Bu ara sosyal medya da dolaşan bir yazı var. Şunu üret bunu üret ama milli ve yerli insan yetiştirecek bir sistemin yoksa hepsi boş iş. Diye…
İyide abim, zaten milli ve yerli insan yetiştirmek niyetinde olmayınca nasıl yetişinki. Önce zemin uygun olacak, iklim uygun olacak, sonra ekecek tohumun(örnek insan ) olacak sonra dış müdahaleye karşı (akımların getirdiği her türlü mikrop)için sürekli olarak elin üstünde olacak…
E yani zor ve zahmetli bir iş.
Ürettin temiz kalmasını sağlayacaksın. Dünya her konuda bir çalışma yatıda insana yatırımı yapmadı.
Bir teşkilat mensubu numunesi, bir belediye başkanı, vekil, bir işadamı, bir işçi bir esnaf, bir meslek erbabı örneği var mı? Yok! (burda asker sınıfını ayrı tutmak gerekiyor.)
Demek böyle bir dertte yok. Kuralda yok. Gemisini yürüten kaptan mantığı ile hareket edildi.
Gerçi dünyanın en zor şeyi insan yetiştirmek. Hem özel mülkiyet olacak hem paranın satın aldığı şeyler insana değer katacak. Ne kadar çok tüketirsen o kadar mühim olacaksın. Hemde tüm bunları ilkeler uğruna terk edeceksin. Acayip bir çelişki, çözülmesi zor. İnsanın imtihanı burada başlıyor. Birde üstüne üstlük dünyayı şeytan ile birlikte yöneten bir uluslararası zengin takımı varken. İmtihan dünyası bu dünya. Hadi bakalım geçebilirsen geç. Yada kaybol gitsin karmaşanın içinde.