merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

Ah Kılıçdaroğlu Ah, Memleketi Karıştırdın Yine(!)

Gündem aşırı yoğun olunca yazıyı kısa tutmak mümkün olmuyor.      Uzadıkça da sizi yorduğumun farkındayım, lakin çarem yok, affınıza sığınıyorum.   Ak Parti CHP Yolunda (!) Ak Parti iktidarı, gün be gün eriyor. Tehlikeyi sezmiş olacak ki, baskın seçim kararı almak zorunda kaldı.  Geçmişte söylenenlerden doğan mahcubiyetleri, üzerlerine yapışmış durumda.   Erken seçim kararı sözcülüğünü Bahçeli’ye vermekle, üzerinize sinen tilki kurnazlığının şifrelerini halkın çözemediğini sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Hatırlamak istemeyenler çok olsa da, hatırlamayanlara hatırlatılmasında ısrarcıyım. Çünkü, ekonomiden siyasete, yaşanması muhtemel patlamalar, yok oluş sürecini daha da hızlandırıyor.  Bunu aklı-selim düşünen herkes görüyor.  Umarım yol yakınken, yaşanması muhtemel geri dönüş, insanlara nefes olur.     AKP, kaybetmekten korkuyor.   Korku öylesine içlerine sinmiş ki, seçim vaatleri adeta fırtınadan kasırgaya dönmüş durumda. Boş yere uğraşmayın.   Göreceksiniz, yaratmaya çalıştığınız vaat kasırgaları da sizi kurtaramayacak!   Halkın aklıyla alay ettiniz. Oysa halk size beklentilerinizin çok üstünde fırsatlar tanıdı.  Artık yolun sonuna geldiniz. Sizde farkındasınız ki, içinizde kopan fırtınaları gizleyemiyorsunuz. Korku ve telaş içindesiniz. Bu, öyle bir korku ve telaş ki,size her geçen gün daha büyük hatalar yapmanıza sebep olacak.     Bu, yine öyle bir korku ve telaş ki, vergi affı ve imar barışı ile ters yüz etmeye çalıştığınız gidişatı durdurmaya imkan ve ihtimal vermeyecek.     Yine hatırlamak istemeyenlere hatırlatmak istiyorum . Son genel seçimler öncesi ne diyordu Kemal Kılıçdaroğlu..?    Asgari ücret, 1.500 TL olacak.  Ramazan ve Kurban Bayramlarında emeklilere iki maaş ikramiye verilecek. Resmi kurumlarda çalışan Taşeron işçilerin tamamı “ kadro” ya alınacak.  Üstelik bu vaatlerin, ülke ekonomisine bir yük getirmeyeceğini rakamlarla da ispatlamıştı.     Peki, Kemal Bey bunları söylerken, on altı senedir bu ülkeyi tek başına yöneten Cumhurbaşkanı ve Başbakan ne diyordu? İsterseniz onu da ben hatırlatayım (!)            “Ey CEHAPE, Ey KEMAL” nereden bulacaksın bu kaynağı, kimin parasını kime veriyorsun diye meydanlarda bağırdıklarını hatırlayın.    Yine “üç koyun güdemez “ “hesap kitap bilmez” diyerek etik dışı söylemlerle televizyon ekranlarında boy gösterdiklerini hatırlayın. Şimdi başınızı avuçlarınızın arasına alın ve vicdanınızla baş başa kalarak düşünün.  Vicdanınızın sesine göre tercihinizi yapın.    Çünkü zedelenen hak, hukuk, adalet duygusunun onarımı, gün geçtikçe içinden  çıkılmaz bir hal alacağını aklınızdan çıkarmayın. Her şey apaçık ortada duruyor!  Bir yanda haklarınızı seçim malzemesi yapanlar diğer yanda karşılıksız sizlere teslim etmekten gayrı bir düşüncesi olmayan dostlarınız var.   Bence gerçek dostlarınıza sarılın ve onlara haksızlık yapmayın. Deniz bitti.   Artık yönetemiyorsunuz. Yönetemediğiniz gibi, devlet yönetimin de ihtiyaç duyulan bilgi ve birikimden hızlı bir kopuş yaşıyorsunuz.  Geriye dönüşüşünüzün mümkün olmadığı bir noktaya doğru sürüklendiğinizin farkında bile değilsiniz.     Sakın,seçim yatırımı olan bu vaatlerin yerine getirilmesine karşı olduğumu düşünmeyin.   Sizlere sunulan bu imkanlar, size çok önceden verilmeliydi zaten.   Bu hakların, “ananızdan emdiğiniz süt” gibi helal olduğunu sakın unutmayın.      Alın ve çoluk çocuğunuza afiyetle yedirin içirin.        CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce oldu… CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı kim olacak sorusu nihayet cevap buldu.       Haftalarca süren tartışma ve önermelerden sonra nihayet Muharrem İnce isminde karar kılındı. CHP ve memleketimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.                                                                                    