Erken seçim tartışmaları ayyuka çıkmış durumda.
Orta doğuda yaşanan belirsizlik ve tırmanması muhtemel terör olayları, AKP’de irtifa kaybına sebep olacak gibi.
Kış aylarında terörün düşük yoğunluklu yaşanması sebebiyle irtifa kaybının minimum seviyede tutulmasının yolu seçimin olabildiğince erkene alınmasından geçer.
Seçimin erkene alınmasında yasal düzenlemelere ihtiyaç var.
Bu düzenlemeler yapılırken muhalefet partilerinin görüşlerinin dikkate alınmayacağı açık.
Geçmiş uygulamalar bunun somut göstergesi.
Alttan alta seçim kazanı kaynarken, CHP’nin olağan kurultay takviminde yaşadığı zaman problemini fırsata dönüştürmek isteyen parti içi muhalefet, kurultay takviminin acilen açıklanması talebinde ısrarcı oldu.
Ülke gündemi yoğun olduğu halde CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) bu sese duyarsız kalmadı ve geçen hafta Perşembe günü olağanüstü toplanarak kurultay takvimini görüştü.
Toplantı sonucunda yapılan açıklamada genel seçim takviminin belirlenmesinin beklenmesini ve açıklanan takvimle örtüşmeyen bir zaman dilimi içinde kurultay takviminin yürürlüğe konmasının hedeflendiğini görüyoruz.
Kurultay takviminde asgari beş ay gibi bir zamana ihtiyaç olduğunu bilmeyen yok.
Bu da gösteriyor ki CHP olağan kurultayının seçimden önce olması mümkün değil.
MYK’nın almış olduğu karar,parti içi muhalefet tarafından hayal kırıklığından öte bir şey ifade etmiyor.
Erken seçimin gündemde olduğu bir ortamda MYK’na da hak vermemek elde değil.
CHP Merkez Yönetim Kurulu aldığı kararı, zaman darlığı ile beraber il- ilçe örgütlerinin güçlerini içe değil dışa dönük çalışmalarda harcamaları gerekliliğine dayandırmaktadır.
Hiç kimse kişisel ihtiraslar peşinde koşmadan, örgütsel birliği sağlayıcı çalışmalara set çekmeden, itidal içinde,yaşanan heyecanların esiri olmadan düşüncelerini kamuoyu ile paylaşarak çözüme katkı vermelidir.
Ne yapılmalı?
Naçizane düşüncem, eylül ayı itibarıyla kurultay takvimi yürürlüğe konması, örgütlerin yenilenmesi ve seçim öncesi güçlendirilmesinden yana idi.
Görülüyor ki bu yol artık kapandı.
MYK’nun aldığı kararı okuduğumda kurultay takviminin seçim sonrasına kaldığı şeklinde.
Bu karar örgütsel sorunların çözümüne değil derinleşmesine sebep olacak ve zaman içinde çok sesliliğin hakim olduğu renkli görüntüler ortaya çıkaracak gibi!
En kısa zaman dilimi içinde il ve ilçelerde durum tespitinde bulunmak gerekir.
Bu çalışma bitiminde yönetimde boşalmaların yaşandığı aktifliğini yitirmiş olan il ve ilçelerin yerine acilen yeni yönetim kurulları atanmalıdır.
Bu atamalar yapılırken elde edilen sağlıklı verilerle birlikte görevden alınacak il ve ilçe yönetimleri diyalog yoluyla ikna edilmeli ve bölünmelere sebebiyet verilmemelidir.
Takdir edersiniz ki, bu atamaların tüzüksel nedenlerden dolayı ocak ayında yapılması daha uygun olsa da parti içi demokrasiye geçişi sağlamakta zorlanan MYK’nın,güven kaybını durdurmak gibi bir sorunla yüzleşmek zorunda kalacağı çok net.
Soruna çözüm aranacaksa eğer, yol belli.
Parti içi demokrasi. En geç 2015 haziran ayında yapılacak olan genel seçimde milletvekillerinin ön seçim yoluyla belirlenmesi geçmişe sünger çekecektir. Saygılarımla.
Hasan TEMEL