AKP ülke yönetiminde zorlanıyor. Sorunları halı altına süpürmekle günü geçiştiriyor. İktidar sahiplerinin şaşalı hayatı bana rahmetli Turgut Özal dönemini hatırlatıyor. Çok küçük de olsa ihtimaller göz ardı edilmemeli. Ne de olsa “Tarih tekerrürden ibarettir.” demiş atalarımız.       Peki ne yapmalı?         Oturup atalarımızın dediği gibi tarihin tekerrür etmesini mi bekleyeceğiz?  Yoksa bir şeyler mi yapacağız?   Önce bir durum tespiti yapmakta fayda var. Halk, eğitimsiz apolitik, duymayan görmeyen, susan bir kesimin insafına terk edilmiş durumda. Her şey bu kitleden soruluyor! İktidar da bu kitleyi kendi varlık sebebi olarak gördüğünden ”kirazın sapından üzümün çöpünden” gözü gibi koruyor.          AKP bu kitlenin uyanmasından korkuyor. Çünkü açlık, yoksulluk insana her şeyi yaptırır. İktidar, onları uyandıracak gücün, mutfaktaki yangın olduğunu iyi biliyor. Lakin temkinli yaklaşmakta fayda var. Ne de olsa çözüm, bu seçmen kitlesinin, tercihini değiştirmesinde yatıyor.                  Bunun gerçekleşmesi acaba bir hayal mi?               Yoksa oy vereceği partinin kendisine güven vermesi şartıyla tercihinde bir değişikliğe gider mi? Neden olmasın. Sorun, başta CHP olmak üzere bütün muhalefet partilerinin bu eşiği atlamakta zorlanmaları değil mi?                   Parti disiplininden bi-haber, saygı sınırlarını zorlayan sözde siyasiler, absürt çıkışlarla geçmişte olduğu gibi bugün de prim yapmaya çalışıyorlar. Verdikleri zararı görmezden geliyorlar. Sebebi de kurumsallaşmayan demokrasimiz olmalı.   Hiç de hak etmediği mevkilere gelen son had bilmez siyasetçi de sahne aldı. CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz. Memleket yangın yerine dönmüş,beyefendinin derdine bakın hele. Ezan’ın, Türkçe okunmasının peşine düşmüş.                     Zılgıtı yiyip ve disipline de sev edilince, eteğindeki taşarı dökmesi de gecikmedi. Genel Başkanlık yolunda önü kesilmeye çalışılıyormuş. Bırak genel başkanlığı da önce halka verdiğin sözleri yerine getir. Milletvekili olurken esip gürlediğin günleri kimse unutulmuş değil.         CHP Genel Başkanlığı “ yol geçen hanı” değil. Bunun farkında olmayan bu zat-ı muhterem, bırakın genel başkanlığı, parti üyesi olmayı bile hak etmiyor. CHP sizin gibi omurgasız, yeterli imza toplayamayıp aday dahi olamayan şovmenleri çok gördü.   Belli ki, bir yerlere yolculuk var.Lakin, sözüm ona, yolculuğun alt yapısını oluşturmak için çarpışa çarpışa  gitmenin hesaplarını yapıyor.Hiç zahmet etme derim. Sizin gibi daha niceleri,  tarihin çöplüğünde çürüyerek, halkın hafıza kaydından silinip gittiler. Siz de gideceksiniz. Haberin ola. Hasan TEMEL