merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

Emmanuel Macron’un Seçim Zaferi…

Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimleri dünyayı şaşkına çevirdi.Eski Maliye Bakanı Emmanuel Macron sürpriz bir şekilde Cumhurbaşkanı oldu.Yeni bir siyasi hareket başlatarak, yılların kurumsallaşmış partilerini geride bıraktı. Bence altında yatan sebepler  irdelenmeye değer.Türkiye’de ise, her konuda olduğu gibi magazin boyutu,  yazılı ve görsel basına malzeme oldu. Eşinin kendisinden 25 yaş büyük bir hanımefendi olması, dikkatleri bu yöne çevirdi. Son yıllarda Avrupa’da yükselen milliyetçilik dalgası, Baba Le Pen liderliğindeki faşist Ulusal Cephe Partisi oylarını arttırmış olsada, Fransız halkı,  ırkçı- şoven milliyetçiliğe geçit vermedi ve siyaset sahnesinden çekilmek zorunda kaldı. Artık Baba  Le Pen’in Kızı Marine Le Pen,Ulusal Cephe Partisi lideri. Babasından daha demokrat bir söylem geliştirdi.Lakin, Avrupa’yı tehdit eden ırkçı-şoven milliyetçilik akımının yarattığı tahribat Fransız halkı için uyarı liteliğinde olunca, Emmanuel Macron’un zaferi kaçınılmaz oldu. Önümüzdeki ay Fransa’da milletvekilliği seçimi var. Emmanuel Macron’u Cumhurbaşkanlığına taşıyan “Yürüyüş Hareketi” seçimlere katılacak. Pek ender görülen bir uygulamaya imza atacaklar.Milletvekili adaylarının yarısı kadın ve yarıdan fazlasıda ilk defa milletvekili olacak siyasilerden oluşuyor. Fransa ve Almanya Avrupa Birliği örgütlenmesinin lokomotifi olan iki ülkeydi.Zamanla Almanya süper güç haline gelirken, Fransa aynı oranda gelişimini sağlayamadı.Bunun farkına varan Fransız halkı,tepki olarak radikal bir kararla Macron’u seçip seçmediği zamanla anlaşılacaktır. Fransa seçimlerini Türkiye ile ilişkilendirecek olursak,Batı demokrasileri ile Türkiye kıyaslandığında seçim finansmanının temini ve harcama kalemlerinin denetimi noktasında büyük farklılık olduğu görmek mümkün. Batı’da seçim harcamalarının her kuruşu denetim altına alınıyor.. Türkiye’de ise, sınır tanımayan seçim harcamaları yapıldığı gibi yasalar önünde hesap sorma ve hesap verme geleneği adeta yok hükmünde. Seçim sisteminin adaletsizliği yetmezmiş gibi, iktisadi güç dengesizliği ,haksız rekabete sebep oluyor ve meclisteki temsiliyet, milli irade ile örtüşmüyor.. Yeni bir oluşum olan “Yürüyüş Hareketi’nin seçim finansmanını nasıl çözdüğü akıllarda soru işaretine sebep olmuş olabilir.Emmanuel Macron’un Eski Maliye Bakanı ve Bankacı olması finans çevrelerince destek görmüş olabileceği sır değil. Emmanuel Macron yıllar önce Cem Boyner liderliğinde kurulan “Yeni Demokrasi Hareketi”ni (YDH) hatırlattı. Batı demokrasilerinin aydınlık yüzünü, Türk halkının onayına sunan YDH,dikkatleri üzerine çekmiş olsada gelenekçi yapımız toplumsal desteğe engel oldu. Türkiyede bu tür sürprizleri kimse beklemesin. 15 yıllık AKP iktidarının ikinci yarısından itibaren AB hedefinden sapma var. Bu sapmaya karşı, radikal bir çıkışa ihtiyaç duyuluyor. Halkın bu çıkışa  hazır olmamasını fırsat bilen AKP, çağdaş dünyadan dışlanmamıza çanak tutuyor. AKP’nin yanlış politikaları yüzünden Türkiye’nin dış dünya ile iktisadi ve siyasi ilişkileri büyük zarar görüyor.Ekonomik bedellerin ödeneceği günlerin yakınlaştığını ekonomistler bas bas bağıryor.Lakin mutlak güç olma uğruna Türkiye’yi hazin sona doğru sürükleyen bir iktidar var.Saygılarımla.
Ekleme Tarihi: 16 Mayıs 2017 - Salı

Emmanuel Macron’un Seçim Zaferi…

Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimleri dünyayı şaşkına çevirdi.Eski Maliye Bakanı Emmanuel Macron sürpriz bir şekilde Cumhurbaşkanı oldu.Yeni bir siyasi hareket başlatarak, yılların kurumsallaşmış partilerini geride bıraktı.

