AKP yüksek siyasi tansiyona bel bağlamış durumda. Artık iktisadi dibe vuruş, izah edilemez hale geldi. Bu vesileyle tansiyon yükseltici tutarsız politikalar, AKP’nin sığınağı oldu!   Ekonomik göstergeler, iktidarın ülkeyi 2023 ‘e taşıyamayacağını gösteriyor. Ani bir erken seçim kararı öngörüsü muhalefet için kehanet olmaktan çıkmak üzere.                                 Hızlı gündem değişikliklerinden medet uman AKP’nin ilk sığındığı liman küllenmiş olan Ayasofya’ nın ibadete açılması meselesi oldu.                     Vergi ödemekten iflahı kesilen esnafına üç-beş ay bakamayan iktidar, ekonomik gerekçeler öne sürüp AVM ve Turizm sektörüne ayrıcalık tanıyınca kızılca kıyamet koptu!              Tanınan ayrıcalığın yankıları dinmeden Ayasofya’da iç siyasete kurban edilince, toplumda AKP’ye karşı oluşan güven bunalımı pik yaptı.                           Ardından henüz Ayasofya’nın mürekkebi kurumadan ‘milli ve yerli’ komedisi yaşandı! Meral Akşener için neler söylemediler! Bazen Fetö’cü bazen PKK’lı olmakla suçladılar.      Ah şu anketler!       Partilere yol gösterici oldukları gibi, gösterilen yola dönüşte, parti yöneticilerinin sarf ettikleri sözcüklerin esiri de olabiliyorlar.           Anketlerle Cumhur İttifakının karamsar tablosu da sabitlenince Fetö’cü, PKK’lı olmakla suçlanan Meral Akşener,nasıl olduysa bir anda “milli ve yerli oldu çıktı.      Sonrası herkesin malumu. Millet İttifakına olan sadakatini açıkça ilan eden Akşener,Cumhur İttifakı saflarına olan daveti, çok sert bir dille reddetti.                  Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”e geçiş dışında bir işbirliğinin söz konusu dahi olamayacağını kamuoyuna deklare edince,iktidar bileşenlerinde oluşan siyasi yaralar daha da derinlik kazanmış oldu!   Ayasofya ve Milli-Yerli tartışmalarından eli boş dönen AKP’nin imdadına Karadeniz’den gelen ve merak uyandıran müjdeli haber yetişti!                 Gerçi kendimi bildim bileli AKP’nin müjdeleri hiç eksik olmadı. Bazen Trakya’dan bazen diğer il ya da bölgelerden gelen müjdelerin hepsi birer hayal ürünü olmaktan öteye geçmedi. İhtiyacımız olan bu müjdeye inanmak istesem de, yerli otomobil, yerli tank, yerli uçakta olduğu gibi, bulunan doğalgazın 2023’ de halkın hizmetine sunulacağı müjdesi de,  yetkili uzmanlarca bilimsellikten uzak, gerçeği yansıtmayan açıklama olarak görülüyor.   Ve gelelim Ağustos ayında en çok konuşulan konuya. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına getirilen kısıtlamaların toplumda yarattığı tepkiler… Asgari 300 bin kişininAyasofya avlusunda toplanmasına göz yumuldu. 81 şehirde sınırsız sayıda yurttaş la 15 Temmuz kutlamalarına izin verildi. Üç buçuk milyon öğrenciyi sınava sokarak kaderlerine terk edildi. Düşük faizli banka kredileri ile yüz binlere tatile gitme imkanı sağlandı! MHP’ye olan mecburiyet yüzünden Malazgirt kutlamalarına karşı sessiz kalındı.                         Kısacası samimiyetten uzak politikalar sayesinde, alınan önlemler,halk nezdinde her geçen gün biraz daha inandırıcılığını kaybediyor.                            Sürekli gündem değiştirerek, talimat kokan enflasyon oranları belirleyerek, halkın teveccühü  geri kazanılamaz.                                 Ekonomi için sevindirici bir gelişme olan doğalgazın Karadeniz’de bulunması, döviz yükselişine engel olamıyorsa, ki olamadı,bu AKP iktidarının iflasının resmidir.                 Millet aç..!                        Ağustos ayında kamuoyuna servis ettiğiniz bu suni gündemler sizleri asla kurtaramaz. Hele hele mevcut seçmen kitlesini bloke etmek amaçlı politikalarla bu milletin yüreğinden Atatürk sevgisi asla yok edilemez.             AKP-MHP birlikteliği için çember daralmakta. Halkın sorunlarına çözüm getiremeyen iktidar suni gündemlerle ayakta kalmaya çalışıyor. Ama nereye kadar? Eriyen kumaş, ‘yama tutmaz’ oldu! Hasan TEMEL