otlaklara gidiyor. Belediyenin  bu durumdan şikayeçi olduğu söyleniyor. Aslında burayı böyle kabul etmek lazım. İneklerin yaşam ve yürüyüş alanları durmalı… Bu görüntü gayet orijinal olarak ilgi çekecektir…