Parti içi dinamiklerin idari organlarda söz ve karar sahibi olmak istemeleri doğaldır. Bu istek,demokratik olduğu gibi,aynı zamanda ideolojik birlikteliğe de ihtiyaç duyar ve disiplin içinde hareket etmeyi gerektirir.                  Çünkü,gayrı ciddi girişimler,parti ve ülke siyasetine zarar verir.   Malum,geciken erken seçim,kapımızı çalmak üzere! Milletvekili adaylığı için parti organlarından istifalar başladı bile.               Seçim takvimi netleşince,kamudan istifalarda yazılı ve görsel basını süslemeye başlar!    Yetkim yok şüphesiz…                   Seçme ve seçilme hakkına sahip her birey, milletvekilliği için,  talep açma hakkına sahiptir.      Lakin, etkisiz eleman olarak, benim de şerh koyma hakkım yok değil.                      Mesela benim şerhim, yatağı yorganı genel merkez kapısına serip takım oyununa dahil olmayan bireysel ilişkilerle adaylık arayışı içinde olanlaradır.    Nedir bu takım oyuncusu ve takım oyunu?                Meramımı daha sarih anlatmak adına, biraz açmakta fayda var. Sağ partiler de adaylık genel başkanların iki dudağı arasında olduğu içindir ki, sosyal demokrat bir yurttaş olarak, üyesi olduğum CHP üzerinden örneklemeyi doğru buluyorum.                            Ve, parti içi fikri farklılıklara göz atarak başlamak istiyorum. a. Yenilikçiler…                             Genel Başkan etrafında örgütlenen, parti geçmişiyle hesaplaşan, sağ seçmenle barış hedefleyen, CHP kimliğini önere çıkaran,kanat hareketlerine kapalı olup “yenilikçiler “olarak adlandırılan bir hareket. b. Ulusalcılar…                   Parti’nin 21 yüzyıla taşınmasına mani olan, nicelik olarak güçlü ama en örgütsüz, daha çok genel merkez etrafında konuşlanmayı tercih eden bir hareket.  c. 10 Aralıkçılar…                          DİSK ve bir grup akademisyen öncülüğünde, Oğuz Kaan Salıcı ve Canan Kaftancıoğlu çevresin de siyasi kimlik kazanan bir hareket.            d. Gelecek İçin Sol Kanat…                An itibarıyla parti politikalarında dahli olmayan ama fikri zenginliğini paylaşmaktan kaçınmayan, sosyal demokrat politikalarda ısrarcı sol hareket.                           Bu çok seslilik sosyal demokrasiye özgü bir özelliktir. CHP’de, çok sesliliği ile dikkat çeker. Her kana hareketi o partinin hem zenginliğini hem de demokratikliğinin göstergesidir.                       Kanatlar arasında yakalanacak ahenk,hizmet kalitesini besleyeceği gibi, üretkenliği ile öne çıkan bir meclis yapısına da yol açar.                    Buradan hareketle,takımını belli eden ve o takım oyuncusu olduğunu fikirleri ile her fırsatta dile getirenlerin, gönlüme düşen adaylar olacağının bilinmesini isterim. Hasan TEMEL