Meseleye herkes farklı pencereden baktığı için, aday bolluğu görüntüsü dikkatlerden kaçmadı.   CHP adayını çıkartmakta zorlanıyor gibi karalayıcı propagandalara papuç bırakmamak gerekir. Çünkü bunu yapanlar demokrasiyi içselleştiremeyen siyaset tüccarlarıdır.   Yeniden adaya dönecek olursak, Muharrem İnce, CHP içinde önemli bir figür.  Parti içi kurultay yarışlarında hep kaybeden olsa da, SHP döneminde Erdal İnönü karşısında yarışan Deniz Baykal gibi taban desteğini daima koruyan bir siyasetçi oldu.     Muharrem İnce, her türlü donanıma sahip bir eğitimci.  İnsan ilişkilerinde başarılı halkın dilini kullanabilen halka temas edebilen bir politikacı. Pek nadir görülen hitabet gücüyle geniş halk kitlelerini harekete geçirmesi asla sürpriz olmayacaktır.     1 mart  tezkeresinde olduğu gibi, Kürt milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı bir duruş sergileyen Muharrem İnce, parti içi kanatlardan yana olmaktan ziyade düşünce kümelerinin harmanlanmasından doğan bir çizgide siyaset yaptığını görüyoruz.     Kürt halkının salt bu özelliklerinden dolayı Muharrem İnce’ye destek vereceğini düşünmek gerçekçi olmaz.     İlkeler çerçevesinde oluşturulacak ortak bir ilkesel karar neticesinde ancak bu destek alınabilir. Zaten bu, ikinci turda ele alınması gereken bir konu.          Bir Parti Genel Başkanı düşünün ki, daha düne kadar iki kere kendisine rakip olmuş, çok ağır eleştirilerde bulunan siyasi rakibinin elinden tutarak 110 milletvekili ile birlikte oy birliği ile kamuoyu önünde Cumhurbaşkanı adayı yapsın.     Tebrikler Kılıçdaroğlu. Ezber bozmaya devam ediyorsunuz.   430 km.lik Adalet yürüyüşünüzden sonra ülkeyi uçurumun eşiğinden çekip yine Atatürk Türkiye’sine taşırsanız, bu ülke tarihine adınız altın harflerle yazılacaktır.    Hiç kuşkunuz olmasın.                                                                                                        Muhalefetten Büyük İttifak Adımı…       “Dört benzemezlerin ittifakı, zoraki bir nikah gibi zoraki bir ittifak.   Türkiye’nin önünü kesme ittifakı, Erdoğan’ın düşmanlığı üzerine bir araya gelenlerin ittifakı”  Bu sözler,Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ’a ait.     “Hayırlı, uğurlu olsun. 4-5 partinin bir araya gelmesi ve seçimlerinde böyle güçlü bir yapıyla, böyle bir yarış içinde olması ülkemiz içinde faydalı olacak.”    Bu sözlerde MHP Lidersi Devlet Bahçeli’ye ait.   Bu iki açıklama, Cumhur ittifakının bileşenleri tarafından birkaç dakika arayla yapıldı.     Bu nasıl bir çelişki, bilen varsa bana anlatsın. Gördüğüm, AKP ve MHP panik içinde. Ne yapacaklarını ne söyleyeceklerini şaşırmış durumdalar.     Dört benzemezin ittifakıymış.    Tabi ki benzemez olacak Sayın Bozdağ. Benzemez oldukları için ittifak yapılır zaten.  Benzer olsalar tek çatı altında olurlardı.      Lakin benzemezlerinde, bayrak, vatan, demokrasi, gibi ortak noktaları olabileceğini bilmez mi siniz?     İsterseniz bu kısa bilgilendirmeden sonra muhalefetin yaptığı büyük ittifaka dönelim.  Malum ittifakın bileşenleri, CHP – İYİ PARTİ – SAADET PARTİSİ ve DEMOKRAT PARTİ’ den oluşuyor.    Bu ittifakta eksikliklerine rağmen iktidar ışığı yok değil. HDP’nin ittifakta yer almaması AK Parti’de hesapların şaşmasına sebep oldu.   HDP üzerinden CHP’yi terör ile ilişkilendirmek AK Parti’nin vazgeçilmez yöntemi oldu.   Bence artık bu kara propaganda etkisini kaybetti.   Çünkü gerçekleri görmeye başlayan bir halk var artık. Başkanlık Sistemi tartışmalarının başladığı günlerde yine bu köşede yazmıştım. Bu sistem AKP’nin ayaklarına dolanacak demiştim. Bugün gelinen nokta parlamenter sistemde güle oynaya seçim kazanan AK Parti kendi kazdığı kuyuya kendisi düşmek üzere. 24 Haziran AK Parti’nin sonu olacak gibi.  Yeter Kİ, CHP’nin adayı ikinci tura kalsın.   İkinci turda sayın İnce, Kürt seçmenin oyunu mutlaka almalıdır.   İttifakın eksik kalan ayağı da tamamlanıp sıfır baraj hedefiyle Ak Parti iktidarına son verilmelidir. Hasan TEMEL
Ekleme Tarihi: 07 Mayıs 2018 - Pazartesi

