Seçim demeye dilim varmıyor…
Seçime mi yoksa savaşa mı girdik anlayana aşk olsun...
Beka beka diye tutturmaları boşuna değilmiş…
Korku dağları aşmışta haberimiz yokmuş meğer…
Halkla muhalefet arasına ördükleri duvarın yıkılacağının farkına varmışlar...
Milliyetçilik duygularını istismar etmekten medet umar olmuşlar...
Lakin ne yapsalar nafile...
Halk kulak çekmeye, az da olsa azarlamaya karar vermiş bir kere.
Dikkatinizi çekmiş olmalı.
Propaganda süresince muhalefete demediğini bırakmayan bir AKP izledik..
“Bizim için İstanbul bir Aşk hikayesi” sloganı sözde kaldı...
Tek dertleri, çatırdamakta olan aşkın seyrini, nasıl tersine çevirebiliriz den ibaretmiş...
Sınırsız seçim ekonomisi ve vahşi medya sansürü…
Buna rağmen soğukluğun giderilemediğine şahit olduk…
AKP, ciddi anlamda kendi politikalarını sorgulaması lazım.
Eee, ne de olsa aşk ihaneti kaldırmıyor!
Zaten, İstanbul’a ihanet ettiklerini kendileri itiraf etmediler mi?
Her ihanetin de bir bedeli olur…
Yine de seçim sonuçları, sevgi bağlarının henüz kopmadığını da gösteriyor…
İktidarı ve muhalefeti ile beklentilerin yüksek olduğu bir seçim yaşadık…
Her zaman olduğu gibi yine kaybeden yok...
Her seçimden bütün partilerin kazançlı çıkması gelenekselleşti...
İçler acısı bir halimiz var…
Bunu görmek için hala ne yaşanmalı diye kendime sormadan da edemiyorum hani... Umutlarımız kırılıyor, gün be gün tükeniyor…
Mesela, ’89 ruhunun tekrar canlanacağı fikrine hep mesafeli durdum...
Mesafeli durdum…
Çünkü, ’89 da var olan toplumsal refleks, günümüz toplumunda erozyona uğradı...
Halk, refleks verecek olgunlukta değil...
Yine de, bilemediğim, kimsenin tahmin edemediği bazı dinamikler olabilir…
Bu toplumsal refleksin, halka geri kazandırılabileceğine olan inancımı da hiç kaybetmedim…
Seçim gecesine dönersek;
Dikkat çekici nokta, seçim öncesinin aksine demokratik bir olgunluk içinde geçmesi oldu...
Anadolu Ajansı bir devlet kurumu…
Gece boyunca skandallarıyla halkla alay etmesi kabul edilebilir bir durum değildi…
Veri aktarımında oluşan aksaklıklar kuşkuları besledi…
Devletin güven ve itibarı zedelendi…
Buna seyirci kalması,duyarlı halk tarafından hiç de hoş karşılanmadı…
Cumhurbaşkanının balkon konuşması ise diğerleri gibi değildi…
Beklenen olgunluk içinde geçerken, kendi seçmen kitlesini konsolide etmeye çalıştı...
Halkı sükunete ve sağduyuya davetİ hoştu…
MHP’ye olan mecburiyeti ise yüzüne yansıyordu…
Halk, CHP’nin başarısını, HDP seçmenine dayandırmasını kaale almadı…
AKP’nin güney doğuda yakaladığı ivmenin kaynağı ne ise; CHP’nin başarısının da aynı kaynaktan beslendiğini görmekle kalmadı, bunu olağan gördü…
AKP’nin partneri Bahçeli ise bildiğiniz gibi…
Ciddiye alınacak tek bir söz sarf etmediği gibi iktidar olmanın keyfini sürmekle meşgul...
Seçim gecesi açıklamalarına bakın…
MHP seçim sonuçlarını doğru okuyamamış….
Hala kirli siyaset dilini kullanmaya devan edeceğini gösteriyor.
HDP ise oy kaybı yaşadı mı?
Bence bunu söylemek zor, çünkü bir tercihin sonucu…
Fakat bu kayıp, AKP’nin kaybı ile mukayese edilemez…
Hedefleri, belediye başkanlığı kazanmak değil, AKP diktasının geriletilmesiydi…
Batıda muhalefetin güçlü olduğu yerlerde aday çıkarmadılar…
Kendine hak gördüğünü başkasına haram gören zihniyet ister istemez bundan rahatsız oldu…
Seçim sonrası tabloya da kısaca göz atacak olursak; DSP Şişli Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, artık siyasi bir meftaya dönüştü…
Kutuplaştıran, ötekileştiren kirli siyaset dili, geçer akçe olmaktan çıktı…
Ekonomik krizin sebebi beka meselesi değil seçim ekonomisi olduğu görüldü…
Halk metal yorgunluğunun faturasını AKP’ye kesti…
AKP’den MHP’ye doğru vukuu bulan oy akışkanlığı ciddi boyutlara ulaştı…
Halk ekonomik daralma ve pahalılığın temel sorun olduğunu iktidara hatırlattı…
Beka sorunu tartışmaları AKP’ye zarar verirken MHP’yi ihya etti…
Muhalefet cephesinde ise vaziyet farklı…
Ekrem imamoğlu’nun seçim sonrası kriz yönetimi çok başarılıydı...
Giresun’da yaşanan hayal kırıklığı, Kırşehir ve Bilecik ile giderildi…
Seçim sonrası Türkiye haritasının renklenmesi demokrasimiz adına kazanç oldu…
Kemal Kılıçdaroğlu ve Canan Kaftancıoğlu…
Ankara,İstanbul,Antalya,Adana ve Mersin’i alacağız dedi ve aldı…
İstanbul’u alacağız ve İstanbul’u alan partinin İl Başkanı oldu…
Verdiği sözü yerine getirerek parti tarihine adını altın harflerle yazdırdı…
Severisiniz sevmezsiniz, takdir edersiniz ya da etmezsiniz ama gerçek bu…
Seçim gecesinin özeti, AK Parti çalıştı, MHP kazandı…
Bir diğer kazanan da CHP…
Hasan TEMEL