merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

CHP Gaziosmanpaşa, Dokunulmazlıklar ve AKP

Ahmet Davutoğlu’nun arkasından göz yaşı dökenler..! Başkanlık hayali kuran Sn Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına yelken açarken, kendi deyimleriyle “düşük profill” li bir başbakan arayışları kavgasız gürültüsüz, sessizle sonuçlanıyor. Sn. Ahmet Davutoğlu’da kendisine tevdi edilen Genel Başkanlık görevini kabul ederek, 7 Haziran’da yol kazasına uğrasa da, 1 Kasım seçimlerinde %49.5 oy desteği ile tek başına iktidar oldu. Çözüm süreci sonrası, güneydoğuda kan ve gözyaşı dinmek bilmiyor. Uygulamaya konan Orta doğu politikaları ile ülke itibarımız neredeyse sıfırlandı. Bir sabah kalkıyorsunuz, Cumhurbaşkanı, “milli irade” yi hiçe sayarak başbakanı görevden alıyor. Sözüm ona Başbakan’da satır aralarında verdiği mesajlarla “tıpış tıpış” görevinden uzaklaşıyor. Talimatla geldi, talimatla gitti. Cumhurbaşkanı Sn.Erdoğan’a muhalefet edeceğim diye, Sn.Kılıçdaroğlu’nun Davutoğlu ile helalleşmesine anlam verebilien birileri varsa öğrenmek isterim.! Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının bu çıkışı, örgütlerde huzursuzluğa sebep olurken “politikasızlığın politikaları” ile baş ağrıtacağı açık seçik görülüyor. “Düşük profil’ li Başbakan Binali Yıldırım! %49.5 oyla tek başına iktidar olan bir Başbakan’ a darbe yapılıyor, ses yok. “Düşük profil” li bir aday arayışı var, yine ses yok. Allah aşkına siz ne zaman konuşacaksınız.? Ankara 2. Bölge AKP Milletvekili Aydın Ünal, “Düşük Profilli Başbakan” sözünün mimarı. Hazret, insanların aklıyla alay edercesine bu sözünün, anlam kaymasına uğradığını buyuruyor. Açılımını yaparak, halkla dalga geçmeye devam ediyor. Meğer, “Çalışkan, samimi, vakur, işine odaklanan, başarılı ve sessiz kimse.” demek istemiş.  İnsana pes dedirtecek cinsten bir savunma. Ardından “düşük profil” arayışı nihayet sonuçlandı. Maharetin, Cumhurbaşkanının atadığı bir Başbakan olmak olmadığı bir dönemde, Başbakanlık kuyruğuna girenlerden Binali Yıldırım ipi göğüsledi! Singapur daki kumarhane masası, bende Bekir Bozdağ’ı öne çıkartmış olsa da, AKP seçmeni için bir anlam ifade etmediğini düşünememek benim eksikliğim.! Artık, Sarayın atadığı Başbakan ve Bakanlar kurulu ile birlikte Başkanlık yolunda adımlar atmak ve ülkemizi süper güç haline getirme zamanıdır.! İnanan inanıyor ne diyelim. Dokunulmazlıklar üzerinden geliştirilen “siyasi entrikalar”  90’lı yılların ilk yarısında Kürt kökenli 7 milletvekili malum sebeple partiden ihraç edildiler. Ardından dokunulmazlıkları kaldırılarak ceza evinin yolunu tuttular. ’89 Kürt Raporu ile, çözüm sürecine o yıllarda parmak basan SHP’ de yaşanan bu gelişme, sosyal demokrasinin geleceğini derinden etkiledi. O gün bu gün, Kürt seçmenler sosyal demokratlara karşı mesafeli tavrını sürdürüyor. Mesafenin kısaltılması yönünde son üç-beş yılı hariç, bir şeyler yapıldığı da söylenemez. Aradan çeyrek yüzyıla yakın bir süre geçmiş ,yine aynı fahiş hata ile yüz yüzeyiz. Dün olduğu gibi bugünde, partinin içine düştüğü çıkmaz aynı.   Genel Başkan “evet” diyor. Hem de Anayasa’ya aykırı olduğunu bilerek. Milletvekillerinin yarısı ise “hayır”dan  yana. Dert, HDP ile aynı potaya düşmemek. Akıl alacak gibi değil. Bir arkadaşımın dediği gibi,  “Ulusalcı Muharrem İnce’nin “hayır” ,solcu Kemal Kılıçdaroğlu’nun “evet” oyu verdiği bir CHP. Klasik, stratejisi olmayan, yeteneksiz, vizyonsuz yöneticilerin elinde oyuncak olmuş bir CHP.” Yazık… Gözler, Gaziosmanpaşa CHP’yi, dizayn etmeye çalışanları arıyor! Siyaset zor bir uğraş. Verdiğiniz emeğin karşılığını bulamama riski her zaman vardır. Buna siyasetin bir cilvesi de denebilir. Siyasette beklenen karşılık, manevi haz ile sınırlı olsa da insan üzerindeki yükü arttırıyor. Parti örgütü, belli dönemlerde bize olduğu gibi size de onurlu payeler vermekle, toplumda değer ve itibar görüyorsunuz. Birlikte yola çıktığınız arkadaşlarınızla İlçe Kongresini kazandınız. Kongre delegelerinin size yüklediği sorumluluk, ilçe yönetim kurulu ile kader birliği içinde olmanızı gerektiriyor. Deneyimleriniz ve birikimlerinizle, örgüt toplantılarının verimliliğine, gençlerin siyasi gelişimine ve eğitimine ön ayak olmakla mükelleftiniz. Bunları yapmadınız. Kişisel edinimlerden sonra partiyi ve yoldaşlarınızı (İlçe Yönetim Kurulu) terk ettiniz. Kişisel edinim peşinde başarısızlığa uğrayanlar, bir bir yok oldunuz. Yoldaşlık duygusunu bir kenara bırakarak, ortadan kayboldunuz..! Buna hakkınız yoktu.Kongre ile birlikte, görevinizi tamamlamış havasına girdiniz. Lakin bu örgüt sizleri unutmamakla kalmayacak, hak ettiğiniz dersi de verecektir. Hasan TEMEL
Ekleme Tarihi: 22 Mayıs 2016 - Pazar

CHP Gaziosmanpaşa, Dokunulmazlıklar ve AKP

Ahmet Davutoğlu’nun arkasından göz yaşı dökenler..!

Başkanlık hayali kuran Sn Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına yelken açarken, kendi deyimleriyle “düşük profill” li bir başbakan arayışları kavgasız gürültüsüz, sessizle sonuçlanıyor.

Sn. Ahmet Davutoğlu’da kendisine tevdi edilen Genel Başkanlık görevini kabul ederek, 7 Haziran’da yol kazasına uğrasa da, 1 Kasım seçimlerinde %49.5 oy desteği ile tek başına iktidar oldu.

Çözüm süreci sonrası, güneydoğuda kan ve gözyaşı dinmek bilmiyor. Uygulamaya konan Orta doğu politikaları ile ülke itibarımız neredeyse sıfırlandı.

Bir sabah kalkıyorsunuz, Cumhurbaşkanı, “milli irade” yi hiçe sayarak başbakanı görevden alıyor. Sözüm ona Başbakan’da satır aralarında verdiği mesajlarla “tıpış tıpış” görevinden uzaklaşıyor.

Talimatla geldi, talimatla gitti. Cumhurbaşkanı Sn.Erdoğan’a muhalefet edeceğim diye, Sn.Kılıçdaroğlu’nun Davutoğlu ile helalleşmesine anlam verebilien birileri varsa öğrenmek isterim.!

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının bu çıkışı, örgütlerde huzursuzluğa sebep olurken “politikasızlığın politikaları” ile baş ağrıtacağı açık seçik görülüyor.

“Düşük profil’ li Başbakan Binali Yıldırım!

%49.5 oyla tek başına iktidar olan bir Başbakan’ a darbe yapılıyor, ses yok. “Düşük profil” li bir aday arayışı var, yine ses yok. Allah aşkına siz ne zaman konuşacaksınız.?

Ankara 2. Bölge AKP Milletvekili Aydın Ünal, “Düşük Profilli Başbakan” sözünün mimarı. Hazret, insanların aklıyla alay edercesine bu sözünün, anlam kaymasına uğradığını buyuruyor.

Açılımını yaparak, halkla dalga geçmeye devam ediyor. Meğer, “Çalışkan, samimi, vakur, işine odaklanan, başarılı ve sessiz kimse.” demek istemiş.  İnsana pes dedirtecek cinsten bir savunma.

Ardından “düşük profil” arayışı nihayet sonuçlandı. Maharetin, Cumhurbaşkanının atadığı bir Başbakan olmak olmadığı bir dönemde, Başbakanlık kuyruğuna girenlerden Binali Yıldırım ipi göğüsledi!

Singapur daki kumarhane masası, bende Bekir Bozdağ’ı öne çıkartmış olsa da, AKP seçmeni için bir anlam ifade etmediğini düşünememek benim eksikliğim.!

Artık, Sarayın atadığı Başbakan ve Bakanlar kurulu ile birlikte Başkanlık yolunda adımlar atmak ve ülkemizi süper güç haline getirme zamanıdır.! İnanan inanıyor ne diyelim.

Dokunulmazlıklar üzerinden geliştirilen “siyasi entrikalar” 

90’lı yılların ilk yarısında Kürt kökenli 7 milletvekili malum sebeple partiden ihraç edildiler. Ardından dokunulmazlıkları kaldırılarak ceza evinin yolunu tuttular.

’89 Kürt Raporu ile, çözüm sürecine o yıllarda parmak basan SHP’ de yaşanan bu gelişme, sosyal demokrasinin geleceğini derinden etkiledi.

O gün bu gün, Kürt seçmenler sosyal demokratlara karşı mesafeli tavrını sürdürüyor. Mesafenin kısaltılması yönünde son üç-beş yılı hariç, bir şeyler yapıldığı da söylenemez.

Aradan çeyrek yüzyıla yakın bir süre geçmiş ,yine aynı fahiş hata ile yüz yüzeyiz. Dün olduğu gibi bugünde, partinin içine düştüğü çıkmaz aynı.  

Genel Başkan “evet” diyor. Hem de Anayasa’ya aykırı olduğunu bilerek. Milletvekillerinin yarısı ise “hayır”dan  yana. Dert, HDP ile aynı potaya düşmemek. Akıl alacak gibi değil.

Bir arkadaşımın dediği gibi,  “Ulusalcı Muharrem İnce’nin “hayır” ,solcu Kemal Kılıçdaroğlu’nun “evet” oyu verdiği bir CHP. Klasik, stratejisi olmayan, yeteneksiz, vizyonsuz yöneticilerin elinde oyuncak olmuş bir CHP.” Yazık…

Gözler, Gaziosmanpaşa CHP’yi, dizayn etmeye çalışanları arıyor!

Siyaset zor bir uğraş. Verdiğiniz emeğin karşılığını bulamama riski her zaman vardır. Buna siyasetin bir cilvesi de denebilir.

Siyasette beklenen karşılık, manevi haz ile sınırlı olsa da insan üzerindeki yükü arttırıyor. Parti örgütü, belli dönemlerde bize olduğu gibi size de onurlu payeler vermekle, toplumda değer ve itibar görüyorsunuz.

Birlikte yola çıktığınız arkadaşlarınızla İlçe Kongresini kazandınız. Kongre delegelerinin size yüklediği sorumluluk, ilçe yönetim kurulu ile kader birliği içinde olmanızı gerektiriyor.

Deneyimleriniz ve birikimlerinizle, örgüt toplantılarının verimliliğine, gençlerin siyasi gelişimine ve eğitimine ön ayak olmakla mükelleftiniz.

Bunları yapmadınız. Kişisel edinimlerden sonra partiyi ve yoldaşlarınızı (İlçe Yönetim Kurulu) terk ettiniz. Kişisel edinim peşinde başarısızlığa uğrayanlar, bir bir yok oldunuz. Yoldaşlık duygusunu bir kenara bırakarak, ortadan kayboldunuz..!

Buna hakkınız yoktu.Kongre ile birlikte, görevinizi tamamlamış havasına girdiniz. Lakin bu örgüt sizleri unutmamakla kalmayacak, hak ettiğiniz dersi de verecektir.

Hasan TEMEL

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş