Türkiye, uzun bir aradan sonra, uluslar arası bir turnuvada boy gösterecek..! Avrupa Şampiyonasına direkt katılmak için şansımızın yaver gitmesi, şu hüzün dolu günlerde ülkemizi sevince boğdu.
Memleketin dört bir yanından gelen şehit haberleri yürekleri yakarken, yakalanan bu sportif başarı, acılarımıza merhem oldu. Umarım şampiyona boyunca başarılarımız devam eder.
Sakın elde edilen başarıyı küçümsediğimi sanmayın. Yıllardır, yanımızdan dahi geçmeyen şans faktörünün, bu kez bizimle olması, teknik kadro ve futbolcularımızın başarısına gölge düşürmez, düşürmemeli de.
13 Ekim’de, Türkiye -İzlanda A Milli Futbol Takımları arasında oynanan maçta, seyircilerin bir bölümünün utanç verici davranışları beni ‘70’li yıllara götürdü..!
Dönemin siyasi partilerinden Milli Selamet Partisinin Konya mitinginde, İstiklal Marşı söylenirken, büyük bir kitle, protesto amaçlı yere oturarak, hafızalardan kolay kolay silinmeyecek bir eyleme imza atmıştı.
Üzerinden 40 yılı aşkın bir süre geçmiş, hala cumhuriyetimizin temel değerlerine taban tabana zıt çağ bu tür dışı eylemlerle yüzleşmemiz anlaşılır gibi değil.
Barışa kalkan eller,birilerini çok rahatsız etmiş olacak ki,100’den fazla barışseverin katlini lanetlemek ve saygı duruşunda bulunmak gibi, insani bir eyleme destek vermeyi kendine zul gören sapkın zihniyetler, hala varlıklarını sürdürmektedir.
Azımsanmayacak bir kitle ıslıklıyor ve dinsel temalı sloganlar atıyor,Bu bize, dinci yobaz örgütlenmelerin, hangi boyutlara ulaştığını görmemize ışık tutmaktadır.
İŞİD ve benzeri terör örgütlerine maddi, manevi ve lojistik destek verenler, yarattığınız eserle ne kadar övünseniz az..! Fakat şunu iyi bilmenizi isterim ki başarılı olamayacaksınız. Cumhuriyet, sonsuza dek yaşayacaktır.