Milletvekilliği aday adaylığı son yıllarda rütbe almak için kullanılan yollardan biri oldu… Bu özellikle Ak Parti’de yaşanıyor… İstanbul’da 88 milletvekilliği için Ak Parti’de 1.200 civarında başvuru var. İkinci bölgede ise 26 milletvekilliği için 300 civarında başvuru var. Bu başvuranların birçoğu listede dahi yer bulamayacağını biliyor. Kimler kimler yok ki! Eski Başkanlar, eski vekiller, eski meclis üyeleri, eski ilçe yöneticileri,  bürokratlar, iş adamları ve her türlü meslekten isimler… Önce bir etiket almak lazım! Nedir o? Ak Partili olduğunu ispat etmek için milletvekili aday adayı olmak.  Sonra listeye zaten girmeyecek. Memur veya müdür iken istifa edip, geri döndüğünde Genel Müdür olmasının önü açılacak. Ya da işleri açılacak, kapılar ona daha rahat açılacak… Bazı ciddiyetten uzak başvurular ise resmen bu fotoğrafı anlatıyor ve milletvekilliği makamına da zarar veriyor. Birde milletvekilliği aday adaylığı başvurusu için beş bin lira yatırıp, beş kuruş daha harcamayanlar var. Biliyorlar, listede olamayacaklar. Sadece bir kartvizit bastırıp, beş yıl kullanmak için bu işe soyunanlar var. Fakat bazı isimler var. Yıllarca bu parti içersinde mücadele etmiş, emek vermiş.  Ve şimdi de yıllarca verdiği emeklerin karşılığında milletvekilliğine talep açmış. İşte gerçekten hak edenler ve bu işin olması için çalışanlar var… İşte! Teşkilatlar kendi içersinde birilerini meclise göndermiyorsa sorun var.  Bu siyaseti boşuna yapıyorlar demek. Ak Parti’de merkez yoklaması ile adaylar belirlenecek. Keşke bir kısmı, hakim huzurunda ön seçimle belirlense idi. O zaman bu başvuranların durumunu görseydik iyi olurdu.  Kim tarlada çalıştıysa, harmanda söz olurdu…