Bence altında yatan sebepler  irdelenmeye değer.Türkiye’de ise, her konuda olduğu gibi magazin boyutu,  yazılı ve görsel basına malzeme oldu. Eşinin kendisinden 25 yaş büyük bir hanımefendi olması, dikkatleri bu yöne çevirdi.

Son yıllarda Avrupa’da yükselen milliyetçilik dalgası, Baba Le Pen liderliğindeki faşist Ulusal Cephe Partisi oylarını arttırmış olsada, Fransız halkı,  ırkçı- şoven milliyetçiliğe geçit vermedi ve siyaset sahnesinden çekilmek zorunda kaldı.

Artık Baba  Le Pen’in Kızı Marine Le Pen,Ulusal Cephe Partisi lideri. Babasından daha demokrat bir söylem geliştirdi.Lakin, Avrupa’yı tehdit eden ırkçı-şoven milliyetçilik akımının yarattığı tahribat Fransız halkı için uyarı liteliğinde olunca, Emmanuel Macron’un zaferi kaçınılmaz oldu.

Önümüzdeki ay Fransa’da milletvekilliği seçimi var. Emmanuel Macron’u Cumhurbaşkanlığına taşıyan “Yürüyüş Hareketi” seçimlere katılacak. Pek ender görülen bir uygulamaya imza atacaklar.Milletvekili adaylarının yarısı kadın ve yarıdan fazlasıda ilk defa milletvekili olacak siyasilerden oluşuyor.

Fransa ve Almanya Avrupa Birliği örgütlenmesinin lokomotifi olan iki ülkeydi.Zamanla Almanya süper güç haline gelirken, Fransa aynı oranda gelişimini sağlayamadı.Bunun farkına varan Fransız halkı,tepki olarak radikal bir kararla Macron’u seçip seçmediği zamanla anlaşılacaktır.

Fransa seçimlerini Türkiye ile ilişkilendirecek olursak,Batı demokrasileri ile Türkiye kıyaslandığında seçim finansmanının temini ve harcama kalemlerinin denetimi noktasında büyük farklılık olduğu görmek mümkün. Batı’da seçim harcamalarının her kuruşu denetim altına alınıyor..

Türkiye’de ise, sınır tanımayan seçim harcamaları yapıldığı gibi yasalar önünde hesap sorma ve hesap verme geleneği adeta yok hükmünde. Seçim sisteminin adaletsizliği yetmezmiş gibi, iktisadi güç dengesizliği ,haksız rekabete sebep oluyor ve meclisteki temsiliyet, milli irade ile örtüşmüyor..

Yeni bir oluşum olan “Yürüyüş Hareketi’nin seçim finansmanını nasıl çözdüğü akıllarda soru işaretine sebep olmuş olabilir.Emmanuel Macron’un Eski Maliye Bakanı ve Bankacı olması finans çevrelerince destek görmüş olabileceği sır değil.

Emmanuel Macron yıllar önce Cem Boyner liderliğinde kurulan “Yeni Demokrasi Hareketi”ni (YDH) hatırlattı. Batı demokrasilerinin aydınlık yüzünü, Türk halkının onayına sunan YDH,dikkatleri üzerine çekmiş olsada gelenekçi yapımız toplumsal desteğe engel oldu.

Türkiyede bu tür sürprizleri kimse beklemesin. 15 yıllık AKP iktidarının ikinci yarısından itibaren AB hedefinden sapma var. Bu sapmaya karşı, radikal bir çıkışa ihtiyaç duyuluyor. Halkın bu çıkışa  hazır olmamasını fırsat bilen AKP, çağdaş dünyadan dışlanmamıza çanak tutuyor.

AKP’nin yanlış politikaları yüzünden Türkiye’nin dış dünya ile iktisadi ve siyasi ilişkileri büyük zarar görüyor.Ekonomik bedellerin ödeneceği günlerin yakınlaştığını ekonomistler bas bas bağıryor.Lakin mutlak güç olma uğruna Türkiye’yi hazin sona doğru sürükleyen bir iktidar var.Saygılarımla.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş