Bunu CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na kim, kimler, hangi güçler yaptırdı veya kendi düşüncesi ile mi yaptı bilemiyorum.
Ama Kılıçdaroğlu’nun bugüne kadarki siyasi hayatında ki, en büyük siyasi hamlesi olarak görüyorum. Zira bu hamleyi eşi dahi bilmiyordur!
Bir hafta sonu aniden 15 CHP milletvekili, CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dahilinde istifa ederek İyi Parti’ye geçti.
Bu hareket seçimlere girmede sıkıntılı süreç yaşayan İyi Parti’nin bir anda elini güçlendirdi. Mecliste grup kurarak, bir gece de seçimlere girme yeterliliğine sahip oldu.
Aslında bu kazan kazan yöntemine iyi bir örnek.
İyi Parti bu sayede seçimlere girebilecek. Her Salı Meral Akşener mecliste grup konuşması yapacak. Bu konuşma Meclis TV ve bazı TV kanallarında yer bulacak. İyi Parti kendini daha iyi anlatacak, yere daha sağlam basacak, millete giderken daha güçlü görünecek.
Peki Kılıçdaroğlu’nun hamlesi ile CHP ne kazanacak?
Kılıçdaroğlu bu hamleyi yaparken demokrasi adına yaptığını söyledi. Bir mağduriyeti ortadan kaldırma adına yaptığını ifade etti. Bu hamle iktidar partisi taraftarları dışında, muhalefet kesiminde bir çok kişi tarafından büyük bir özveri olarak görüldü. Kılıçdaroğlu muhalefet cephesinde müthiş bir sempati topladı.
Bu duruma CHP’liler ilk etapta bir anlam veremedi. Büyük tepki gösterenler oldu.
Ama madalyonun birde öbür yüzü var!
İyi Parti CHP tabanından oy alıyordu. Seçimlerde CHP’nin oyları zaten düşecekti. İyi Parti seçimlere giremese bile, Demokrat Parti veya başka partiye bu oylar gidecekti.
Şimdi CHP’den İyi Parti’ye giden 15 milletvekili seçilecek yerlerden aday gösterilir ve seçilirse CHP’ye tekrar döneceklerdir. Yani CHP kaybederken 15 milletvekili kazanmış olacak.
Kılıçdaroğlu’nun ikinci hamlesi Muharrem İnce olacak gibi. İnce CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olacak. İyi Parti Meral Akşener’i aday gösterecek. Akşener ilk turda ikinci çıkar, seçimler ikinci tura kalırsa; İnce milletvekili de olamayacak, meclis dışında kalacak. Böylece bir tasfiye hareketi gerçekleşecek. Tabi ilk turda Erdoğan seçilirse de aynı senaryo geçerli.
Bu arada CHP tabanı Abdullah Gül’e sıcak bakmıyor. Hatta İlhan Kesici’ye bile temkinli bakıyorlar. Ama bu iş ne Yılmaz Büyükerşen’le olur ne de Murat Karayalçın ile…