Ah Kılıçdaroğlu Ah, Memleketi Karıştırdın Yine(!)

Gündem aşırı yoğun olunca yazıyı kısa tutmak mümkün olmuyor.     

Uzadıkça da sizi yorduğumun farkındayım, lakin çarem yok, affınıza sığınıyorum.

 

Ak Parti CHP Yolunda (!)

Ak Parti iktidarı, gün be gün eriyor.

Tehlikeyi sezmiş olacak ki, baskın seçim kararı almak zorunda kaldı. 

Geçmişte söylenenlerden doğan mahcubiyetleri, üzerlerine yapışmış durumda.  

Erken seçim kararı sözcülüğünü Bahçeli’ye vermekle, üzerinize sinen tilki kurnazlığının şifrelerini halkın çözemediğini sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.

Hatırlamak istemeyenler çok olsa da, hatırlamayanlara hatırlatılmasında ısrarcıyım.

Çünkü, ekonomiden siyasete, yaşanması muhtemel patlamalar, yok oluş sürecini daha da hızlandırıyor. 

Bunu aklı-selim düşünen herkes görüyor. 

Umarım yol yakınken, yaşanması muhtemel geri dönüş, insanlara nefes olur.    

AKP, kaybetmekten korkuyor.  

Korku öylesine içlerine sinmiş ki, seçim vaatleri adeta fırtınadan kasırgaya dönmüş durumda.

Boş yere uğraşmayın.  

Göreceksiniz, yaratmaya çalıştığınız vaat kasırgaları da sizi kurtaramayacak!  

Halkın aklıyla alay ettiniz.

Oysa halk size beklentilerinizin çok üstünde fırsatlar tanıdı.

 Artık yolun sonuna geldiniz.

Sizde farkındasınız ki, içinizde kopan fırtınaları gizleyemiyorsunuz.

Korku ve telaş içindesiniz.

Bu, öyle bir korku ve telaş ki,size her geçen gün daha büyük hatalar yapmanıza sebep olacak.    

Bu, yine öyle bir korku ve telaş ki, vergi affı ve imar barışı ile ters yüz etmeye çalıştığınız gidişatı durdurmaya imkan ve ihtimal vermeyecek.

