Gençler heyecanlı ve sorgulayıcı..
Dayatmalara karşı çıkıyorlar..
İnanmadıkları hiçbir birey yada düşünce peşine takılmıyorlar..
Kendilerini mutlu edecek gelecek arayışı içindeler.
Gençler güvenmek istiyor..
Gözler kapalı,kollar açık “ben güveniyorum,sen de güveniyorsan sarıl bana”diyerek..
İnsanların güvenlerini test etmeye kalkışmışlar.
Emre ve Eren Döngel kardeşlerden bahsediyorum..
Kimseye zorla sarılmamışlar İstiklal caddesinde..
Sarılanlar kendi iradeleri ile sarılmış olsalar da..
Yine de kendileri,apar topar gözaltına alınmaktan mahrum bırakılmamışlar..!
Derhal ahlak bekçileri iş başı yapmış..!
Çevreye rahatsızlık verme suçundan 91 TL. para cezasına çarptırılmışlar..
Doğru da yapmışlar..!
Nede olsa “ağaç yaşken eğilir”dememiş miydi? atalarımız.!
Ah şu gezi olayları yok mu gezi olayları.
Bütün kötülüklerin müsebbibi o..!
İsyan etmek de neymiş..!
Memleketi çökertmek mi istiyorsun?
Ahlaki çöküntü yarat yeter..
Sarılmak da neymiş?
Ateş ve barut yan yana durur mu?
Durmaz,durmamalı da..!
Biliyorum,büyüklerinizin telkinlerine kulak asmayacaksınız..!
Yaşadığınız acıları hafifletmek için birbirinize sarılacaksınız..
Sevinçlerinizi paylaşmak ve çoğaltmak için sarılmaktan geri durmayacaksınız.!
Bakmayın bizim kuşağın değişime karşı ayak diremesine..!
Nazım ustanın dediği gibi bizden bir kaç adım öndesiniz..
Kendi mutlu ve özgür dünyanızı kendiniz kurun..
Yeter ki dünyayı değiştirebileceğinize kendinizi inandırın.
Hasan TEMEL