Bülent Arınç , ’Ayar Çekme’ye Devam Ediyor!
Amiyane tabirle ‘eveleyip gevelemeden’ düşüncesini çok net ifade eden sivri dilli bir siyasi figür
olarak tanıdık onu.
Çok uzağa gitmeyelim,“Ankara, parsel parsel satıldı” açıklamasıyla Melih Gökçek’i siyaset dışına
itmişti.
Ardndan, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davaları ile ilgili haklı eleştirileri peşi sıra geldi.
Tam ortalık duruldu derken, hem CHP’yi hem de AKP’yi sıkıntıya sokan siyasi tespitleriyle, yine
hararetli tartışmaların odağına oturmayı başardı.
Öyle sözler sarf etti ki CHP ve AKP’nin ateşini yine yükseltti!
“CHP; Kemalist, laikçi bir çizgi de, özellikle Baykal çizgisi. Bugün ondan çıktılar. Çıktıkları için de
oyları artıyor ve artacak, öyle görüyorum ben” demez mi?
Bu tespit, anket kuruluşlarına savaş açan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yalanlamakla kalmadı, CHP
içinde ki ve dışında ki ulusalcılara da moral kaynağı oldu!
Görünen o ki, ihtiyaç duyduğunda AKP’nin erime sürecini durdurmak için konuşmaya” tam gaz”
devam edecek.
AKP’nin yeni yol haritasını belirleme hakkını kendinde gördüğüne göre alınacak muhtemel sert
önlemler, hem Arınç’ın hem de partinin geleceğini belirleyecek.
Bu zorlu sürecin galibi olmayacak ama,uyaran mı yoksa uyarılan mı haklı çıkacak, bir bakalım.
“Tebdil-i Kıyafet”
AKP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, baskılar karşısında, “milletin sıkıntılarının farkında
olduklarını,vatandaşlar arasında tebdil-i kıyafet ekipleri üzerinden ciddi çalışmalar yürüttüklerini
ve bu çalışmaları raporlayıp genel bakanlarına arz ettiklerini” açıkladı.
Kaş yapayım derken göz çıkarmak buna derler!
Tebdil-i Kıyafet,Osmanlı’da halkın nabzını tutmak için, padişahların kıyafet değiştirerek halkın
arasında yaptığı gezilere denir.
Anlaşılan Türkiye Cumhuriyetinin ,Laik bir Sosyal Hukuk Devleti olduğunun ya farkında değilsiniz
ya da görmezden gelerek Osmanlı’ya duyduğunuz özleminizi dindirmeye çalışıyorsunuz.
Genel Başkan Yardımcınız Kandemir’e de sözcülük görevini tevdi etmişsiniz!
Yazık,halkın yüzüne bakamaz oldunuz.
Halkla bağlarınız öylesine koptu ki, ‘tebdili kıyafet” ile halkın nabzını tutmaya çalışan bir partinin
miadının dolmuş olduğunu dahi görememenin körlüğünü yaşıyorsunuz.
Siz siyasetçiler, halkın hizmetkarlarısınız…
Göreviniz,oturduğunuz koltukların gerçek sahiplerinden saklanarak,dertlerine derman olmaktan
kaçmak değil çözüm üretmektir.
Çözüm üretemiyorsanız eğer,işgal ettiğiniz o koltukları terk etme erdemliliğini göstermelisiniz.
Hasan TEMEL