Çok partili sisteme geçişle birlikte günümüze kadar iktidardaki merkez sağ parti seçmenlerinin, CHP’ye karşı haksız eleştirileri bitmek bilmiyor.
“Hep muhalefet…
Hep muhalefet…
Yıkıcı siyaset ruhunuza işlemiş..!
Yapılan” hiç mi doğru bir şey yok.? “ gibi iktidar partisi yandaşlarının ağızlarına pelesenk olmuş bu ve buna benzer sözleri sıkça duymuş olmalısınız…
Geçmiş merkez sağ iktidar seçmenleri gibi, 13 yıllık günümüz AKP seçmeni de başarısızlık durumunda faturayı muhalefete kesme çabasında olduğunu görüyoruz.
Evet, muhalefet ve CHP, sanki ikiz kardeş gibi..!
İktidar yandaşlarının ağzında sakız olmuş bu haksız eleştirinin sürekli gündemde tutulması, AKP iktidarının çok iyi becerdiği algı politikalarının esareti altına girdiklerinin en somut göstergesidir.
Cumhuriyet tarihimizde toplumsal ve bireysel muhalif hareketlerin varlığını inkar etmek mümkün değil.
Bu, toplumların doğasında olup, yadırganacak bir durumda değil.
Belli başlı ses getiren toplumsal muhalif hareketlere örnek verecek olursak, Kurtuluş savaşına ve sonrasında Atatürk devrimlerine karşı örgütlenen muhalif hareketleri söyleyebiliriz.
Bunların dışında çok partili siyasal sisteme geçiş öncesi İsmet İnönü-Menderes, Bülent Ecevit-İsmet İnönü , Deniz Baykal-Erdal İnönü muhalif hareketlerinin tarihte iz bıraktıklarını biliyoruz.
Acaba her birinin ortak paydasının CHP olması bir tesadüf mü?
Tesadüf olduğunu asla düşünmüyorum.
CHP, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olan parti ve iktidar olmanın sorumluluğu olduğu gibi muhalefet olmanın da sorumluluğunu taşıyor.
İktidarın şekillenmesine göre vaziyet alanlar, ihanet içinde olduklarını unutmasınlar.
Muhalif hareketler demokrasinin özünü oluştururken, muhalefet, halkın siyasi partilerimize verdiği görevin bir tezahürü olduğunu unutmamalıdır.
Muhalefetten sürekli övgü beklemek, demokrasiyi içselleştirememek demektir…
İster iktidar, isterse muhalefet yandaşı olsun,her birey iktidarın denetçisi olmalıdır…
Muhalefet, zaten bu görevini yerine getirmeye çalışıyor…
Önemli olanın, övgü ve eleştirilerin iktidar yandaşlarınca da dile getirilebilmesidir…
Çünkü demokrasi, iktidar değişikliği ve daha kaliteli hizmet alma hakkını bize tanıyor.
Bu açmaza saplanmamıza vesile olan merkez sağ partilerin, demokrasiye olan gayri samimi yaklaşımlarını görmek ve bundan kendimizi arındırmak biz yurttaşların temel görevidir…
Hasan TEMEL