Ay dediğiniz nedir ki?
Göz açıp kapayıncaya kadar gelip geçer!
Bir de,
kiracıysanız eğer,
Allah yar ve yardımcınız olsun…
Kiracı mağdur…
Yöneten sebep, yoksulluk sonuç…
Bir Bakan!
Adı Nureddin Nebati…
Hazine ve Maliye Bakanı…
Halkın parasını pulunu sevk ve idare eden,
ve aynı zaman da,
gözü gibi koruması gereken bir şahsiyet…
Yer Fransa…
Yabancı yatırımcılar karşısında şirinlik yapıyor!
Kendileri ak pak…
Mevzuat ve Bürokrasi “tu kaka”
Yatırımcıya zorluk çıkartıyorlarmış sözüm ona…
Öneriyor muhterem!
“Kavga edelim,
birlikte bürokrasiyi alaşağı edelim,
rahat olun,
arkamızda Cumhurbaşkanımız da var,
yetmedi,
gerekirse mevzuatı da değiştiririz.”
gibi utandıran sözler,
Devlet adamı değil,
Işıl ışıl gözleriyle,
komedyenlere taş çıkartıyor sanki!
İtibar yerler de…
Bu sözlerle yabancı sermaye ikna olacak öyle mi?
hadi canım!
Yatırımcı söz değil, istikrar ve güven ister.
Anladık gidicisiniz!
Lakin yüklü hesap orta da…
Carşı Pazar el yakıyor…
Mutfakta ki yangın ev ve işyeri kiralarına sıçradı!
Beceriksizlik ve bilgisizlik ayyuka çıktı…
Devletin kira artışlarına koyduğu sınır belli…
Uygulama ve kiracı haklarını güvence altına alma görevi,
kiracının değil,
koruma ve kollama sözü veren sizin.
“Bir yanda fahiş fiyat artışları,
diğer yanda yoksullaşma ve maliyet artışları.
Kiracılar öfkeli ve çaresiz…
Mahkeme kapılarında boy göstermelerine ramak kaldı!
Tahliyeler artacak…
Yoksulluk derinleşecek…
Ve feryatlar daha da yükselecek!
Çözüm mü?
Kısa vade de söz konu bile değil…
Çünkü,
sorunu çözmeye niyetli, ortada bir irade yok!
Ya seçim !
Umutsuz da yaşanmaz ki!
Hasan TEMEL