Avrupa, popülist milliyetçilik akımının istilasına uğradı. Akımın yarattığı en önemli aktörde Alman Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi(CDU) Genel Başkanı Angela Merkel oldu.   18 yıldır parti liderliğini yürüten Merkel, kadın lider olarak hemcinsi, İngiltere Eski Başbakanı Margaret Thatcher gibi Avrupa siyasetinde iz bırakan bir politikacı oldu.   Seçim başarılarıyla dolu siyasi bir geçmişe sahip olan Angela Merkel, sandık başarısını demokrasi olarak görmediği gibi demokrasiye olan inancını da cümle aleme göstermiş oldu.   Sosyal Demokrat bir şahsiyet olarak, Angela Merkel’e övgüler düzmem, eleştiri konusu olabilir. Lakin, demokrasi yolunda bizimkilerle kıyas dahi söz konusu olamayacağını da bilenlerdenim.   Almanya’nın Siyasi ve İktisadi dev’e dönüşmesinde imzası olan Angela Merkel, zirvedeyken parti liderliğini halefi Annegret Kramp-Karrenbauer’e devretti.   Gözyaşlarının sel olduğu devir teslim törenleri,medeniyetin beşiği olan Avrupa ülkelerinde pek görülen bir şey değil.Bu sahne,iki liderin birbirlerine olan inanç ve bağlılığında göstergesi oldu.   Yazılı ve görsel medya haberleri, Kramp-Karrenbauer’in parti tabanını çok iyi tanıyan deneyimli bir siyasetçi olduğu ve Merkel’in siyasi çizgisini sürdüreceği yönünde.    Annegret Kramp-Karrenbauer, Angela Merkel’den sonra CDU tarihinin ikinci kadın başkanı olunca ister istemez zihnimde oluşan yol Türkiye’ye düştü.!   Ülke yönetiminde söz sahibi olan tek kadın başkan Tansu Çiller oldu. Demirel Cumhurbaşkanı olunca bir projenin ürünü olarak DYP Genel Başkanı olmuştu.   Kadın erkek sayısının %50-50 olduğu bir ülkede, meclisteki kadın milletvekili sayısının % 15 bile olmaması, partilerimizin olduğu gibi demokrasimizin de bir ayıbıdır.   31 Mart 2019’ da yerel seçim var. Kadın Belediye Başkan aday sayısı noktasında inancım o dur ki, meclisteki kadın sayısını aratacaktır.   Bu demokrasi ayıbı, AKP’ ye olduğu kadar, CHP ve MHP’nin de üzerine yapıştı kaldı.Azda olsa buna direnç gösteren partiler olsa da ülke yönetiminde söz sahibi değiller.   Bizde bu demokrasi ayıbı yaşanırken Avrupa’da merkez sağ partilerin ve siyasetçilerin kadına verdiği değerden övgüyle söz etmek kişiyi küçültmeyeceği gibi tam tersine yüceltir.   Umarım Almanya’da yaşanan bu devir teslim sahnesi ve siyasi yaklaşım, başta CHP olmak üzere bütün partilerimize örnek olur ve avuçlar patlarcasına alkışlanmayı hak ederler. Esen kalın… Hasan TEMEL