Kentsel Dönüşüm konusunu beklide bölgede en fazla yazan, irdeleyen kişilerden biriyim.
Bu konuyu gündeme geldiği günden itibaren onlarca kere yazdım. Her aşamasını yakından takip ettim.
Ama son dönemde Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin neler yaptığını ne ben, nede vatandaşlar biliyor. Belki de bir şey yapmıyor! Nereden bilelim! Birileri bizi bilgilendirmiyorsa!
Bildiğimiz bir şey var: O da yüzlerce kişinin vaat edilmiş kutsal evlerini beklediğidir.
İnsanlara hayal sattılar. Havuzlu, güvenlikli siteler dediler. Ama daha yıkılan hafriyatları alamadılar.
Size, daireniz, arsanız karşılığı değeri 500 bin TL’ye varacak olan daireler verilecek vaadi ile yapılan sözleşmeler hala kağıt üzerinde duruyor. İşte beklenen o mutlu gün bir türlü gelmeyince insanlar çaresizliğin kucağına itiliyor.
Bu vaatlerle insanların evleri yıkıldı. Başka yerlere taşınmak durumunda kaldılar. Ellerine bir kağıt parçası tutuşturuldu, kira yardımı yapılacak denildi. Kiralar 800-1000 TL’ye çıktı onlar ise 600 TL yardım almaya-alamamaya, geç almaya devam ettiler.
Bu insanların paraya ihtiyacı olduğunda veya başka yerden daire almak istediklerinde ellerinde daireleri olmadığını gördüler. Onlarda çareyi ellerindeki kağıt parçalarını, kentsel dönüşüm sözleşmelerini satmaya çalışmakta buldular.
Hani 500 bin edecekti ya daireler, 100 Bin TL’den satışa çıkarttılar. Belki daireleri dursa 150-200 bin TL’ye satacaklardı. İşin ilginç tarafı 100 bin TL’ye satışa çıkan bu kağıt parçalarına diğer vatandaşlarda güven duymadıklarından pek almaya yanaşmıyorlar.
Bu iş ne satana, ne alana yarıyor. Ne alan memnun, ne de satan.
Çünkü bu işin ne zaman ve nasıl sonuçlanacağı, dairelerin ne zaman yapılacağı belli değil.