 

 

Yine hatırlamak istemeyenlere hatırlatmak istiyorum .

Son genel seçimler öncesi ne diyordu Kemal Kılıçdaroğlu..?   

Asgari ücret, 1.500 TL olacak.  Ramazan ve Kurban Bayramlarında emeklilere iki maaş ikramiye verilecek.

Resmi kurumlarda çalışan Taşeron işçilerin tamamı “ kadro” ya alınacak. 

Üstelik bu vaatlerin, ülke ekonomisine bir yük getirmeyeceğini rakamlarla da ispatlamıştı.

 

 

Peki, Kemal Bey bunları söylerken, on altı senedir bu ülkeyi tek başına yöneten Cumhurbaşkanı ve Başbakan ne diyordu?

İsterseniz onu da ben hatırlatayım (!)      

 

 

 “Ey CEHAPE, Ey KEMAL” nereden bulacaksın bu kaynağı, kimin parasını kime veriyorsun diye meydanlarda bağırdıklarını hatırlayın.   

Yine “üç koyun güdemez “ “hesap kitap bilmez” diyerek etik dışı söylemlerle televizyon ekranlarında boy gösterdiklerini hatırlayın.

Şimdi başınızı avuçlarınızın arasına alın ve vicdanınızla baş başa kalarak düşünün.

 Vicdanınızın sesine göre tercihinizi yapın.   

Çünkü zedelenen hak, hukuk, adalet duygusunun onarımı, gün geçtikçe içinden  çıkılmaz bir hal alacağını aklınızdan çıkarmayın.

Her şey apaçık ortada duruyor! 

Bir yanda haklarınızı seçim malzemesi yapanlar diğer yanda karşılıksız sizlere teslim etmekten gayrı bir düşüncesi olmayan dostlarınız var.  

Bence gerçek dostlarınıza sarılın ve onlara haksızlık yapmayın.

Deniz bitti.  

Artık yönetemiyorsunuz.

Yönetemediğiniz gibi, devlet yönetimin de ihtiyaç duyulan bilgi ve birikimden hızlı bir kopuş yaşıyorsunuz. 

Geriye dönüşüşünüzün mümkün olmadığı bir noktaya doğru sürüklendiğinizin farkında bile değilsiniz.

 

 

Sakın,seçim yatırımı olan bu vaatlerin yerine getirilmesine karşı olduğumu düşünmeyin.  

Sizlere sunulan bu imkanlar, size çok önceden verilmeliydi zaten.  

Bu hakların, “ananızdan emdiğiniz süt” gibi helal olduğunu sakın unutmayın.     

Alın ve çoluk çocuğunuza afiyetle yedirin içirin.   

 

 

CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce oldu…

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı kim olacak sorusu nihayet cevap buldu.      

Haftalarca süren tartışma ve önermelerden sonra nihayet Muharrem İnce isminde karar kılındı. CHP ve memleketimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.  

    

                                                                           

Meseleye herkes farklı pencereden baktığı için, aday bolluğu görüntüsü dikkatlerden kaçmadı.  

CHP adayını çıkartmakta zorlanıyor gibi karalayıcı propagandalara papuç bırakmamak gerekir. Çünkü bunu yapanlar demokrasiyi içselleştiremeyen siyaset tüccarlarıdır.

 

Yeniden adaya dönecek olursak, Muharrem İnce, CHP içinde önemli bir figür. 

Parti içi kurultay yarışlarında hep kaybeden olsa da, SHP döneminde Erdal İnönü karşısında yarışan Deniz Baykal gibi taban desteğini daima koruyan bir siyasetçi oldu.

 

 

Muharrem İnce, her türlü donanıma sahip bir eğitimci.

 İnsan ilişkilerinde başarılı halkın dilini kullanabilen halka temas edebilen bir politikacı.

Pek nadir görülen hitabet gücüyle geniş halk kitlelerini harekete geçirmesi asla sürpriz olmayacaktır.

 

 

1 mart  tezkeresinde olduğu gibi, Kürt milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı bir duruş sergileyen Muharrem İnce, parti içi kanatlardan yana olmaktan ziyade düşünce kümelerinin harmanlanmasından doğan bir çizgide siyaset yaptığını görüyoruz.

