CHP’de olağan kurultay için start verilince en sade üyesinden en üst yöneticisine kadar herkes   kurultay hesabı yapmaya başladı. Ben yapmıyorum diyenlere de sakın inanmayın.                           Hesabı tutturmanın yolu ise delegeden geçiyor.    Sakın ha, mahalle delegesi deyip geçmeyin.                 Eğer delege desteğiniz yetersiz ise geçmiş ola.         “Allame-i cihan” olsanız nafile.                                   Seçilmek gibi, seçmek de kutsal bir haktır.                             Medya bezirganlarına göre CHP, içte kavgalı bir parti.                          Kavga dedikleri, üyelerin yönetenleri seçmek istemeleri.       Bir başka deyişle, “Kendi göbeklerini kendileri kesmek” istiyorlar.          Bunun nesi kötü ki…             Velhasıl, bu öylesi bir hak mücadelesidir ki, mahalle delege seçimleri ile başlar, Kurultay sonuç bildirgesinin yazılmasıyla son bulur.     *** CHP, üyesi ile birlikte “acıyı bal eyleyen” bir parti olsa da hakkını teslim edelim.              En demokratik parti yine de CHP’dir.               Bakmayın siz CHP içinde cereyan eden ve gündemden düşmeyen iktidar kavgalarına.                           Onlar ki, parti içinde yuvalanan bir avuç küçük azınlığın hezeyanlarıdır.            O küçük azınlık ki,, statükodan besleniyor ve mevcut düzenin sürmesi için de diretiyor.                             Anlı şanlı medya bezirganları da, bu bir avuç azınlığın ayak oyunlarını manşetlere taşıyorlar  ve onlara kol kanat germekten de geri durmuyorlar.                      Mesele aslında çok basit. Asıl mesele, daha iyi yönetmek, iyi yönetilmek ve parti içi demokrasi uygulamalarını, daha ileri noktalara taşımaktan ibaret.                 Ama olmaz, demokrasiye kin ve nefret kusmak, onların yaşam kaynağı olmuş bir kere.                           Acı çeken, halkını ve ülkesini demokrasi ile buluşturmak isteyen,o nitelikli çoğunluğu görmezden geliyorlar, hem de gördükleri halde.              *** AKP’nin gidici, CHP’nin iktidara yakın oluşu heyecan yaratıyor.      Verdikleri emeklerinin karşılığı olarak ilçe başkanı veya yönetici olmak her partilinin en doğal hakkı.                                                   Hülasa, görülen o ki, tecrübelisi, tecrübesizi ve bolca gencinde içinde olduğu CHP ilçe kongreleri bizleri bekliyor.                                              Pazarlık gücünü arttırmak adına, adaylıklarını kamuoyuna sufle edenler  de olacak.                                        Bir süre sonra sözüm ona, ilçelerinin “ali”menfaatlerini ileri sürerek adaylıktan çekenlere aman dikkat!                  Üzücü ama gerçek.                    CHP, sosyal demokrasinin çok uzağında! İdari, örgütsel ve ideolojik sorunlar, parti de kimlik bunalımını körüklüyor.             Tabanda ki hazımsızlık da had safhada.                             İyisi mi kısa günün karı diyerek, genel kurul kararına saygı duyacağına inandığınız şahsiyetleri yönetim organlarına taşıyın yeter.                                        Çünkü ortam, daha fazlası için hiç müsait değil. Hasan TEMEL