Kahramanmaraş merkezli,on ilimizi kapsayan deprem dalgası neticesin de, on binlerce canımızı sonsuzluğa uğurladık. Tek yürek olan halk, adeta seferberlik ilan ederek, maddi manevi yardımlarla depremzedelerin yardımına koştu ve koşmaya da devam ediyor. Lakin,insanın aklı havsalası almayan,yürek yakan,birliği bütünlüğü bozan,gelişmelerde yok değil. Başta Ankara,İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere,Türkiye’nin dört yanından uzanan yardım ellerine, sırf muhalefet diye gösterilen tahammülsüzlük, anlaşılır gibi değil! Yardımların dağıtımında yaşanan zorluklar ve muhalif milletvekillerine, şiddete varan saldırılar da, birer utanç vesikası olarak orta yerde duruyor!   Siyaset-siyasetçi ve yurttaş işbirliğini dinamitleyen nahoş gelişmeler bunlarla da sınırlı değil. Bildiğiniz gibi, CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal, ebediyete intikal etti. Cenaze törenine katılan Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na baş sağlığı dilemediği gibi elini dahi sıkmadı. Ve Devlet Bahçeli! Bir sivil toplum kuruluşunun (AHBAP), büyük bir özveriyle deprem mağdurları için topladığı ayni ve nakdi yardımları iç siyasete malzeme yapıyor. Görülen o ki, halk nezdinde takdire şayan görülen bu yardım kuruluşu sırf muhalif olduğu için olacak ki, Bahçeli’ nin olmadık hakaretlerine maruz kalıyor. Oysa,kendi ve partisinin varlık sebebinin bu kin ve nefret diline bağlı olduğunu zanneden Bahçeli bunun sürdürülebilir olmadığını göremeyecek kadar siyasi körlük yaşıyor. Zaten, depremin, kader değil coğrafya olduğunu dahi göremeyen bu zihniyet,yüz binlerce çürük ve kaçak binalara,imar affı ile ruhsat verip devlet kasasına irat kaydetme derdine düşmüşse eğer , ki düştü, “geçmiş ola!” İzninizle çöküş sebebinin niçin devlet ve siyaset adamı eksikliği üzerinden okunması gerektiğine dair birkaç kelam ederek yazımı tamamlamak istiyorum.   Amerikalı yazar, James F. Clarke, “ Siyaset adamı bir sonraki seçimi, devlet adamı ise gelecek nesli düşünür.”der. Siyaset Adamı,mensubu olduğu parti politikalarını tanıtır ve uygulamaya koyar. Devlet adamı ise,şahsi ikbal peşinde koşmaz,devlet çıkarlarını önceler ve devletin üst kademe görevlerini ifa eder. Hizmetleriyle, hem kendilerine hem de ülkelerine saygınlık kazandırırlar. Ayrıca, ülke siyasetinde iz bırakmakla kalmaz, yeni nesil siyasetçilere de ilham kaynağı olurlar. Kolay yetişmedikleri gibi,her daim müspet olarak yad edilirler. Ortaya çıkan resim, siyaset, siyasetçi ve devlet üçgeninde yaşanan çürümüşlüğü gösteriyor. Ve,sorunun parçası olan siyasilerle vedalaşmayı ve devlet adamı tadında siyaset adamlarına meclis kapılarını aralamayı dayatıyor!   NOT : Kahramanmaraş merkezli deprem de hayatı kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa, geri de kalan yakınlarına ve Türk halka sabır ve metanet ve başsağlığı diliyorum.