 

 

Kürt halkının salt bu özelliklerinden dolayı Muharrem İnce’ye destek vereceğini düşünmek gerçekçi olmaz.

 

 

İlkeler çerçevesinde oluşturulacak ortak bir ilkesel karar neticesinde ancak bu destek alınabilir. Zaten bu, ikinci turda ele alınması gereken bir konu.  

    

 

Bir Parti Genel Başkanı düşünün ki, daha düne kadar iki kere kendisine rakip olmuş, çok ağır eleştirilerde bulunan siyasi rakibinin elinden tutarak 110 milletvekili ile birlikte oy birliği ile kamuoyu önünde Cumhurbaşkanı adayı yapsın.

 

 

Tebrikler Kılıçdaroğlu.

Ezber bozmaya devam ediyorsunuz.  

430 km.lik Adalet yürüyüşünüzden sonra ülkeyi uçurumun eşiğinden çekip yine Atatürk Türkiye’sine taşırsanız, bu ülke tarihine adınız altın harflerle yazılacaktır.   

Hiç kuşkunuz olmasın.                

 

                                                                                    

Muhalefetten Büyük İttifak Adımı…      

“Dört benzemezlerin ittifakı, zoraki bir nikah gibi zoraki bir ittifak.  

Türkiye’nin önünü kesme ittifakı, Erdoğan’ın düşmanlığı üzerine bir araya gelenlerin ittifakı” 

Bu sözler,Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ’a ait.

 

 

“Hayırlı, uğurlu olsun.

4-5 partinin bir araya gelmesi ve seçimlerinde böyle güçlü bir yapıyla, böyle bir yarış içinde olması ülkemiz içinde faydalı olacak.”   

Bu sözlerde MHP Lidersi Devlet Bahçeli’ye ait.

 

Bu iki açıklama, Cumhur ittifakının bileşenleri tarafından birkaç dakika arayla yapıldı.    

Bu nasıl bir çelişki, bilen varsa bana anlatsın.

Gördüğüm, AKP ve MHP panik içinde.

Ne yapacaklarını ne söyleyeceklerini şaşırmış durumdalar.

 

 

Dört benzemezin ittifakıymış.   

Tabi ki benzemez olacak Sayın Bozdağ.

Benzemez oldukları için ittifak yapılır zaten. 

Benzer olsalar tek çatı altında olurlardı.     

Lakin benzemezlerinde, bayrak, vatan, demokrasi, gibi ortak noktaları olabileceğini bilmez mi siniz?

 

 

İsterseniz bu kısa bilgilendirmeden sonra muhalefetin yaptığı büyük ittifaka dönelim. 

Malum ittifakın bileşenleri, CHP – İYİ PARTİ – SAADET PARTİSİ ve DEMOKRAT PARTİ’ den oluşuyor.   

Bu ittifakta eksikliklerine rağmen iktidar ışığı yok değil.

HDP’nin ittifakta yer almaması AK Parti’de hesapların şaşmasına sebep oldu.  

HDP üzerinden CHP’yi terör ile ilişkilendirmek AK Parti’nin vazgeçilmez yöntemi oldu.  

Bence artık bu kara propaganda etkisini kaybetti.  

Çünkü gerçekleri görmeye başlayan bir halk var artık.

Başkanlık Sistemi tartışmalarının başladığı günlerde yine bu köşede yazmıştım.

Bu sistem AKP’nin ayaklarına dolanacak demiştim.

Bugün gelinen nokta parlamenter sistemde güle oynaya seçim kazanan AK Parti kendi kazdığı kuyuya kendisi düşmek üzere.

24 Haziran AK Parti’nin sonu olacak gibi.

 Yeter Kİ, CHP’nin adayı ikinci tura kalsın.  

İkinci turda sayın İnce, Kürt seçmenin oyunu mutlaka almalıdır.  

İttifakın eksik kalan ayağı da tamamlanıp sıfır baraj hedefiyle Ak Parti iktidarına son verilmelidir.

Hasan TEMEL

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş