Çok partili sisteme geçişle birlikte, CHP içinde bulunan Adnan Menderes, Celal Bayar ve arkadaşlarının partiden ayrılarak Demokrat Parti’yi kurmalarını bir kenara bırakırsak acaba CHP hiç bölündü mü?
1970’lerde bir Güven Partisi girişimi var, Parti içindeki sağ unsurların partiden arınması sonrası 1977’de elde edilen seçim başarısı solda siyaset yapan bizler iyi hatırlarız.
’80 darbesi sonrası CHP Genel başkanı Sn.Bülent Ecevit’in “ben değiştim” , ”yakamdan düşün” “kendime yeni bir yol çizeceğim” dediğini unutmak mümkün mü?
Bu söylem, hala kulaklarımızı çınlatmaya devam ederken 1985 de DSP’nin kuruluşunun akabinde, SHP olarak genel ve özellikle ’89 yerel seçimlerinde tarihin en büyük seçim zaferi kazanılmadı mı?
Daha sonra, 2002 de Sosyal Demokrat Halk Partisinin kurulması ve bu partinin varlığı süresince genel seçimlere katılmaması, CHP penceresinden bölünme olarak görülebilir mi?
Bugün de Sn.Emine Ülker Tarhan’ın partiden istifa ederek sol, sosyal demokrasi kulvarında yer almamış, daha çok, sağ kulvar oyuncularından oluşan bir kadro ile yola çıkması CHP’yi bölmek midir?
Sn.Tarhan’ın Anadolu Partisini kurup yola koyulması CHP’yi etkilemez. Başarısızlığımızı gölgelemekte kullandığımız bir araç olarak kullanılması, doğru olmamakla birlikte CHP’ye yakışmaz.
CHP iktidar olamıyor. Hiç kimse başarısızlığın sebeplerini dışarıda arama gafletine kapılmasın. Bize yakışan Sn.Tarhan ve arkadaşlarına başarılar dilemektir.
Sorun bizde. Halkın taleplerini doğru okuyamıyoruz. Halkla temas kurmakta güçlük çekiyoruz. Parti kimliğine uygun politikalar üretemeyince başarısızlık da kaçınılmaz oluyor. Bu kadar basit. Saygılarımla.