Masum olduğu kadar anne sevgisini hiç eksiltmeyen, besleyen ve hatta büyüten ıslah edici bir silah olan anne terliği aynı zamanda caydırıcıdır da.
Kimine göre kişilik dayatması,kimine göre ise bahşedilen bir lütuf olarak görülen anne terliğinin, seçmen -parti ilişkisindeki muadili seçmen tarafından verilen mesaj ve uyarılar olduğu da aşikar.
Uyarı ve mesajları dikkate almayan siyasetçi de seçmene hem maddi manevi bedel ödetir hem de kuru sıkı tabanca misali boş vaatler ve gelecek zaman kipi dolu cümlelerle oyalamaya çalışır.
Yirmi yıldır ülke yönetiminde liyakat yoksunu yönetici ve bürokratları ile söz sahibi olan AKP’nin içinde bulunduğu durum tam da bu!
Siyasi ve iktisadi çöküşün genel panoramasını kısa başlıklar halinde hatırlamak bile dehşet verici.
Olası bir iktidar değişikliği halinde Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibini çok zor günler bekliyor olacak.
Sakın enkaz edebiyatı yaptığımı düşünmeyin.
Çünkü şimdiki iktidardan kendilerine kalacak olan mirasın ne olduğunu Kılıçdaroğlu ve ekibi çok iyi biliyor.
Yirmi yılı aşkın süredir iktidarda bulunan bir partinin bir beş yıl daha sorunların çözümü için yetki istemesi zaten sözün bittiği yer oluyor.
Bir ülke siyasi ve iktisadi yönden nasıl çökertilirin hazin örneklerini verdi AKP ve yandaşı MHP.
*12 Eylül anayasasını aratır hale getiren düzenlemelerle ucube bir anayasa yürürlüğe kondu.
*Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu üzerin de oynamalar yaparak siyasi rant devşirildi.
*Parlamenter demokratik sistemin özü olan yasama, yürütme ve yargı organlarının bağımsızlığı yok edildi ve tek adam rejiminin hizmetine sunuldu.
*Başta Orta doğu olmak üzere,Avrupa Birliği, ABD ve Rusya odaklı dış politika iflas ederek itibar kaybı yaşandı.
*Dünyada saygınlık kazanan kuruluşların ölçümlerinde Türkiye, demokrasi ve insan haklarında üçüncü dünya ülkeleri ile anılan bir ülke oldu.
*Bilim irfan yuvası olan üniversiteler liyakatsiz yöneticilere teslim edildi ve özerklik yok edildiği gibi yirmi yıl da on yedi mevzuat değişikliği ile eğitim sistemi çöktü.
*Tarım ve hayvancılıkta ihracat yapan bir ülke iken, son yirmi yılda ithalat yapan bir ülke olma ayıbı yaşatıldı.
*On binlerce yurttaşımızın ölümüne yol açan deprem felaketi karşısında Kızılay, AFAD gibi resmi kuruluşların çaresizliği ve nasıl birer arpalık haline getirildiği ortaya çıktı.
Seçim kampanyası boyunca, başta cumhurbaşkanı adayları olmak üzere siyasi parti temsilcileri kendilerini anlatacak ve seçmenlerin gönlünü kazanmaya çalışacaklar.
Bu hassas dönemde seçmen susacak ve ortak bir değerlendirme sonucunda alacağı nihai karar tamamı için olmasa da bir kısmı için kabus olacak!
Ne diyordu Terkib-Bend eserinde Ziya Paşa; “Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir”
Görülen o ki,anne terliği muadili uyarı ve mesajlardan ders çıkarmamak için direten AKP,”Bay Kemal’’ karşısın da siyasetin kıyameti olan seçim gününde sandık terbiyesi ile hak ettiği dersi alacak gibi.
Hasan TEMEL