Yerel seçime sayılı günler kaldı. Ülke genelin de yerel seçim heyecanı yok.Ergenekon,Balyoz gibi davalarda ağır cezalara çarptırılanların bir bir tahliye olmaları, yargı sistemi üzerine oynanan oyunların ve yargıyı yaz boz tahtasına çeviren AKP iktidarının iflasıdır!
İktidarca önlenemeyen düşüş, beraberinde antidemokratik uygulamaların yürürlüğe sokulmasına, kan kaybının durdurulmaya çalışılmasına ve medya üzerinden muhalefete etkili bir sansür uygulanmasına sebep olmaktadır..
Seçimler kapımıza dayanmış,iktidar partisi AKP Büyükşehir belediye başkanı Kadir Topbaş’ın varlığı yokluğu belli değil.Sn.Topbaş adına seçim çalışmalarını başbakanın yürüttüğünü söylemek sanırım daha gerçekçi bir değerlendirme olur.
CHP saflarına katılmadan önce her adımı haber olan CHP Büyükşehir belediye başkanı Mustafa Sarıgül’e uygulanan sansürün halkın gözünden kaçtığını da düşünmüyorum.
Siyasi partiler ve seçimlerin, demokrasilerin vazgeçilmez unsurları olduğunu hep söyler dururuz. Demokrasinin olmadığı ortamlarda bu unsurların varlığı anlamsızlaşmakta ve demokrasicilik oyunu sahneye konmaktadır.
Yaşamak zorunda bırakıldığımız bu tehlikelerden arınabilmenin yegane yolu, kapanmış ya da kapatılmış olan demokrasi kanallarını açma yoluyla bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak ve toplumsal gerginliğin yerine huzurun ikamet edilmesi olacaktır.
Ülke genelinde yaşananların bir benzerinin de ilçelerde görüyoruz.Lime lime eriyenlerin, devasa bayrak ve afişlerle ayakta kalma mücadelesi vermeleri, gerçeklerin üzerinin örtülmesine yetmiyor, yetmeyecek de.
Genel de ve yerelde son on beş yıla baktığımızda ikili bir yapı hüküm sürdü.CHP ve AKP arasında yaşanan bu yarışa bu dönemde Gaziosmanpaşa yerelinde Saadet partisi de ortak olabilir mi?
Diğer yandan kendilerini “Hizmet Hareketi” olarak adlandıran Fetullah Gülen cemaatinin AKP tarafından nicelik olarak marjinal bir gurup olarak gösterilmeye çalışılmasının yanı sıra, gündemlerinin büyük bölümünü işgal etmesi, AKP’ye olan inancın kaybolmasına sebep olmaktadır.
Hizmet hareketinin gücü nedir?,ne değildir bilinmez ama çözmekte zorlandığımız çok bilinmeyenli denklemin 30 martta yapılacak olan yerel seçimlerde cevap bulacağından kimsenin şüphesi olmasın.
Tekrar Saadet partisine dönecek olursak,Türkiye ortalamasına bakıldığında %3-5 arası seyreden,halk desteğinin yerel seçimlerde lokal bazda birtakım sıçramalarla oyunu iki üç kat arttırabilen bir parti.
Şüphesiz ki bu tespitte bulunurken büyük şehirleri baz alarak değerlendirmelerde bulunduğumu bilmenizi isterim.Yoksa Anadolu’nun bir köşesinde adayın niteliğinin karşılığı olarak yüksek bir oranla seçim alınabilir.
Gaziosmanpaşa’da yıllardır hüküm süren ikili yarışın bu dönemde üçlü bir yarışa döneceği iddiası bana pek inandırıcı gelmiyor. Çünkü Saadet partisi Gaziosmanpaşa’da bazı lokal bölgelerden oy alabilen ve diğer bölgelerde varlığı hissedilmeyen bir parti.
Ayrıca her zaman söylediğim gibi Büyükşehir Belediye başkanlığı tercihinde seçmen tabanına sahip çıkamayan bir yapının metopollerde aday niteliğinin belirleyici olmaktan çıkması vesilesiyle seçim kazanması hemen hemen imkansız gibi.
Çok istisnai durumlar dışında Saadet partisinin ortaya koyacağı seçim başarısının azami Türkiye genel seçim ortalamasının 2-3 katı olabileceği bir gerçek.Bu başarıyı da zaten Gaziosmanpaşa’da her seçim döneminde gösteriyor.
Bunları yazarken kimseyi irite etmek gibi bir düşüncem yok. Partinin olağanüstü bir sıçrama yapabilmesi için kendi iç bünyesinde büyük değişimler yaşaması gerekir.Başarılı bir seçim kampanyası sürdürmenin yeterli olacağı kanısında değilim.
Bu köşeyi takip eden okurlar iyi bilirler.Sosyal demokrat kimliğimi hiçbir zaman saklamadım.Düşüncelerimi daima özgürce beyan eden ve taraf olmaktan beis duymayan bir yapıya sahibim..
30 Matta yapılacak olan yerel seçimlerde geçmişte olduğu gibi yine CHP-AKP arasında bir seçim yarışının yaşanacağını tahmin ediyorum.Yaşananlar AKP açısından çok sıkıntılı bir sürecin habercisi gibi.
Şu an itibarı ile yaptığımız gözlemlerimizin ve tespitlerimizin dışa vurumundan başka bir şey değil.30 martta Gaziosmanpaşa’da ve Türkiye genelinde yapılacak halk anketi gerçekleri ortaya koyacak. Kimlerin haklı -haksız çıkacağı halkın oylarıyla belli olacak. 31 mart özeleştiri zamanı.Saygılarımla.
Hasan TEMEL