“Ayrık Otu” nedir bilir m siniz? O kadar arsızdır ki, çok “kısa sürede ekilen ürün alanını işgal eder” ve ürünün gelişimine zara verir.
Çiftçiye illallah dedirten bu ayrık otlarını sadece ekili arazide değil, hayatın her alanında görmek mümkün. Memleket, ayrık otlarından geçilmiyor(!)
Bunlar, sanmayın ki siyasetle sınırlı olsun. Edebiyattan sanata, müzikten spora, kamu dan özel sektöre ve daha aklınıza gelen ne varsa her alanda varlar.
Derdim, zarar veren ayrık otlarının marifetlerini anlatmak değil. Temizler kurtulursunuz.Ya insan ilişkilerinde sorun yaratan, hayatı yaşanmaz kılan ayrık otlarından nasıl kurtulacağız?
“Mütevazı olmadıkları gibi bilgeliklerini bir üstünlük aracı olarak görürler. Etrafa sürekli negatif etki salgılayan” sözüm ona bu bilge insanlar, had sınırlarını aşarak dikkat çekmeye çalışırlar. Kendilerinin özel olduğunu düşünürler.Başkalarına karşı mesafe koymaktan asla geri durmazlar.
Bilgileri olsun olmasın, her ortamda yorum yapmaktan çekinmezler ve bilgiçlik taslarlar.” Nezaket kurallarına riayet etmedikleri gibi sosyal yaşam kalitesinin de irtifa kaybetmesine sebep olurlar.
“Had bilmek, sanıldığının aksine pozitif bir mana içerir.” Teslimiyet, kabullenme, sınırları ihlal etmek olarak algılanması doğru değil.
Naif, insanlara saygılı, kendi bilgi birikimlerini bilen ve yetenekleri ölçüsünde hareket etmek gibi bir mana yüklüdür.
Doğru tek olmakla birlikte kişiye göre değişkenlik gösterir. Aynı doğruda buluşma beklentisi, insanın doğasına aykırı.
Önemli olan, tavır alırken, rencide eden, hor gören, karalayıcı bir eda içinde eleştiri silahını kullanmamaktır.”
Bazı duygu ve düşünceler biz insanlar için varlık sebebidir. Kimi insanlar başkalarına yaranmak için gerçekleri es geçtikleri gibi, kimileri de ne pahasına olursa olsun kendi doğrularında ısrarcı olurlar.
Oysa “had bilmek ağırbaşlılık ve bilgeliktir.” Siyasi rant uğruna ırkçı şoven duyguları maskelemek suretiyle toplumsal gerginliğe çanak tutan yaklaşımlar da dikkat çekmiyor değil.
Siyaset, uzlaşma, birlikte yönetme sanatıdır. Farklı inanç ve düşüncelerin bir araya gelmesinden korkmamalı ve birliktelikler üstünden geçmiş yaralar kaşınmamalıdır.Çünkü sonu kan ve gözyaşı olduğu örneklerle sabittir.
Tarih, bu benzeri örneklerle dolu. Küçük menfaatler uğruna bunlarla mücadele etmekten uzak durmamak gerekir. Çünkü hayatı zindana çevirenlerdir onlar.
Unutulmasın ki, ayrık otlarından kurtulduğumuz gün, günlerin en güzeli olacaktır.
Hasan TEMEL