CHP’de top atışları yine başladı..!  Bitmek bilmeyen seçim yenilgilerinin sorumlusu olarak, Genel Başkan Sn.Kemal Kılıçdaroğlu ve MYK üyeleri işaret ediliyor. Parti de, yaşanması muhtemel bir değişim ile iktidar reçetesinin yazılabileceği inancı hakim.  Hali hazır da, akıl hocalığına soyunan bu siyasi figürlerin, demokrasinin erdemlerinden dem vurmaktan da geri kalmadıkları malum.CHP’nin Referandumda üstlendiği rol ve izlediği yol, AKP’nin kimyasını bozarken demokrasiden yana olan tüm güçlerin takdirini kazandığını gördük. CHP ve kampanyanın diğer bileşenlerini haklı kılan akıl ve izan dışı kararlar, Referandumun şaibeli olduğu fikrini güçlendirdi.           Buraya kadar kimsenin itirazı olmadığı gibi ortak aklın oluştuğunu görüyoruz. Lakin ortada bir çelişki var. Hem referandumun gerçek galibi “Hayır” bileşenlerinin olduğunu iddia edeceksin, hem de Genel merkezi, yenilginin müsebbibi olarak göreceksin. “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu”, demezler mi adama..?  Duyguları öne çıkartarak fevri çıkışlarla nereye varmak istiyorsunuz..?  Kendinize  ve partinize zarar verdiğinizi nasıl göremiyorsunuz..? Sizleri anlamak gerçekten zor.Sosyal Medya ise içler acısı. Her klavyenin başına geçen, genel başkana elbise dikmeye kalkıyor..(!) Parti disiplinini ayaklar altına alıyorsunuz..! Parti içi ifade özgürlüğünü istismar etmekten kaçınmıyorsunuz. Ne oluyorsa ,varlığı bir asra yaklaşan koca çınara oluyor, kimsenin umurunda değil.      Bazı aklıevveller de genel merkez savunuculuğu yaptığımı düşünebilirler. Lakin gülerim ağlanacak hallerine.Sol, partilerin seçim sonrası işleyişi belli. Seçim değerlendirmesi rapora dönüştürülerek İl Başkanlığına sunulur.  İl başkanlığı da o kentin seçim raporu oluşturur ve genel merkeze sunar. Genel Merkezde, gelen il raporları ışığında, taban görüşüne uygun karalar almaya ve uygulamaya yönelir.  Maksat” bağcı dövmek değil üzüm yemek” se eğer, bu aşamaların beklenmesi her partilinin görevidir.CHP Parti Meclisinde Referandum değerlendirilmesi yapıldığını duyuyoruz. Kamuoyuna yansıyan haberlere göre sert tartışmaların yaşandığı söyleniyor..Bunun, CHP dışında ki partilerde pek görülmeyen ifade özgürlüğünün bir sonucu olduğunu da malum.   Bu ve benzeri gelişmeler takip edilmeli.  CHP’ye yaraşır politikaları hayata geçirecek fikri oluşumlar etrafında örgütlenilmelidir. Genel Merkez yöneticileri istifa etsin sonra bakarız gibi kaos çağrıştıran taleplerden uzak durulmalıdır.Adalet ve Kalkınma Partisi apar topar olağanüstü kongreye gidiyor. Sayın Cumhurbaşkanı, AKP’nin başına geçerek partili Cumhurbaşkanlığının startını vermiş olacak.  Ardından süratle Anayasa’ya uygunluk sağlamak için uyum yasaları çıkartılacak. İktidar kanadında erken seçim olmayacağı söylense de pek inandırıcı değil.  Siyasi Partiler ve Seçim Kanununun yeniden düzenlenmesi sonrası erken seçim olasılığı çok yüksek bir ihtimal olarak görülüyor.İktidar bu hazırlıkları yaparken CHP ne yapmalı..?   Şaibeli de görülse referandum sonuçlarına yapılan itirazlar sonuç vermeyecek gibi. CHP’ninde yenilenmeye ve genel merkez yöneticilerinin güven oyuna ihtiyacı var. Bununda yolu, olağanüstü kurultay değil, yaklaşan olağan kurultay sürecini biraz öne çekerek 2017 yılında süreci tamamlamak olmalıdır.Zaten gelen haberlerde bu yönde. Aslolan Genel Kurul kararlarına saygıda kusur etmemek,  parti içi huzur ve güveni zedelememek olmalıdır. Hasan TEMEL