Ulusarası nükleer silahsızlanma ve denetimlerin anlatıldığı Muhammed El-Baradey’in Aldatma Çağı isimli kitabını okudum.
Muhammed El-Baradey, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Başkanlığı yapan, 2005 yılında Nobel Barış Ödülü alan Mısırlı bir avukat. 2013 yılında getirildiği Mısır Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevinden, ordunun sivil halka kanlı müdahalesinden dolayı istifa etti.
Muhammed El-Baradey, UEAK’da görev ve başkanlığı yaptığı süre içerisinde yaşadığı olayları Aldatma Çağı adı altında bir kitapta topladı. Kitap nükleer silahsızlanma ve yapılan denetimleri anlatıyor.
Nükleer silahsızlanma anlaşması 1968 yılında imzalanıyor. Fakat o zamana kadar bu işi yapan Çin, Fransa, İngiltere, ABD, Soyeler-Rusya bunun dışında tutuluyor. P5 nükleer kulüp olarak kalıyorlar. Anlaşmaya Hindistan, Pakistan ve İsrail taraf olmadı.
Bu işte adı en çok konuşulan ülke ise Kuzey Kore oldu. Uluslar arası güçler, özellikle ABD enerji yardımı sözü vermesine rağmen sözünü yerine getirmiyor. Kuzey Kore ise bu nedenle geliştirdiği nükleer silahları zaman zaman deneme bile yapıyor. Bu durum ABD’nin çokta zoruna gitmese gerek; diğer ülkelere tehdit altındasınız diye silah satıyor.
Baradey Kuzey Kore, Irak, İran, gibi ülkelerde sıklıkla nükleer denetleme yaptıklarını söylüyor.
Hatta Irak Savaşı öncesi, Irak’ta uzun süre nükleer silah araştırması yapılıyor. Sonuçta herhangi bir nükleer silah bulgusuna rastlanmadığı rapor ediliyor. ABD, bu rapora ve BM’in dahi onayını almadan Irak’a savaş açarak milyonlarca masum insanı öldürüyor.
Türkiye Irak savaşında mecliste teskereyi oyluyor ama kıl payı savaşa katılım kabul edilmiyor. Ancak Irak’a atılan bombaların, İncirlik Üssü’nden uçakların kalkıp kalkmadığı, onların atıp atmadığı bugün dahi tartışılıyor.
Nükleer silah konusunda İsrail’e bir yaptırım yok. Ama İsrail nükleer silah yapıyor diye, Suriye ve Irak’ın bazı tesislerini bombalayabiliyor. Ne BM, ne de uluslar arası bir güç buna tepki göstermiyor.
Pakistan’da Khan ismi ön plana çıkıyor. Bu isim İran, Pakistan ve bir çok İslam ülkesinde nükleer silah yapma konusunda yardımcı oluyor. Uranyum zenginleştirmesi sonucu enerji elde edebiliyorsun. Bunu nükleer silaha da çevirebiliyorsun.
Kitapta Türkiye’nin nükleer silahla ilgili bir girişimi olduğu yazmıyor. Sadece İran’ın yaptırımlar sonucu uranyumlarının Türkiye’de depolanması bahsi geçiyor. Sonra ise uluslararı güçler bunu da istemiyor.
Baradey Müslüman olduğu için İslam ülkelerine yanlı davrandığı konusunda hep eleştirilmiş. Ama kitabında İslam ülkeleri dışında diğer ülkelerin de pek denetlemeye tabi tutulmadığı görülüyor.
Sonuçta nükleer silahların kullanılması dünyanın sonu demek! Rusya’da patlayan Çernobil’in etkisi yıllarca sürdü. İsrail’de nükleer silahların sayısı bilinmiyor. Çok sıkışınca ortalığa saçacağı nükleer tehlike çok büyük olur.
Dünya’daki terörün, huzursuzluğun kaynağı görünürde ABD olsa bile, asıl sorun İsrail’dir. Demokrasi savaşla gelmez, seçimle sandıkla gelir. Ayrıca bir millet, ülke kendi yönetiminden memnunsa siz ne!
ABD ve İsrail’in Ortadoğu ateşe vermeleri demokrasi adına değil. Artık bunu çocuk bile biliyor. Ortadoğu Büyük İsrail Projesi için kan gölüne çevriliyor. Ayrıca petrolünü ele geçirip, enerjiye sahip olmak için…
Baradey’in kitabında yazdığı gibi… Aldatma çağı… Devletler arası aldatma çağı…