24 Haziran seçimi CHP için büyük bir hezimet...             Artık, yeni ve bu işin üstesinden gelebilecek ehil kadrolara fırsat tanıma zamanı…        Bu minvalde top genel merkez karar organlarında(!)   Beklenen radikal adım atılır mı bilmiyorum…   En azından beklentiler bu yönde...   Çekilme kararı önemli olduğu gibi değerli de… Ardından ortaya çıkacak tablonun ihtiyaca cevap verip veremeyeceği ise daha önemli.   Kılıçdaroğlu gitsin…            İnce gelsin...             İlk bakışta masumane bir istek gibi görmek mümkün…   Lakin üretime, çözüme dönük bir yenileşmenin emareleri dahi göze çarpmıyor…  Bu denklemin, bu denli basit olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz demektir…      Neden mi..?   Olağan süreçte görüş bildirmekten daima kaçtınız... Kulağınızın üstüne yattınız…     Bir avcı misali, hep fırsat kolladınız…                       Her seçim yenilgisi sonrası, değişim naraları atmayı alışkanlık haline getirdiniz.     Bırakın Allah aşkına…           Sadece üyeler değil, artık sıradan yurttaşlar bile güven duymaz oldular…           Partinin başarısından başka hiçbir isteği olmayan üyeler istismarcı gözle bakar oldular…                 Bir kere de olsa aynaya bakın..(!)   Orada ne olup bittiğini ve ne yaptığınızı, inanın göreceksiniz.   Önce Kılıçdaroğlu ve ekibiyle yarenlik yaptınız…       İyi güzel... Listelerde yer bulduğunuz sürece ne ala...           Bulamadığınızda ise bayrak açmakta gecikmediniz...                      Değişim diye diye ortalıkta arzı endam ettiniz... Sözün özü,kuru bir değişim söyleminden başka tek bir sözünüz yok be dostlar…   Başarısızlığın üstüne bina etmeye çalıştığınız politikalarınızla bir yere varamazsınız…                  Test edilip onaylanan bir fikriyatın temsilcilerisiniz çünkü...   Onca seçim yenilgisi…Yine de bu örgüt size geçit vermiyor…               Acep nedendir diye hiç kendinize sordunuz mu..?   İsterseniz genel merkez cephesine de bir göz atalım… İmzacıların, yeterli imza sayısına ulaştıklarını haberi merkeze bomba gibi düştü..!   Genel Başkan Kılıçdaroğlu karşı hamle yapmakta gecikmedi tabi…      MYK!da tepeden tırnağa köklü bir değişimin sinyalini verdi…                     İnsan ister istemez üzülüyor...  Parti içi iki ana büyük kolun değişimden anladıkları bu mu diye...                   Dün değişmedi bugünde değişmez…                             “İnsan yedisinde neyse yetmişinde de o” dur dememişler miydi atalarımız…      Artık buna inanma ve görme vakti...   Peki ne yapmalı?          Yapılması gereken,bu güne kadar parti içinde yapılmayanı yapmak olmalı…               Parti içinde politika üreten, bu politikalara sahip çıkan,dile getiren iki ana kanat var…                       ”Sol Kanat” ve “Gelecek İçin Biz”…                     Vakit geçirmeden omuzlarınızdaki apoletleri söküp atın… Asgari müştereklerde birleşin…             Kamuoyu önünde kabul görecek güçlü bir kişilik (Örn.Selin Sayek Böke) etrafında toplanın...         Ne yapılacağını zaten bilen insanlarsınız...                              Bu sağlam irade ortaya konsun…                    Örgüt üzerine çöken kara bulutlar artık dağılsın…    Selin Sayek Böke’nin dediği gibi…                            Artık “ Toplumdaki umutsuzluğu yeni bir başlangıçla, umuda çevirme zamanı.”  Artık, “parti içi geniş bir ortaklaşma ve CHP’yi toplumun beklediği çizgiye getirmek için değişim zamanı”                               Artık hasat alma zamanı. Daha ne bekliyorsunuz? Hasan TEMEL