Her zaman söylerim: Gophaber’in görünen sahibi benim. Ama görünmeyen ve gerçek sahibi millettir, halktır, yurttaştır. Gophaber gerçek anlamda milletle birlikte yürümektedir.
Bu anlamda yazarımız Abdullah Yılmaz bir haberimizden dolayı, bu sayfalarda bizi çok rahat eleştirebiliyor.
CHP meclis grubu da sitemizde yapılan bir haberle ilgili kendilerince eksik buldukları yönleri ifade edebiliyor.
İşte!
Gophaber’de Türkiye’deki düşünce özgürlüğünün, fikir özgürlüğünün, demokrasinin ve çok sesliliğinin en güzel örnekleri sergileniyor.
Biz bu eleştirilerden bozulmuyoruz, rahatsız olmuyoruz, aksine seviniyoruz. Ama arkadaşların eleştirilerine de cevap vermeden edemeyiz.
Yazarımız Abdullah Yılmaz, Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin Sarıgöl’de yaptığı konutlarla ilgili borçlanma haberimizi eleştirmiş. Şimdi alıntılar vererek cevap vermek istiyorum.
“Belediyeler kar etmek amacıyla kurulan ticari kurumlar değildir. Hizmet kurumudur.” Sosyal projeler yaptığını ifade ederek “Amaç kar etmek değilse zarardan da bahsedilmez.” Demiş. Biz aksini iddia etmedik. Belediyeler sosyal belediyecilik yapmak durumundadır.
Ama belediyeler zarara da uğratılamaz. Kamu yararı yanında, kamu zararı diye bir tabir var. Kamuyu zarara uğratma var. “Beytülmal” olan akçeler hoyratça harcanıp Devlet-i Aliyye’nin zarara uğratılması suçtur.
Abdullah Yılmaz “30 Mart seçimlerinde belediye başkanı seçilen Hasan Tahsin Usta, düşüncesi, yaşam tarzı ile kamu parasını harcarken, vicdan, inanç ve yasal çerçevenin dışına çıkmaz.” Demiş.
Biz bu konuda başka bir şey mi iddia ettik. Usta’yı şurada 3-5 aydır tanıyorsunuz. Biz ise 3-5 yıl hatta daha da fazla… Haber de Hasan Tahsin Usta’yı eleştiren unsur yok. Bilakis devralmış olduğu belediyeyi, ne durumda teslim aldığına dair fotoğrafın kamuoyuna yansıtılması açısından kamu yararı var. Herkesin çok şey beklediği Usta’nın içerde nelerle mücadele ettiğinin bir fotoğrafı olabilir mi?
Bazen bizim "hayır gördüğümüzde şer, şer gördüğümüzde hayır" olabilir
Bu ihaleyi Usta mı yaptı? Daireleri Usta mı sattı? Paraları Usta mı aldı? Hayır! Usta kucağında buldu.
Bu konuyu özel olarak dinlemek isterseniz, özel olarak anlatırdık ama… Bizim Gaziosmanpaşa’da köklerimiz derindir. Bizim kimseyi aramamıza görüşmemize gerek yok! Bilgi bize gelir, orada kalır.
Biz haberde ne belediyecilik hizmetlerini ne de Hasan Tahsin Ustayı sorgulamadık. Biz ne belediyeyi yargıladık, ne de yargısız infaz yaptık. Sadece Sarıgöl’deki konutları sorguladık. Madem eski bir Ak Parti icra kurulu üyesisiniz; eski yöneticilerle birlikte sizin de Sarıgöl’den bilginiz vardır herhalde. Eğer varsa veya yoksa; yeni meclis üyesi olarak, ikinci haberde sorduğumuz 8-10 sorunun cevabını öğrenip, bizi ve kamuoyunu bilgilendiriniz.
Biz ilk defa bu tip haber yapmıyoruz. 10 yıldır yayında olan Gophaber her dönem ve zamanda bu tip haberleri yapmıştır. Erhan Erol döneminde bu tip haberleri oldukça fazla yaptık. Ama Erhan Erol bizi gördüğünde hiçbir zaman görmemezlikten gelmedi, başını çevirmedi. Her zaman selamımızı aldı, selamını verdi.
Bu konuyla ilgili Sinan Pamuk isimli okurumuz şu maili göndermiş;
Abdullah Yılmazın yazısında belirttiği yer; "Şimdiden ayağının tozuyla Küçükköy stadının karşısına üstü spor kompleksi, altı garaj ve Kapalı Pazar yeri olacak tesisin temelini attı. Kısa sürede Gaziosmanpaşa´da hizmet vermeye başlayacak."
CHP Grubundaki arkadaşlara gelince;
Aynı haberde “Gaziosmanpaşa Belediye Meclisi Haziran ayı ilk oturumunu gerçekleştirdi. Oturumda ilginç bir borçlanma yetki isteği gündeme geldi. Ve CHP'lilerin sessiz kaldığı bir ortamda yetki isteği oy birliği ile Plan ve Bütçe Komisyonu'na havale edildi. Perşembe günü meclis oturumunda tekrar görüşülmesi bekleniyor.” Şeklinde geçen kısımda “sessiz kaldılar” ibaresinden dolayı kamuoyunda yanlış anlaşıldıklarını ifade ettiler.
Doğrudur, medya okur-yazarlığı ve meclis çalışma bilgisi olmayan kişiler bunu yanlış anlayabilir. Onlarda detaylı bir açıklama yapmışlar.
Çifte Minareli Cami
Son olarak Gaziosmanpaşa Salih Paşa Caddesi’nde Bereç yolundaki Cami ile ilgili yazmak istiyorum. Bazı arkadaşlar haberi yaparken “Camiyi rant için yıkacaklar” “Ticareti camiye takas ettiler” “AKP Camiyi yıkacak” şeklinde vurucu cümleler kullanmadığımızı sordular.
Bu konuda mecliste görüşmeler yapıldı. Bizde bunu haber formatında verdik. Abartmayı doğru bulmadık. “Çifte Minareli Cami Yıkılıyor.” Manşetini kullandık. Evet yıkılacağı doğru, onun için kullandık.
Ama aynı bölgede bir arkada olabilir, iki katı alan büyüklüğünde yeni bir Cami yapılacağı ifade edildi. Bu demek oluyor ki, cami daha çok cemaat, daha çok Müslüman alacak. İnsanlar Cuma günleri dışarlarda kalmayacak. Büyük olsun, kullanışlı olsun, az arkada olsun. Bence önemli olan toplam faydasıdır.
Bence burada siyasilerin takip etmesi gereken konu; bu arsa için plan tadilatını takip eden bir siyasetçi var mı? Projesini kim çizecek? İmar artışları ne kadar yapılacak? Proje dışına çıkılacak mı? Yeni cami kim tarafından ne zaman yapılacak?