İlk defa olmadı…              Yeri ve zamanı geldiğinde bundan sonra da olacak...                                Kaçış yok...                                    31 mart’ta mahalli idare seçimleri yenilenince olanlar oldu… Ankara,İstanbul,Antalya,Mersin,Adana gibi Büyükşehir Belediyeleri CHP’ye geçince, AKP neye uğradığını şaşırdı!   Kemal Kılıçdaroğlu sürekli, bu kentleri CHP’nin kazanacağına vurgu yapıyordu…                                        Bursa ve Balıkesir hariç, hesap tutunca kendisine inanmayanlar hafif de olsa morardılar(!)                        Ayrıca bu beklenmedik netice, AKP üzerinde de büyük travma etkisi yarattı... Devamlı kazanan,zafer sarhoşu AKP seçmen tabanı,toplumsal meselelere duyarsızlaşmakla kalsa iyi…                                 Ego’nun en üst sınırı olan, “kibir” hastalığının pençesine düştü…                Bunun sorumlusu da AKP’nin üst yönetim birimlerinden başkası değil tabi...                                           Suçluyu sakın başka yerde aramaya kalkmayın...   Demokrasilerde seçim kazanılır ya da kaybedilir...                                        İki ihtimalli bir maç gibi!        Her şey biryana İstanbul’u kaybetmeyi kabullenemediniz…                        Kent yönetimlerine sahiplenmeyi vazgeçilmez olarak gördünüz...           Oysa bu ülke kimsenin özel mülkiyeti değil, hepimizin...   Seçim sonuçlarına itiraz tabi ki demokratik bir hak...                             Bu hakkın koruyucusu da YSK olmalıydı…                                                           Adalet  dağıtıcısı olma görevi tevdi edilen YSK, iktidar yanlısı kararlara imza atınca toplum da gerginliğe yol açarken vicdanları da sızlattı! Kolay değil tabi. Uzun süreli iktidar dönemleri sahiplenmeyi pekiştiriyor...                                                Oysa,yirmi beş yıldır, İstanbul ve Ankara’ya hasret kalan, kaybedildiğinde sonuçlara saygı da kusur etmeyen bir muhalefet vardı…                                              Muhalefete oy veren seçmenlerin duyguları ile oynamak, hiç kimsenin haddi olmamalıydı...   Ekrem İmamoğlu artık İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı…    Sizden istenen milli iradeye saygı...  Halkı kutuplaştıran, ayrıştıran ötekileştiren söylemlerden uzak durun… Çünkü halk sizden seçim  değil,hayat pahalılığına, işsizliğe çözüm getirmenizi bekliyor…   Halk, iktidarın işsizlik, hayat pahalılığı gibi temel sorunlara çözüm getiremediğini görünce sarı kart göstermekte tereddüt etmedi…                                                 Unutmayın ki, kırmızı kart da yolda!   Hiç şüpheniz olmasın, hesap sorma sandıklarda devam edecek...   Bu seçimin ana fikri, kaybedenin hırs ve kibir, kazananın ise tevazu ve hoşgörü olduğudur...                  Zaman normalleşme zamanı...     Tehlike çanları çalan ekonomik göstergeleri tersyüz etme zamanı... Zaman millet iradesine saygı ve itaat zamanı...   Her şeyin uçlarda yaşandığı bir seçim süreci geride kaldı...        Her zaman olduğu gibi bedel ödeyen yine halk oldu...                                     Bu durumun müsebbibi olan İktidar bileşenlerine sormak isterim. İçiniz rahat mı, değdi mi acaba?   Türkiye halkı seçim sonrası Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’u tanıdı…                       Bundan sonra basın önüne çıkacağını hiç düşünemiyorum...  Unutulup gidecek, göreceksiniz...                                                 Öylesine beyanatlar verdi ki, inanın kendiside inanmadı...                 Bazen ne dediği anlaşılamadı, bazen güldürdü, bazen de halkın aklıyla alay etti...                                    Kısacası şaka gibiydi dersek yeridir...   Ve Binali Yıldırım…          Ak Parti Genel Başkanlığı, Bakanlık, Başbakanlık yapmış Binali Yıldırım…                                              Adaylık için ismi gündeme geldiğinde CHP için bir şans olduğunu yazmıştım...                                                     Biat etme dışında hiçbir marifeti yoktu çünkü...                                     Sanki, zoraki cepheye sürülen piyade eri gibiydi(!)    İstanbul halkının on yedi gününü iç ettiniz(!)                                               Akıl dışı hamleleriniz, gerilim filmlerini aratmadı…                       İstanbul’u vermemek için bin bir çeşit yollara başvurdunuz…    Nihayetinde halkın kararlığı karşısın da geri adım atmak zorunda kaldınız...                                                      nanın ki bu halk, İstanbul’a reva gördüğünüz zulmü asla unutmayacak! Hasan TEMEL