Güvenilir bir araştırmaya göre “CHP seçmeninin yarısı partisinden ve liderinden memnun değil.”
Bence sebebi her şeye rağmen parti içi demokrasiye duyulan sadakat geleneğinin vermiş olduğu özgüven ve farklı renklere gösterilen tolerans olmalı.
Aynı zamanda kulis faaliyetleri ile dikkat çeken ve her türlü düşüncenin serbestçe ifade edildiği bir parti olduğunu da atlamayalım.
Normal CHP iklimi bu!
Normal olmayanı, parti içinde örgütsüz ve güçsüz ulusalcı kanadın,yüksek volümlü itirazlarının rencide edici ve hakarete varan Kılıçdaroğlu karşıtlığıdır.
Yıllarca CHP için de iktidar erkine ortak oldular.
Ne olduysa muhalefete düştükleri andan itibaren, kendilerini partinin tek sahibi görme refleksi ile Kılıçdaroğlu’nu hedef aldılar.
Dünya gerçekleri ile örtüşmeyen siyaset anlayışlarıyla kendilerini yenilemenin uzağında kaldılar.
Bu başta Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP’ye çok zarar verdi.
Yetmemiş olacak ki, değişim talepleri,yeni adaylar, zoom toplantıları, Özdağ - Kılıçdaroğlu arasın da kaleme alınan gizli protokol derken işler arap saçına döndü!
Muhalefet bir noktada haklı!
Genel Başkan dahil olmak üzere, heyecan yaratacak, topluma güven verecek, köklü bir değişime ihtiyaç var.
Lakin partide duygusal çöküşe sebep olan öfke patlamaları yaşanıyor.
Bu, parti bütünlüğüne zarar verdiği gibi,uzlaşma yoluyla değişimin hayati öneme sahip olduğunu da bize gösteriyor.
Siyasi başarı doğru teşhis gerektirir.
Analitik düşünce ve aşırıya kaçmamak şartıyla pragmatizm,toplumla iletişimde önemli bir araç!
Bu nedenle CHP, toplumsal uçları mutlu etmek zorunda değil.
Genel Başkan,Merkez sağ ve daha önemlisi CHP tabanına hitap eden Atatürkçü, laik, kamucu ve aynı zaman da sosyal demokrat kimlikli bir şahsiyet olsun yeter.
Biliyorum, hiçbir aday genel kabul görmeyecektir.
Fakat çözüm, adaylara karşı önyargılı davranmak ve kırıcı siyasi şovlarla çözümün adresi olmak hiç değil.
Seçmeni şaşırtacak radikal bir karar lazım.
Bu radikal karar liyakat sahibi ve toplum nezdinde genel kabul görmeye çok yakın bir kadın aday neden olmasın.
Yeter ki parti içi muhalefet, Kılıçdaroğlu üzerinden prim yapmaya çalışmaktan uzak dursun, parti birliğine taraf olsun.
Klıçdaroğlu’da, adı kirlenmemiş bir aday çıktığı takdir de genel başkanlığı devretme ve Özdağ ile yaptığı gizli protokol ayıbından kendisini ve partisini kurtarsın.
Yine de bu geçiş sürecinde, CHP’nin bir oyun kurucuya ihtiyacı olduğunu ve bu oyun kurucunun parti birliği ve bütünlüğü için Kılıçdaroğlu’nun olması gerektiğini düşünüyorum.
Temennim Kılıçdaroğlu’nunda, herkesin bir adım geri çekilmesine öncülük etmesi ve Selin Sayek Böke’nin CHP genel başkanlık yolunu açarak kaotik ortamı sonlandırmasıdır.
Hasan TEMEL